Gücümüz var.
Gösterelim.
Ziraat’e isyan edelim.
Hesabım yok. Emeklilik aylığımın da Ziraat Bankası’na yatırılmasını durduracağım.
Ziraat’le ilgimi tamamen keseceğim.
İsyanımı açık edeceğim.
Ziraat Bankası devletin.
Yani halkın. Hepimizin.
Kendi öz bankamız.
Ziraat Bankası yönetimi, kocası tutuklu olarak yargılanan bir hanım çalışanı olan Gülşen Çicek’in; insani isteğini geri çevirmekle kalmayıp, bu hanım çalışanının hapse düşmüş kocasını görememesi için onu Türkiye’nin en uç kentlerinden biri olan Ardahan’a sürgüne göndermeye kalkıştı.
Gülşen Çicek, müdür olmuştu.
30 yıldır bankanın çalışanıydı.
Ankara’da Yenişehir Şubesi’nin müdürlüğünü yapıyordu. Kocası Albay Dursun Çicek, “ Ordu’nun irticaya karşı mücadele ıslak imza davasından”ndan sanık olarak hapse konuldu.
Suçlu mu, değil mi?
Henüz belli değil.
Gülşen Çicek, “Aile düzenim bozuldu. Kocam İstanbul’da tutuklandı. Kendisini daha sık görmek için tayinimin Ankara’daki şubemden İstanbul’daki bir şubeye yapılmasını rica ederim” diye istekte bulundu.
Ardahan’a sürdüler.
Ardahan’dan da öteye…
Hanak İlçe şubesine gönderdiler. Kocasıyla arasında 500 kilometre (Ankara-İstanbul uzaklığı) vardı, 1900 ekilometreye(Ardahan-İstanbul uzaklığı) çıkardılar.
Xxx
Herkesin başına gelebilir.
Eşi tutuklanabilir.
Ziraat yönetiminin yaptığı şu: Eşi tutuklandı diye bir hanım çalışanına “kaba intikam duygularıyla” vurmak.
Vahşi intikamcılık.
Buna isyan etmeliyiz.
İntikam duygusu bizim bankamıza girmemeli. Eğer girmişse; hep birlikte ve el birliğiyle “sivil protestomuzu ortaya koyarak” bu kaba intikamcılığın kendi öz bankamızdan defolup gitmesini sağlamalıyız.
Kampanyaya dönüşsün isterim!
Koyun değiliz.
Sonuç alalım.
Tekrarlıyorum:
Ben, hesabımı çeksem.
Sen, ilişkini kessen.
O, faaliyetini durdursa.
Biz, kapısına uğramasak.
Siz, sevginizi kapatsanız.
Onlar, mudiliğini bitirse.
Benim yakınlarım öfkelense.
Senin tanıdıkların kırılsa.
Onların, arkadaşları küsse.
Bizim, akrabalarımız uyarılsa.
Sizin firmalarınız çekilse.
Onların şirketleri kopsalar.
Bir sivil isyan başlatsak.
Xxx
Her yaştan, her meslekten, her kimlikten, her kişilikten biz, siz, o ve bizler, sizler, onlar; Ziraat Bankası Yönetimi’ni bu yaptığından dolayı “protesto etme doğal hakkımızı” kullansak.
Ziraat Bankası hepimizin.
Kendi öz bankamız adına!
Vatandaşlığımız adına!
Emeğe hürmetimiz adına!
Aile kurumuna saygımız adına!
Ziraat Bankası Yönetimi’ne karşı topluca bir sivil isyan başlatmalı. Bu bankada tuttuğumuz üç-beş kuruş hesap, paralarımızı çekmeli, hesaplarımızı kapatmalı.
Yönetim eziyet uyguluyor.
Misillemede bulunuyor.
Öç almaya kapı açıyor.
Sürmekten zevk alıyor.
Zalimce bir yöntem izliyor.
Ziraat Bankası hepimizin.
Kendi öz bankamız.
Bu zalimliği yapmamalıydı.
Göz yumamayız.
İsyan edelim. Zalimliğe göz yuman zalimliği yapandan daha sefildir.
Necati Doğru
Yorum Gönder