Anısını Bile Satar - Ali Sirmen

Sevgili,
Anneannem Eskişehir'e taşınıyordu.Ogün Haydarpaşa'dan onu uğurlarken takvimler 1946'yı gösteriyordu.artık Haydarpaşa ayrılık ve hasretti benim için.
Yaz gelmişti,Haydarpaşa'dan bindim trene.,skişehir'de anneanneme gitmek üzere.
Bu kez takvimler 47 yazını gösteriyordu.Artık Haydarpaşa vuslattı benim için.
İstanbullu bir paşazade olan dedem,Anadolu'ya gitmek üzere.Haydarpaşa'dan trene bindiğinde takvimler hangi yılı gösteriyordu bilmiyorum,ama o tarihte Haydarpaşa gurbetti onun için.
Yıllar yılı istanbul'a göçenlerin ilk adım attıkları yer,Haydarpaşa Garı olmuştur.
Bir zamanlar Anadolu'dan göçenlerin çoğu için Haydarpaşa “hicret” ti Haydarpaşa gar binası yaşamımda önemli bir yer tuttu.Kâh hasret oldu,kâh vuslat.Sonra yıllar yılı idealtepe'deki eve giderken,banliyönün ilk durağı oldu; dedem İstanbul'a tayin olup.DDY 1.İşletme'nin tarihi garın üstündeki bölümünde çalışmaya başladığında,yaz tatillerinde ders çalışma mekânım haline geldi.
Anadolu-Bağdat demiryolunun başlangıcında inşa edilmiş olan ve 1908 yılında hizmete açılan bina yalnız benim ve İstanbulluların değil,uzun yıllar bütün Türkiye'nin yaşamında büyük yeri olan simge yapı,kentin belleğinin bir parçası haline gelmişti.
***
Sadece anılara takılıp onunla yaşamaya çalışanlar yürüyen mevtalardır.Onlar saçmadırlar,yeni anılar edinemez,anı yoksulu olurlar.
Ama anılarını tümden yitirenler de belleklerinden yoksun kalırlar.
Yıllar yılı bu kentin birçok insanı için “Haydarpaşa hasret” “, “Haydarpaşa gurbet”, “Haydarpaşa vuslat”, “Haydarpaşa hicret” konumlarıyla kentin belleğinin değerli bir parçası olan Haydarpaşa'nın yüz yılı aşan gar binası işlevi şubatta yok olacak.
Ve İstanbulluların tarihinde,büyük bir bellek boşluğu oluşacak.
Artık Anadolu'ya trenler kalkamayacak Haydarpaşa'dan,artık banliyö hattı denize kadar dayanmayacak.
Mimar Vedat Tek'in bir sanat başyapıtı butik iskelesi de işlevsizleşecek.
Haydarpaşa Garı binasıyla,iskelesiyle,kent rantı canavarlarına kurban gidiyor,çoğunluğu sonradan gelme ve sonradan görme İstanbullu olmayan.İstanbulluların bön bakışları arasında...
Yıllardır yazılıyor çiziliyor.İstanbul simgeleriyle belleğinin en nadide köşeleriyle rantçılara peşkeş çekiliyor.
Her şeyini satıyor İstanbul,taşını,toprağını,havasını suyunu,denizini,adasını,Boğazı'nı,kent meydanını,özlemini,mutluluğunu,anısını...
Anısını satan,belleğini satar.Belleğini satan,geçmişini satar,Geçmişini satan,bugününü satar.Bugününü satan,geleceğini ve de her şeyini satar.Sat anasını!..
***
Bari Biraz Gülelim
Değerli bir eski gazeteci iletti,aşağıdaki sözleri hatif değişmiş “Ben Kalender Meşrebim” kantosunu,müziğiyle söyleyince çok güzel oluyor.Paylaşmadan edemedim.
“Ben kalender meşrebim,hukuk mukuk aramam
Sömürgeci bir parti isterim olsun...
Vekilleri çok yobaz,danışmanı hokkabaz.
Biraz da az hırlı olsun...Olsun.
***
İcraatı yıksın,müritleri çarpsın,
Olacaksa bir cipi,villası olsun
Atatürk'e düşman,küfürde fettan
Tükürsen pişkin olsun... Olsun
***
Vatandaşı soysun,hilafeti koysun
Ordumuza bir fitne mutlaka soksun
Gölgesinden korkan,telekulağı olan
Biraz da hain olsun...Olsun
***
Memleketi satsın,laikliği yıksın
Olur ise böylesi,katmerli olsun
Cahilliği fetbaz parti adı bembeyaz
Gözaltı torba olsun...Olsun.”

Ali Sirmen/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget