On Basamak Daha Aşağı - Orhan Birgit

Tutuklu gazetecilerin sayılarının giderek artmış olması,elbette dışımızdaki dünyanın da gözünden kaçmıyor.
Birkaç gün önce içerdeki meslektaşlarımızın sayıları 90'ı aşmıştı.
Diyarbakır'daki toplu kazıdan çıkan kafatasları,insanlık karnemiz için ne kadar yüz karası bir durum ise ülkenin dört bir yanında gazetecilik yaparken tutuklanmış arkadaşlarımızın sayıları da aynı ölçüde ayıptır.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü,2011.2012 yılları için düzenlediği raporda 179 ülkede medya özgürlüğünün değerlendirmesini yapmış.Avrupa Birliği'nin kapısında bekleyen ülkemizin basın özgürlüğü için Batı dünyasının değerlendirmesi,geçen yıla göre 10 basamak daha aşağıya düştüğümüzü gösteriyormuş.
Rapor,Türkiye'nin kendini bölgesel bir model olarak resmettiği bir dönemde geriye doğru bir adım attığı suçlamasını içeren ağır bir itham ile başlıyor; “Söz verilen reformları gerçekleştirmek yerine yargı sistemi,askeri yönetim zamanından beri görülmemiş bir şekilde gazetecileri tutuklama dalgası başlattı.” Tümcesi bile AKP iktidarının sivilleşme iddialarını tek kalemde çürütecek ağırlıkta değil midir?
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ndeki meslektaşlarımız çoğumuzun korkudan söylemekten çekindiği bir yaramıza da parmak basarak “yargının gazetecileri taciz etmesinde dramatik bir artış yaşandığını,onlarca gazetecinin yargılanmadan hapse atıldığını” söylüyor.
Bu raporun medyamızda yer aldığı gün biz tüm toplum sözcülerimizle.Fransa Parlamentosu'nda 1915 olayları ile ilgili çıkarılmış yasanın kabulü ile ifade özgürlüğünün sınırlandırılmış olmasını eleştiriyorduk.
Eloğlu,bu eleştirilerimiz karşısında STGÖ'nün Türkiye'nin ifade özgürlüğü alanında on basamak birden geriye giderek 148'inci sırada yer aldığını söylese,aynı raporda kendi ülkelerinin 38'inci olarak gösterildiğinin altını da kalın bir kırmızı kalem ile gözümüze sokmaya kalkışsa ne yanıt verebileceğiz?
Sayın Başbakan,iktidarının ifade özgürlüğüne yönelik uygulamalarının Batı ülkelerindeki tepkilerini yumuşatma amacıyla olmalı.tutuklu gazeteciler için göreceli bir aftan söz ediyor.
Zaman gazetesinin kuruluş yıldönümü dolayısıyla verilen resepsiyonda yaptığı açıklamada. “Üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezası gerektiren soruşturma ve mahkûmiyet kararlarını aynı suç tekrar işlenmediği sürece geçersiz hale getiriyoruz.Çok sayıda gazeteci arkadaşımızın mahkemeleri ertelenmiş oluyor” diyor.
Bu sözlerin koşullu bir tecil olduğunu bilmeyen var mıdır?Sayın Başbakan'a “Malınız kadar zekâtınız da artsın”mı diyeceğiz.
Medyaya “Kalemlerinize hâkim olun.Aynı yazıları yazmayın.Yoksa karışmam ha” diyen zihniyet,demek ki bir Demokles kılıcı gibi başımızda asılı kalacak .

Orhan Birgit/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget