Atama belliymiş... - Melih Aşık

Aşağıdaki haber, geçen yıl 9 Ağustos’ta NTV’de yayımlanmış:
“2. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Özel, Yüksek Askeri Şûra’da Jandarma Genel Komutanlığı’na atandıktan sonra, sürpriz bir şekilde kıdem sırasında kendisinden daha geride olan Orgeneral Erdal Ceylanoğlu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na atandı.
Ankara’da 8 gün süren kriz sonucunda gelen bu hamle Orgeneral Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı’na hazırlanması olarak yorumlandı. Artık Orgeneral Necdet Özel’in 2013 yılında Orgeneral Işık Koşaner’in emekli olmasının ardından Genelkurmay Başkanı olması bekleniyor...”
* * *
Haberden anlaşıldığı gibi... Org. Necdet Özel’in Genelkurmay Başkanlığı bir son dakika gelişmesi değil. Geçen yıl başlayan hazırlığın sonucu... Koşaner’in bir yıl önce istifa etmesi, planı bir yıl çabuklaştırmıştır. İktidar TSK’yı geleneksel çizgi dışında, kendi görüşü doğrultusunda yeniden dizayn etmek istiyor. Yeni Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in görevi TSK’yı iktidarın istediği çizgiye taşımak olacak... Bu hareketin ordu içindeki yansımaları mı? Bu da önemsenmesi gereken bir soru...
* * *
TSK komuta kademesindeki çalkantılar dış dünyada fazla önemsenmiyor. AB ve ABD’de bir tedirginlik yok. ABD Dışişleri Sözcüsü: “Türk kurumlarının gücüne güvenimiz tam” demiş. Sanılır ki mart tezkeresi konusunda TSK’nın istekli görünmemesi, Washington’u yeni kararlara sürüklemiştir. ABD anlaşılan kendisinin stratejik çıkarlarına duyarsız kalan bir anlayışın TSK’ya hâkim olmasını istemiyor.



Hükümet askerlik süresini kısaltacakmış.
Komutanlar o işi kendileri için yaptılar bile...






AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Restleşme de isyan da yok” demiş.
Biraz daha gayret etse “istifa da yok” diyecek neredeyse.
Fahrettin Fidan



Mobese saygısı
Bizde polisin en çok eleştirildiği konuların başında özel hayatın gizliliğine pek saygı duymaması gelir.
Ama bazan hiç umulmadık tavırlar da sergiler aynı polisimiz. Örneğin, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün geçtiğimiz günlerde 81 ilin Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği, “Trafik denetimlerinde kullanılan teknik cihaz görüntüleri” başlıklı genelgede olduğu gibi. Genelgede, Anayasa’nın 38’inci, Ceza Yasası’nın 20’nci maddelerinde “ceza sorumluluğunun şahsiliği ve kimsenin başkasının fiilinden sorumlu tutulamayacağı hususlarının teminat altına alındığı” hatırlatıldıktan sonra kural ihlali nedeniyle MOBESE’ye takılan sürücülerin yanlarında bulunan kişilerin yüz ve vücut görüntülerinin karartılması... Kalan görüntünün bu yapıldıktan sonra cezaya itiraz edenlere veya itirazın yapıldığı mahkemeye gönderilmesi istendi. Açıkça ifade edilmese de bu genelge ile cezaya itiraz eden sürücülerin özellikle yanlarındaki kişinin kimliği nedeniyle zor durumda kalmamaları amaçlanıyor...




Basın ve basan
Hürriyet’te 28 yıldır yazan Ferai Tınç, basın özgürlüğüne yönelik müdahaleleri protesto ederek bu hafta mesleğini bıraktı...
Can Dündar 2006’dan bu yana çalıştığı NTV’den ayrıldı... Sebep kanalın “haberciliği başka bir çizgide devam ettirme” kararı... Biraz daha açarsak... Kanalın derdinin “Haberciliği iktidara paralel çizgide devam ettirme” isteği denebilir... NTV’den daha önce Çiğdem Anad, Mirgün Cabas, Ruşen Çakır, Nuray Mert ve Banu Güven ayrıldılar. Kötü program yaptıkları için değil... İlkeli program yaptıkları için ayrılmaya mecbur bırakıldılar...
Yeniçağ’ın Ankara Temsilcisi ve köşe yazarı Sabahattin Önkibar da bu hafta gazeteye veda etti.
Sebebi “Hz. Muhammed’siz İslam olur mu?” başlıklı yazısında isim vermese de cemaati kırabileceği endişesi...
Önkibar’ın yazısı İzmir’de yayımlanmış, İstanbul baskısında çıkarılmış.
Önkibar Twitter mesajına şunu da ekledi:
“Arslan Bulut da zoraki yazıyor, geçenlerde istifa istedi, şu an izinde!”
Hürriyet gazetesi dün Genelkurmay Başkanı’nın veda mesajının önemli bölümünü yayımlamamıştı. Yıllardır “haber gazetesi” diye ünlenen amiral gemisi, diğer gazetelerin rahatlıkla kullandığı haberi kullanmakta tereddüt etmişti.
“Türkiye’de demokrasi güçleniyor” diyen Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten’in yukardaki tabloyu çalışma odasının görünür bir yerine asmasını öneririz... Nasıl oluyor da her alanda gelişen demokrasinin medyada kökü kuruyor...



Başbakan Erdoğan’ın 2002 yılında belirlediği gizli yol haritasının ana hedefleri belli oldu: Çıraklık döneminde medya... Kalfalık döneminde yargı... Ustalık döneminde ordu...
* * *
Özelleştirme devam ediyor... Özel yetkili mahkeme... Özel harekât polisi... Necdet Özel...
* * *
Abdullah Öcalan havlu atmış: “Ben artık yokum.”
TSK’dan sonra PKK’dan da istifa geldi...
Haldun Ertem

Melih Aşık/Milliyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget