Ya IMF Haklı Çıkarsa? - Mustafa Sönmez

IMF, yılda iki kez “Dünya Görünüm Raporu” yayımlar (nisan ve eylül aylarında), arada da öngörülerini gözden geçirir, yeni tahminlerde bulunur. Bunlardan birini ocak ayında yapar ve 24 Ocak’ta 2012, 2013 öngörülerini yeniledi. Beklendiği gibi, pek iç açıcı tahminler de yapmadı. “IMF falı”ndan çıkanları, dünyanın kalburüstü ülkelerini özelliklerine göre gruplandırarak bugün ve yarın değerlendireceğim. Önce krizin merkezi sayılan, ABD, Avrupa ve Türkiye’nin de dahil olduğu, AB’nin arka bahçesi Orta ve Doğu Avrupa’ya bakalım.

IMF’nin güncellediği öngörüsüne bakılırsa, dünyada 2012, daha önceki tahmininden, daha beter küçülme yaşanacak. Önceki tahmininde dünya ekonomisi için toplamda yüzde 4 büyüme öngören IMF, gidişata bakarak bunu yüzde 3.3’e indirdi. 2013’te ise biraz daha toparlanma bekleniyor. IMF, dünya hasılasındaki payı dörtte bire yakın olan ABD için, önceden yüzde 1.8 büyüme öngörmüştü; bunu 1.2’ye indirdi ama yine de iç talep artışından umutlu.

Esas kötümserlik Avro alanıyla ilgili. IMF, Avro alanının 2012’de yüzde 1.1 büyüyeceğini umuyordu. Gidişata bakınca, büyüme bir yana, yüzde 0.5 daralacağına hükmetti. IMF öngörüsü ile bir kez daha anlaşılıyor ki, önümüzdeki yıllarda da dünya krizinin ana ekseni Avro alanı olacak. IMF, bu fırtınalı denizde Avro alanının küçük kayıkları Yunanistan, Portekiz bir yana, büyük tekneler, İtalya ve İspanya’nın da kolay kolay yüzdürülemeyeceğini tahmin ediyor. Hatta 2013’te bile bu ülkeler sıkıntıyı atlatamayacak. Kuyruğu dik tutar gibi yapan Fransa için de parlak bir tablo yok ortada. Olan bitenlere bakınca, oyunun adı gerçekten de, “Altta kalanın canı çıksın”... Bu durumda canına tak eden Yunanistan Başbakanı Papademos, her an pimi çekerek “Borçları ödemiyoruz, Avro’dan da çıkıyoruz” diyebilir. Bu, fantezi değil.

İtalya, yüksek faizle borçlanmanın faturasını ne kadar taşıyabilir, İspanya ile birlikte halka ne kadar kemer sıktırılır, yaşayıp görürüz; ama şimdi acil olarak IMF’den ve kısa adı AMB olan Avrupa Merkez Bankası’ndan destek bekleniyor. IMF, “Kasama 500 milyar Avro koyun ki yardımcı olayım” diyor ve Avrupa Merkez Bankası’nın can simidi atmasını, mesela, çıkarılacak ortak tahvilleri almasını öneriyor. AMB, Almanya elini taşın altına koymadıkça, dişe dokunur bir şey yapacağa benzemiyor. Almanya şansölyesi Merkel ise seçmenden çekinerek yük üstlenmemeye kararlı. Bu yıl, Yunanistan ile Portekiz’in, ikinci adımda İtalya ile İspanya’nın Avro’dan çıkmasına şahit olursak şaşırmayalım. Almanya’nın tuzu kuru Kuzey Avrupa ülkeleri ile yeni bir para birliğine gitmesi, önce eskiyi bozmaktan geçiyor ve bu niyet var.





***

Avrupa’daki tatsız iklim, Türkiye’nin yanı sıra, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerin yer aldığı Orta ve Doğu Avrupa coğrafyasını bire bir etkiliyor. IMF, bu bölge için büyüme öngörüsünü neredeyse 2 puan düşürdü. Avro alanına ihracat yapan ve oradan gelen yabancı sermaye ile çarkları dönen bu ülkeler, Avro’daki küçülmeyle, zorunlu olarak daralacaklar.

AKP iktidarı, Orta Vadeli Program’da (OVP), 2012 için yüzde 4 büyüme hedefi koyarken IMF, Eylül 2011’de “yüzde 2.5 büyüme ancak olur” diyordu ve bu son revizyonda, Türkiye’nin de dahil olduğu “yükselen ülkeler için” büyüme tahminini 0.7 puan indiriyor. Bu, Türkiye’nin büyüme tahmininin de yüzde 1.8’e kadar düşmesi anlamını taşır. 2013 büyümesi için de fazla umut vermiyor IMF. Ekonomiyi yöneten AKP bakanları, IMF tahminlerine kızgınlıkla karışık dudak büküyorlar. Türkiye’nin düşük bütçe açığı ve düşük kamu borç stoku, iktidarın en çok güvendiği dağlar… Dövizdeki tırmanışı dizginlemek için faizi tırmandırmayı, rezervden milyarlarca döviz satmayı göze almaları da buna dayanıyor. Bu hamleler, hedeflenen yüzde 4’lük büyümeye imkân verir mi?

Ya IMF haklı çıkar da büyüme yüzde 8’lerden yüzde 2’nin altına düşerse?.

Mustafa Sönmez/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget