TRT; Türk Milletinden toplanan paralarla ayakta durur fakat Türk Milletinin aleyhine çalışan bir cemaat yayın organı gibi iş yapar. TRT Genel Müdürlüğü makamında oturan zat, babasının çiftliğini yöneten, babasının parasını harcayan hovarda genç gibi, ancak Türk Milletinin paralarıyla yaşayabilen TRT kurumunu her yönüyle “Cemaat”in emrine verdi. Elbette ki bu tutumunun hesabını yasalar önünde verecektir…
Cumartesi günü TRT-1 de saat 11.45’ te ki “Enine Boyuna” adlı “Şef İsmet Berkan” ve saz arkadaşları yönetimindeki programda konu “Demokrasilerde Askerin yeri ve Başbuğ’un tutuklanması” idi. Pazar günü ise yine TRT-1 de ve aynı saate “Politik Açılım” adlı, “Şef Derya Sazak” ve saz arkadaşlarının programı vardı. Halkı doğru olarak bilgilendirmek yerine, AKP şakşakçılığı ve Türk Ordusunun Komutanlarına hakaret yarışına girmeyi tercih etmişlerdi.
İki gün üst üste yönetici şeflere özetle şu maili gönderdim; “Üç darbeye de aile olarak muhatap olmuş bir kişi olarak Demokrasilerde Askerin yerini çok iyi biliyorum. Sorum şu; Demokrasilerde cemaat ve tarikatların yeri nedir? Anayasamızın 174. Maddesi ve 677 Sayılı Kanunlar yürürlükte iken nasıl oluyor da cemaatler savunuluyor ve TRT, Samanyolu Televizyonunun şubesi haline getiriliyor?..”
Tahmin ettiğiniz gibi soruma cevap verme yürekliliğini gösteremediler. Kendilerine ikinci mail olarak şunu gönderdim; “ Yazık, size acıyorum. Sizler asla demokrat olamazsınız…”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ihanetin temelinde işte bu gerçek yatar.
Cemaatin, demokrasinin nimetlerini kullanarak, demokrasiyi yok etme projesidir başımıza bela olan…
Çok sayıda cemaat beslemesi, yanlarına İsmet Berkan- Derya Sazak gibi toplumun “demokrat” olarak tanıdığı Truva atlarını alıp, size- bana- Türk Milletine sahte demokrasi anlayışlarını satmaya ve Türkiye’nin bu coğrafyada ki tek güvencesi Türk Silahlı Kuvvetlerini küçük düşürüp, sindirmeye çalışıyorlar. Bunların yüzünden hapisteki General sayısı neredeyse kışladakilerden fazla hale geldi.
AKP Hükümeti zaten, herkesin telefonlarını dinleyip, bilgisayarlarını izletip devletin polisini- vergi denetim elemanlarını “AKP tetikçisi” olarak kullanarak, milletin büyük bir kısmını korkuttu. İstenen, herkesin susması, konuşmaması, sadece İran’da ki Mollalar gibi bizim cemaat cambazlarının konuşması ve tek taraflı olarak milletin beyninin yıkanmasıdır.
Sonra sıra cemaat tarafından AKP ve Tayyip Erdoğan’ın tasfiyesine gelecektir. Bu operasyon, cemaat için çok basit bir iştir. Çünkü CIA destekli cemaat, kimin ne kadar parasının hangi ülkede ve hangi bankada olduğunu, kimin yapılan özelleştirmeler sonucu, yüzde kaç hisse ile kimlerle gizli ortaklığının olduğunu, Öcalan ile yapılan görüşmelerde ne tavizler verildiğini, herkesin sağlık raporları ile ilgili gerçek bilgileri tek- tek bilmektedir.
Bu basit işten sonra aynen Humeyni’nin İran’ a geldiği gibi, cemaatin hocası Türkiye’ye gelecek, üç milyon kişi tarafından karşılanacak ve ABD desteğiyle Türkiye İslam Cumhuriyeti kurulacaktır.
Yapılan hesap budur !...
Bu, yanlı ve kara propaganda sayesinde Türk Milletinin büyük bir kısmını “Peygamber Ocağı” dediğimiz ordumuzdan soğuttular.
Şimdi sizlere soruyorum; Türk Ordusu mensuplarının, darbe yapacağı, hükümeti zorla yıkacağı yönünde kesinleşmiş bir tane mahkeme kararı var mı? Olmadığı gibi davaların, düzmece dijital tuzaklar sayesinde açıldığı ve çok yakın bir zamanda hepsinin düşeceği tarafsız hukukçuların müşterek görüşüdür.
Peki, AKP hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı var mı? Var, hem de Türkiye’nin en üst yargı mercii olan Anayasa Mahkemesi’nin kararı var. Anayasa Mahkemesi 11 üyesinin 10 tanesinin oyu ile “AKP,Lâiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur” kararını verdi. Üstelik AKP iktidarı zamanında…
Yapılmak istenen oyunu görmemek için kör olmak bile yetmez, sağır da olmak gerek. Bu plan ABD’nin planıdır. Bu bölgedeki devletleri aşırı dincilerin eline verip bunları mezhep ve etnik kökenli kavgaların içine atmak, bölmek ve küçük şehir devletleri haline getirip, tüm zenginliklere el koymak ve yönetmek planıdır...
Bu tespite inanmayanlar lütfen Tunus’a- Libya’ya-Mısır’a baksınlar. Bu üç ülkenin tümünde “Şeriat”çılar yönetime geldi ve her üçünde de kanlı mezhep kavgaları başladı. Suriye’de de olacak olan odur. Biz Türkiye olarak uyanmazsak, bizim başımıza da bunlar gelecek…
Bu kanlı oyunda cemaatin en büyük destekçisi, PKK terör örgütünün siyasi temsilcisi olan BDP adlı partidir.
Size bir örnek vermek isterim; 7 Ocak Cumartesi günü BDP’nin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel için neler söyledi; “Rütben Orgeneral de olsa, bizim nazarımızda onbaşısın. Kıymetin o kadardır.” Demirtaş bu hakareti, Genelkurmay Başkanı “ana dilde eğitim olmaz” dediği için yapıyor. Bu sapıkların anlayışına göre Türkiye meseleleri hakkında; Teröristler konuşur, cemaatçiler konuşur, devlet ve millet düşmanları konuşur, hırsızlar konuşur, yabancı devletlerin uşakları konuşur, Kubilay’ın kafasını kesenlerin torunları konuşur ama Türkiye’nin bütünlüğünü korumakla görevli şanlı ordumuzun mensuplarının konuşmaları demokrasi’ye aykırıdır!...
Bu adamcıkların Türk Ordusuna nasıl ve niçin böyle düşman olduklarını, doğrusu çok merak ediyorum…
Bırakın tüm zehirlerini döksünler. Bu sapıklar azdıkça Türk Milletinin içindeki cevher uyanacak ve bunlara gereken dersi verecektir.
Yazıyı bağlayalım; Gelişmiş demokrasilerde; Demokrasiye ve milli iradeye saygılı bir orduya, Anayasal bir kurum olarak her zaman yer vardır. Bizim yaşadığımız coğrafyada ise, her zaman güçlü bir orduya ihtiyaç vardır. Kim aksini söylüyorsa ya geri zekalıdır, ya da bu vatanı sevmemektedir.
Fakat, ülkeleri ortaçağ karanlığına götürmek isteyen cemaatlere hiçbir demokrasi de, hiçbir zaman yer yoktur…
Not: Jet Fadıl’ı hepiniz tanırsınız. Gariban Müslümanları dolandırmaktan yurt dışına kaçan, sonra Siirt Bağımsız Milletvekili seçilip, koltuğunu Tayyip Erdoğan’a terk eden kişi. Son günlerde televizyonlarda “Caprice Gold” oteli diye, yeni yapılacak bir otel için reklamlar yapılıyor, sular seller gibi paralar harcanıyor. Anlaşılan para bitti, Jet Fadıl yeni kaynak arıyor. Deniz Fenerin’de, Yimpaş’ta, Kombassan’da ve diğer İslami Holdinglerde para batıran vatandaşlara sesleniyorum;
“Lütfen himmetinizi Jet Fadıl’dan da esirgemeyin, atın ellerinizi ceplerinize, ne verirseniz elinizle o gelir sizinle!...
Bakın, Tayyip Bey onun koltuğunda oturuyor”
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Ocak 2012
Rifat Serdaroğlu
Yorum Gönder