Her terör olayından sonra olduğu gibi 13 askerin şehit olmasından sonra, hükümet kıpırdandı.
Çankaya’da, Başbakanlık’ta zirveler
dönemi yine başladı.
Manşetler, haberler PKK örgütüne karşı içeriği bilinmeyen yeni önlemlerden söz ederken Başbakan zirvelerdeki görüşmelerin ana sloganını açıkladı:
“Artık kötü niyet karşısında iyi niyet bulamayacaklar!”
Kim veya kimler? Örneğin örgütün siyasal kolu Barış ve Demokrasi (Kürt) Partisi mi?
Yoksa Başbakan’ın, iyi niyetle karşılık bulmayacak olan, kötü niyetli diye anlatmak istediği PKK mi?
BDP’ye hükümetin bakış açısını da yeni İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin açıkladı, öğrendik.
Muhalefete terör konusunda alınan veya alınacak önlemleri anlatmaya, görüşlerini almaya karar veren hükümet, BDP’yi bu sürecin dışında tutuyor.
Tabii, “malum” nedenleri açıklamaya gerek görmüyor.
Başbakan da “Bedeli ne olursa olsun, farklı bir sürecin içine giriyoruz” diyor.
Farklı süreç Başbakan’ın açıkladığına göre; “Birinci derecede jandarma ile polisin birbirine entegre olması!”
Bu, silahlı mücadelenin yeni yüzü.
***
Fakat iç ve dış dayatmalara göre, Kürt sorununun çözümü siyasetten geçiyor.
Oysa, hükümet bugüne dek olumlu kimi sonuçlara ulaşmayan politikaları sürdürmekte kararlı: Kürt açılımına devam!
Bu açıklama hükümetin terör konusunda muhalefet partileriyle yapacağı görüşmelere ne ölçüde katkı sağlayabilir?
Kapısını çalacağı ana muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu, geçenlerde, “CHP olarak terörün önlenmesi konusunda ne tür katkı isteniliyorsa her türlü katkıyı vermeye hazırız” diye açık bono verdi hükümete.
Bu güvence, jandarma ile polisin “entegre” olması için gereken yasalara ana muhalefetin destek vereceği anlamına geliyor.
Fakat CHP’ye göre, bu yeni önlem, madalyonun bir tarafı.
Madalyonun diğer tarafında CHP’nin bir başka bakış açısı yatıyor.
CHP Genel Başkanı, her türden önleme destek vereceklerini açıklarken özenle bir başka temel ilkenin altını çiziyor: “Sorun, silahla çözülmüyor” diyor.
Kılıçdaroğlu’nun bu açıklaması, CHP’nin hükümetle görüşmelerde siyasal çözümü gündeme getireceğine işaret ediyor.
***
Olası görüşmelerde CHP, siyasal olanakları ön plana çıkarabilir ve hükümetin bu konudaki kararlılığını, çözüme siyasal açıdan bakış açısını öğrenmek isteyebilir elbette.
Başbakan ise sorunun siyasal yönüne değinmiyor. Kürt açılımına devam edileceğini söylemekle yetiniyor.
Bugüne dek olumlu sonuçlar vermeyen Kürt açılımı projesinin süreceğini vaat eden hükümetin bu yaklaşımı CHP’yi tatmin etmeyecektir.
Ne ki, siyasal çözüm isteniliyor ama siyasal çözümün nasıl olacağı ve içeriğiyle ilgili siyasal çevrelerde (partilerde) elle tutulur bir öneri veya öneriler yok!
***
Şu aralar IRA sorumluları ile görüşen kimi yazarlar PKK ile masaya oturulmasını önermeye başladılar.
Öncesi şu olabilir bu dayatmanın: Genel af!
İmralı’daki caninin bir ara seçim icat edilerek parlamentoya teşrifi!
BDP’ye göre bu olasılık zaten gündemde.
Zaman zaman “Liderimiz İmralı” diyorlar zaten.
Yüzsüzlüğe, haddini bilmezliğe örnek son açıklamaları.
Vergi toplayacaklarını ama devlete vergi vermeyeceklerini, yerel yönetimlerin gereksinmelerini devletin karşılamak zorunda olduğunu öne sürecek kadar… hatta 13 askerin, “gerillalar” diye söz ettikleri teröristler tarafından değil, hükümet tarafından şehit edildiğini öne sürecek kadar büyüklük virüsü ile burunları Kaf Dağı’nda… Oysa başlarını kuma sokan birer devekuşu bunlar…
Başbakan’ın son açıklamalarına göre “yeni model” başlıyor:
Yenisi aranıp yerine konulacağı güne kadar…
…“terörle mücadelede profesyonel dönem!”
Siyasal alandaki dağınıklık, çözümün yine başka bahara kaldığına işaret!
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Çözüm! - Cüneyt Arcayürek
Fakat iç ve dış dayatmalara göre, Kürt sorununun çözümü siyasetten geçiyor. Oysa, hükümet bugüne dek olumlu kimi sonuçlara ulaşmayan politikaları sürdürmekte kararlı
Yorum Gönder