TFF’nin olağanüstü genel kurul toplantısında 58. maddenin uygulanmamasını; şike yapan kulüplerin, kümeden düşme yerine, puanının düşürülmesini öngören önerinin
reddedilmesini kimi gazeteler manşetlerinde, “Fenerbahçe’nin dediği oldu” diye yorumladı.
Temmuz ayından beri kulüplerin küme düşmesini önleyecek “kurtarıcı bir yol” arayan TFF’nin, UEFA ile uzlaşarak kulüplerin önüne koyduğu bu formül, zaten Türk futboluna onur kazandıracak bir formül değildi.
Zira TFF, şike yaptığını baştan kabul ettiği kulüplere, bahşiş verircesine böylesi onur kırıcı, aşağılayıcı bir yolu yeğlemelerini önerdi...
Oyunu ilk sezen FB Başkanı Aziz Yıldırım oldu. Silivri’den 58. maddenin değiştirilemeyeceğini ilan etti. FB yönetimi de -küme düşme olasılığına karşın- 58. maddeyi sollayan bu öneriye ilk karşı çıkan kulüp oldu.
***
Spor medyasının kabzımallıktan yorumculuğa terfi eden, örneğin Erman Toroğlu gibi ünlü isimleri, TFF’nin UEFA ile uzlaşarak önerdiği bu yöntemi, kulüplerin kabul edeceklerini günlerce TV’lerde ve gazetelerinde savundular, yazdılar.
Ama TFF önerisi üzerine yazıp söyledikleri, pek çok olayda olduğu gibi bu kez de doğrulanmadı.
Üstelik -tabii gazetelerde ve TV spor haberlerinde görmeyeceksiniz- olağanüstü kurulda kimi delegeler, spor medyasının uydurduğu haberlerle futbol camiasını karıştırdığını, kimi yorumcuların taraftarı oldukları kulübün renklerini yansıtan yazılarla kamuoyunu yanlış görüşlere sürüklediğini söylemek cesaretini gösterdiler.
Kimileri de Türk futbolunun kulüpler arası işbirliği ile esenliğe kavuşabileceğini içtenlikle savunurken…
…sonradan dostluk mesajlarıyla kamuoyunu uyuttuğunu sanan kimi kulüplerin; örneğin -ortada henüz şikeyi kanıtlayacak fol yok yumurta yokken- GS yönetiminin, FB’yi UEFA’ya şike yaptı diye jurnal ettiğini içeren TFF’nin resmi açıklamasını şimdilik anımsamak veya anımsatmak istemediler ama...
…kulüpler arası rekabeti düşmanlığa dönüştüren bu anlayış sürdükçe; kulüpler arası dostluğu yeniden yeşertmek nasıl mümkün olacak?..
Türk futbolu, içinde bulunduğu kalleşlik, ikiyüzlülük ortamından ve üstelik rakibini Brütüs örneği arkadan bıçaklayan büyük kulüplerin bulunduğu bu çukurdan nasıl çıkarılacak?
***
Futbol alanında hukuktan yana görünerek, rakip kulübe karşı asıl amaçlarını, gerçek duygularını gizlemek moda!
Olağanüstü kurul toplantısına katılan FB Asbaşkanı Ali Koç’un, GS Başkanı ile beraberindeki heyeti “Adaletin savunucuları hoş geldiniz!” diye karşılaması; hukuku savundukları iddiasında olanlara yönelik -tabii anlamazlıktan geldikleri- bir eleştiri değil mi?
Kulüpler Birliği Başkanı olduğu için Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in, konuşmasında “Fenerbahçemiz” demesinin bile sindirilemediği bir ülkede ve spor toplumunda, kulüpler arası dostluk, işbirliği sağlanabilir mi?
Daha var: Olağanüstü kurulda TFF Başkanı ile heyetine bugüne dek doğruları savundu ve uyguladı diye tek bir kulüp temsilcisi arka çıkmadı.
TFF ve başkanı her açıdan eleştirildi. Hatta Kulüpler Birliği Başkanı Demirören “federasyon güven tazelemeli” dedi. İstifa etmesini istedi.
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın istifa eşiğine geldiği, dün topladığı federasyon üyeleriyle istifayı görüşüp başkanlıktan çekileceği gazetelerde yer aldı.
Olağanüstü kurulda genel olarak ağır basan şike davası sonuçlanmadan küme düşecek takımın saptanamayacağı görüşünden dün söz eden, savunan yoktu, spor medyasında da kimi kulüplerde de…
O kadar ki, ne mahkeme kararı var ne şike davası başlamış; ama hukuk sever GS Başkanı Ünal Aysal genel kurul biter bitmez kararı açıkladı: İddia edildiği gibi şikeden 10-11 kulübün sorunlu veya sorumlu olmadığını, “1 ya da 2 takımın (tabii FB’nin) küme düşeceğini” beyan buyurdu!
Ünal Bey yine beyan buyurdu ki, şayet TFF istifa ederse “süreç uzarmış!”… Acelesi var. TFF istifa etmemeli. Bir an önce maddi manevi her açıdan büyüklüğünü sindiremediği FB’yi kümeden düşürmeli!
İkinci Başkan Nihat Özdemir’in konuşmasında ilan ettiği gibi, bugüne dek dönen dolapları, yargısız infazları, timsah gözyaşlarını anımsatan dostluk gösterilerini unutmayacak FB !
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder