İktidar karşıtları genellikle yandaş medyanın halkı yanılttığını düşünürler... Gerçekten öyle midir? Kaan Arslanoğlu, “Yanılmanın Gerçekliği” adlı kitabında bu konuda gerçekçi bir analiz yapıyor. Okuyalım:
“Bugün kitlelerin büyük ölçüde sermaye medyasınca yönlendirildiğini biliyoruz. Sözgelimi, yüz binler S... gazetesi alırlar, okurlar. Geleneksel muhalefet bunun nedenleri üstünde durmaktan çok, sonuçları üstünde düşünür. S... gazetesi okuyan insanların yanıltıldığından yakınılır da insanların neden S... gazetesi okuduğu incelenmez. S... okuyan insanların çok büyük bir çoğunluğu aslında yanılmak için o gazeteyi almaktadır. Başka bir deyişle bilinçli bir seçim vardır burada. Bu gazeteyi okuyanları yakından bir inceleyin. Onların pek çok kişilik özelliğinin ortak olduğunu göreceksiniz. Bu insanların yaşam biçimi, hayattan beklentileri, genel dünya görüşleri, okudukları okumadıkları romanlar, gidip beğendikleri filmler bile benzerlik gösterir. Sol muhalif görüşün eksikliği tüm bunları sonuç saymasındandır. Muhakkak ki, burada karşılıklı bir ilişki söz kosudur. Yani, gazeteler yalnızca para kazanmak için kitlelerin ortalama arzularına uygun biçimde çıkarılmamaktadır; işin içinde bilinçli olarak kitleleri yanıltma arzusu da vardır. Egemenlerin, kitleleri ne yöntemlerle yanılttığı bugün olduğu gibi, hatta bugünkünden daha ciddiyetle incelenmeli, araştırılmalı, buna yönelik önlemler alınmalı. Ancak daha önemlisi, bu son örnekte olduğu gibi kitlelerin neden yanılmak istediğinin araştırılması, sonuçlara varılması ve buna yönelik önlemlerin alınmasıdır.”
Orkide turizmi!
Kıbırıs’ın bir de orkide turizmi olduğunu duymamıştık.. ODTÜ Kıbrıs Kampüsü’nü ziyaretimizde Rektör Prof. Turgut Tümer sözünü etti. Öğrendik ki Kıbrıs’ta en az 30 çeşit yabani orkide yetişiyor... Bunların bir bölümü endemik yani yalnızca Ada’da bulunur cinsten... Orkide ve diğer bitkiler kış yağmurlarının ardından çiçekleniyor.
Özellikle mart ve nisan aylarında dünyanın dört bir yanından orkide meraklıları Kıbrıs’a akın etmekteymiş...
Orkidelerin sıklıkla yetiştiği yerlerde rehber refakatinde yürüyüşler düzenleniyor. Alevkaya’daki Herbarium geziliyor. Herbarium malumunuz, bitki koleksiyonlarının saklandığı mekâna verilen ad. Orkideler kurutulunca şekli bozulduğundan burada genellikle kimyasal karışımlar içinde bozulmayacak şekilde sergileniyor.
Herbarium’u 1989’da İngiliz bitki bilimci Deryck Viney öncülüğünde Kıbrıs Orman Bakanlığı oluşturmuş. Şu anda içinde 1000’in üzerinde bitki sergileniyor. İlkbaharda yolunuz Kıbrıs’a düşerse orkide gezilerini ihmal etmemenizi salık veririz...
Ramazan’da golf...
Ramazan yaklaşırken yenilikler birbirini izliyor... Derken şu ilan gözümüze ilişiyor:
“İftardan Sahura Kadar Mini Golf Oynuyoruz...”
Ümraniye Meydan AVM’de bulunan ve 1 saatte yaklaşık 100 kişinin aynı anda Mini Golf oynayabildiği tesis, Ramazan ayı boyunca sahura kadar hizmet verecekmiş.
Oruçtan sonra mini golf ne alaka diyeceksiniz. Oysa çok alaka...
“Beslenme uzmanları ve diyetisyenler, yaz ayında oruç tutanların iftardan sonra muhakkak hafif sporların yapılması gerektiğine dikkat çekiyorlar.”
Kim derdi ki.. Günün birinde golf de Ramazan eğlenceleri arasına girecek...
Uşak
“Hiçbir kahraman uşağı için kahraman değildir.
Kahraman, kahraman olmadığı için değil, uşak uşak olduğu için. Kahraman uşağa kahraman olarak değil, yiyen, içen, giyinen...
Kısacası kendi özeline özgü arzuları, düşünceleri ve gereksinimleri olan birey olarak görünür...”
Hegel
Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan ülkesinin gençlerine hitap etmiş: “Karabağ’ı düşmandan biz aldık, Ağrı’yı da siz alın.”
Kapı kapalı, nereden geçip de Ağrı’yı alacaklar?
Haldun Ertem
Adliye
Anayasa Madde 141 diyor ki:
“Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır.”
İsteyen gider istediği duruşmayı izleyebilir...
Ne var ki, Bakırköy Adliye Sarayı’nda salonlar topu topu 30 - 40 kişi alıyor... Bundan fazla kişi duruşma izlemek isterse salonun dışında kalıyor...
Önceki gün hizmete giren yeni Adliye Sarayı’nda durum farklı değil.
Duruşma salonları yine 30- 40 kişilik...
Kalabalık bir dava olduğunda bırakınız seyirciyi sanıkları salona sığdırmak bile mümkün olmayacak...
Asayişin sağlanmasında zorluk çıkmasın diye mahkeme salonları küçük tutulmuş
Sonuçta, adı saray... İçi fakirhane...
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, “Yassıada demokrasi müzesi olacak” demiş.
Eh, bu durumda Silivri de “Hukuk Katliamı Müzesi” olur artık!
Fahrettin Fidan
Beyoğlu
Akşam vakitleri Beyoğlu sokaklarında yorgunluk çıkarmak güzeldir.
Sokakta yiyip içmek keyiflidir.
Ne var ki, son zamanlarda o sokaklardan geçmek mesele olmuştu.
Masa ve sandalyelerin arasından yayalara geçecek yer kalmamıştı. Yaya geçişi zorlaşınca gürültü artıyor. Hem masalarda oturanlar hem yayalar rahatsız oluyor. Kaldı ki o sokaklardan yalnızca meyhane müşterisi de geçmiyor. Evi olan var, sanat galerisine giden var vs.
Beyoğlu Belediyesi birkaç gün önce sokaklarda sınır çizgisini taşan masa ve sandalyeleri biraz da hoyrat şekilde toplamış.
Cihangir’de bir süre önce aynı operasyon yapıldı, bu ihtardan sonra kimse sınırı aşmaz oldu. Umarız Asmalımescit gibi alanlara da bu ihtardan sonra “yayaya saygılı esnaf modeli” yerleşir.
Melih Aşık/Milliyet
Yorum Gönder