Fenerbahçe’ye karşı ince işler - Rıza Zelyut

Fenerbahçeliler kızıyor amma...
Ben; Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’a teşekkür ediyorum. Çünkü benim yazdıklarımın doğru olduğunu gösterdi.
Şike soruşturması adı altında güya futbol dünyasını temizlemek için operasyon başlatılmıştı ya... İşte o şike operasyonunun aslında kendisinin bir şike olduğunu ispat etti Sayın Bakan...
Erdoğan Bey; harbi insandir. Bu yüzden de Trabzon’da gerçeği eğip bükmeden dile getirdi: “Hakkımız olan Trabzonsporumuzun kupasını almak için çok ince ayarlı bir çalışma yapıyoruz. İnşallah hakkı olan Trabzonsporí umuzun kupasını da Trabzon’un müzesine getireceğiz.”
Sayın Bakan diyor ki: “ 2010-2011 Süper Lig Kupası’nı Fenerbahçe’den alıp Trabzon’a vermek için özel bir çalışma yürütüyoruz. İnce ince bu işi örüyor; bitirmeye çalışıyoruz.”
HHH
Bir tarafta polis ile savcı bütün gücüyle Fenerbahçe’yi mahkum edecek biçimde çalışıyor. Polisin içindeki bir odak; Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım üzerinden vurmak için yasadışı biçimde piyasaya sahte belgeler sunuyor. Bu belgeleri yandaş medya suç unsuru imiş gibi yayımlıyor ve kamuoyunu yanıltıyor.
Hedefin Aziz Yıldırım’ı ve Fenerbahçe’yi bitirmek olduğunu gizlemek için Beşiktaş’ın ve Trabzon’un adı da iddianameye konuluyor.
Lakin görüyorsunuz; o kulüplerden kimse tutuklu değil. Fenerbahçeliler tutuklu bırakılarak kamuoyunda; “Bunlar suçlu!” izlenimi kuvvetlendirilmek isteniyor.
Yani; yargı başlamadan hüküm verilmiş bile:
-Fenerbahçe’nin idamına!...
Aylardır bunu yazdım; bazı okurlarım kızdılar; bana küfürler bile yağdı Trabzon cephesinden.
Lakin; görüyorsunuz ki Trabzon milletvekili Bakan Bayraktar; Lig Kupası’nın Fenerbahçe’den alınıp Trabzon’a verilmesi için “çok ince ayarlı bir çalışma yaptıklarını” açıkça söyledi.
Yani şike şike denilerek Fenerbahçe’ye karşı bir şike yapıldığını itiraf etti.
Hükümetin, Fenerbahçe’ye karşı bir yok etme operasyonu yürüttüğünü ve işin içine polisi, savcıları soktuğunu düşünürsem hata mı etmiş olurum?
Acaba Fenerbahçeli Başbakanımız, bu ince ayarlı çalışmaya ne diyor?
BAŞBAKAN’A İNAT
Önceki yazılarımda Fenerbahçe’ye karşı yürütülen bu yıkıcı kampanyadan Başbakan Erdoğan’ın da haberi olduğunu düşündüğümü belirtmiştim. Fakat; son gelişmelerden sonra bir grup “odak polis- özel savcı-özel mahkeme” cephesinin Sayın Başbakan’a rağmen operasyonlar yürüttüğünü düşünmeye başladım. Özellikle Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un tutuklanması; bunun en net işareti oldu.
Düşünün ki Başbakan Erdoğan, Sayın Başbuğ’a “mesai arkadaşımız” diyor amma savcı ve ilgili yargıçlar; Başbakan’ın çalışma arkadaşını; “terör örgütü lideri/üyesi” gibi gösterebiliyor.
Gördünüz, Başbakan; “Tutuksuz yargılamadan yanayız.” deyince karşı atak hemen geldi. Özel yetkili savcı, tutuksuz yargılanan emekli paşalardan Hurşit Tolon’un da tutuklanmasını istedi. Bu isteği özel yetkili yargıçlar kabul ettiler ve Tolon’u içeri tıktılar. Yani, Başbakan Erdoğan’a, “Bu işlere karışma; biz bildiğimizi yaparız!” diye mesaj verdiler.
HHH
Gerçeği görelim: Bugün devlet içinde devlet; hükümet içinde hükümet haline gelen bir odak var. Eski derin devletin yerini şimdi bu odak alıyor. Televizyonları ve gazeteleri bu odak korkutarak kullanmaktadır. Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a karşı yapılan yalan haberleri hatırlayın lütfen. Dört kişinin halka açık yerde yemek yemesini bile çete ve şike faaliyetinin belgesi gibi göstermenin gerçek anlamını kavrayın.
Fenerbahçe operasyonu işte bu odağın işidir.
***
Bir daha yazıyorum: Şike yapan kim var ise cezasını çeksin. Lakin bu iş adaletli biçimde yapılsın. Bunların bir kısmını bazı siyasetçiler korumaya almasın. İddianamede adları geçen bir bölüm kulüp yöneticileri, bugün suçsuz gibi dolaşırken bir bölümünü “işin içine çeteyi bile sokarak” yok etmeye kalkışmayı eleştirdim; eleştireceğim de.

Rıza Zelyut/GÜNEŞ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget