Ortadoğu Hevesi - Mümtaz Soysal

ÜLKENİN dış politikasını yönlendirenler, Ortadoğu’da etkin ve etkili bir rol oynar gözükmekte ısrarlılar. Bu ısrarı gören başkaları da gün geçmiyor ki Ankara’ya akıl almaz yeni bir Ortadoğu rolü biçip uyduruk haberler uçurmasınlar.
Örneğin, Filistinliler ya da Suriyeliler arasında bir çekişme mi var, dış kaynaklar hemen o kesimden bir kişinin Türkiye’ye sığındığına ve hatta kendi toplumuyla ne derdi ya da sorunu varsa, bundan sonra o işi Türkiye’de kuracağı bir merkezden yöneteceğine ilişkin bir balon uçururlar. Genellikle Ankara’nın böyle bir yamanmaya yüz vermeyeceğini düşünürsünüz ama, başımıza yeni bir bela açılıyor diye ister istemez endişelenirsiniz.
Niçin?
Çünkü, son zamanlarda politikacılarımızın “Ortadoğu bizden sorulur” böbürlenmesine pek yatkın olduklarını hissetmişsinizdir.
Elbet, bölgenin hemen yanı başında bulunmamız ve eski yakınlıklar dolayısıyla o kültür içinde kendimizi daha rahat olacağımızı bilenlerin bizden bilgi ya da öğüt beklemeleri çok doğal. Ama bu öyledir diye bizim hep etkin rollere soyunmamız ne ölçüde doğrudur? Başkaları kendi hesapları uğruna böyle bir görev üstlenmemizi düşünseler de, buna bizim heves etmemiz akıl kârı mıdır? Biraz Arapça biliyoruz ve aynı duaları biz de mırıldanıyoruz diye Arap işlerine ve özellikle onların kendi aralarındaki işlere bulaşmamız dipsiz kuyuya düşmek değil midir?
Birinci Dünya Savaşı sonlarında başımıza gelenleri unutup o sahnede rol almak tehlikeli değil mi?
Yahut konuya şöyle girelim: Türkiye aynı haritada yer alsa da aynı zamanda başka haritaların da ülkesi değil midir? Güneydoğu Avrupa, yani Balkanlar ve Ege; kuzeydoğumuz Rusya ve Karadeniz’le Kafkaslar; doğumuzda Önasya, İran, Afganistan, Pakistan ve Hindistan, güneyimizde ilişkilerimizin bütün tarihiyle İspanya’ya kadar uzanan Akdeniz. Bu açılım olanakları dururken Arap âleminde yolunu şaşırıp kaybolmak yanlış olmaz mı?
Daha da önemlisi, içe bağlı dış sorunlarımızın başında yer alması gereken Kıbrıs’ı unutup başkaları uğruna Ortadoğu’ya “nizam” vermeye kalkışmak zaman israfı sayılmaz mı?

Mümtaz Soysal/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget