Artık önlülerle röportaj yapmaya da gerek kalmadı.
Herkes sosyal medyadan kimin ne yaptığını, saniyesi saniyesine izliyor, onun üzerine yorumlar yapıyor.
Bir röportajda, zar zor konuşan insanlar, sosyal medyada, gecenin yansı ne renk gömlek giydiğinden ne yemek yediğine, sevgilisiyle kavga etmesinden ülke politikası hakkındaki görüşlerine varıncaya kadar her şeyi yazıyor.
Sanal ortamdaki tartışmalar, yorumlar, görüşler, ertesi gün gazetelere haber oluyor.
Cumhurbaşkanı'ndan Dışişleri Bakanı'na, ünlü oyunculardan yazarlara herkes sosyal ortamda kendisini anlatma derdinde.
Ama işin bir başka yanı daha var. i Siz kendinizi anlatmak istemeseniz de sizin yerinize birileri sizinle ilgili haberleri anında yansıtıyor.
Yalnızca haberleri mi?
***
Eskiden kameraların geldiği, basının izlediği yerlere gitmediğiniz sürece özel hayatınız size özeldi.
Şimdi havaalanında bile birisi cep telefonuyla fotoğrafınızı çekip anında internetten yayınlayabiliyor.
Ulaştırma Bakanı, geçenlerde, "Internet çıktı mertlik bozuldu" dedi.
Eh, yalan da değil.
Geçenlerde bir arkadaşım, Twitter da izleniyormuş, yazdıklarımıza dikkat edelim" deyince bir an cevap veremedim.
İzlenir, şaşırmam. l. Yakın bir zamanda, "fantastik gizli örgütün sanal ortam ayağını oluşturmak" suçundan sabaha karşı epey bir insanın evine baskın yapılabilir.
***
Ünlü yazar Paul Auster'in röportajı yayımlandı geçen günlerde. Türkiye'ye gelmek istemediğini, çünkü yüzlerce gazeteci ve yazarın hapiste .tutulduğunu, böyle bir ülkeye asla gelmeyeceğini söylüyordu yazar.
Son zamanlarda, birçok yabancı gazeteci, 'Türkiye'nin giderek tek adam rejimine yöneldiğini, baskının arttığını yazıp çiziyor.
Uluslararası platformlarda artık başlangıçta çok büyük demokrasi hareketi gibi görülen davaların bile ciddiyeti tartışılıyor.
Ana muhalefet lideri, yakında sıranın kendilerine geleceğini söylüyor.
Protesto gösterisi yapan Öğrenciler gizli örgüt kurmaktan, gazeteciler terör örgütüne "destek" olmaktan değil "üye" olmaktan yargılanıyor.
Bu durumda sanal ortamın bile tehlikeli olması, insanların aklına geleni yazma hakkı olan tek mecrada bile kendilerini tehdit altında hissetmesi doğal değil mi ?
Kürşat Başar/Cumhuriyet
Sanal Tehlike - Kürşat Başar
Bu durumda sanal ortamın bile tehlikeli olması, insanların aklına geleni yazma hakkı olan tek mecrada bile kendilerini tehdit altında hissetmesi doğal değil mi ?
Yorum Gönder