Cadı Avı ve ‘Delikanlılık’ - Nilgün Cerrahoğlu

Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu soytarımı İnkârın suç olmasını öngören yasa tasarısı için "6u tasarının sorumlusu Mm" dediğimizde, "Muhatap bulamıyoruz" diyor. "Sarkozy telefonlara çıkmıyor. Biriyle konuşacaksın, herkes kaçıyor. Bu kadar iftihar edilecek bir şeyse arkasında dur, delikanlı gibi savun!"
Hedefi on ikiden vuran bir tespit!
İtalya'da ünlü tarihçi Sergio Romano geçen günlerde söz konusu tasarının neden bu kadar "köşe bucak kaçılacak" ve hiçbir biçimde "savunulmayacak" bir yasa olduğunu, "Corriere delta Şam'da kaleme aldığı çarpıcı bir yazıyla anlattı...
Aynı zamanda eski bir büyükelçi ve çok etkili bir "kanaat önderi" olan Romano; "Resmi Tariha Hayır" başlıklı yazısına, "Devletler ve demokratik parlamentolar, ulusal, uluslararası takvimin talihli/talihsiz tarihleri için yasa yapmaya girişmemeli" diye başlıyor, arkasını şöyle getiriyordu:
"Devlet böylesi işlere el attığında dogma üreten 'ahlakçı' bir kisve kazanır. Bugün 1915'teki Ermeni katliamı İçin Papalık fermanı çıkaranlar, yarın bakarsınız sadık tebalarının boyun eğmeleri için başka dogmalar icat eder. Tarihi olaylar üzerindeki yargılar devlet yasası olursa, 'kuşku'ya yer kalmaz, dogmacıların ekmeklerine yağ sürülür. Böyle bir devlette yaşamak ister miyiz?"
Türkiye-Fransa arasındaki ikili ilişkiler bir yana, Fransız parlamenterler haliyle bu yasanın Avrupa'da yüzyıllar alan "fikir, düşünce özgürlükleri" mücadelesine taban tabana aykırı düştüğünü biliyor; engizisyondan faşizme uzanan "otoriter, ceberrut devlet" uygulamalarına post-modem bir ön giriş yazıyor olabileceklerini de görüyorlar...
Yasanın arkasında "delikanlılar gibi' durup, çatır çatır savunamamaları bundan. Uygarlık tarihini böylece inkâr ediyorlar,

İtalyan tarihçinin isyanı

Bu vesileyle Romano'nun ilginç yazısı ve yazısının ardından aldığı düşündürücü tepkilerle buradan devam etmek istiyorum...
"Yıllar önce Bernard Lewis'in bir Fransa mahkemesi karşısında yaptığı gibi ben de 'soykırım' sözcüğûnün yanlış olduğunu ve 1915 kurbanlarının tabi tutulduğu muameleyi tanımlamak içki kullanılması gereken ifadenin ben 'katliam' olduğunu söylemeye devam edebilecek miyim?" diyerek bir tarihçi olarak isyan eden Romano, ardından şu sorularla yazısında isyanını sürdürüyor:
"Büyük kentlerdeki Ermenilerin tehcirden etkilenmediğini hatırlatabilecek miyim? Olan biteni o tarihte cereyan etmekte olan bir savaşa bağlamak hakkına hâle sahip olabilecek miyim? Anadolu 'daki Ermenilerin, bazı haklı nedenlerden ötürü, Çarlık Rusyasının beşinci kolu olarak görüldüğüne İstinat edebilecek miyim? Bu yasanın, zor bir seçimde oy avcılığına çıkan bir cumhurbaşkanının beklentilerini karşılayan bir yasa olduğunu gündeme getirebilecek miyim? Bir Ermeniye; böyle bir oylamanın, yerinde olsam beni muttu etmeyeceğini İfade edebilecek miyim? Liberal düşünce yüzyıllar boyu 'düşünce suçu'. cadı avları, kâfirler ve de kitaplarının ateşte yakılma' sına karşı çıktı ve mücadele etti. Şimdi yeni bir 'kâfir' fikriyle bizi tanıştıran ve benim kendi adıma düşünmemi, mantık yürütmemi, tartışmamı engelleyen bir yasaya alkış tutmaya mecbur muyum?" (28 Aralık 2011-Corriere Sera)
Açıl susam açıl!
Romano bunları yazar yazmaz Fransa'dan derhal... Sarkozy'nin has adamı, "rejimin düşünürü''... Bernard Henri Levy; aynı gazetenin -"Corriere defle Sera"- sayfalarında, Romano'ya nispet yapar biçimde "Ne münasebet Bu resmi tarih yazmak değildir" manasında bir karşıt yazı yazdı...
Sarkozy'nin "Libya kampanyası"nın da Avrupa yayın organlarında geçen yıl bol bol goygoyculuğunu yapan, "rejim propagandacısı" Levy'nin bu yazısının (8 Ocak 2012) mürekebbi kurumadan; Romano'ya akabinde Roma'daki Ermeni cemaatinin sözcüsü Robert Attarian atağa geçti.

Şimdiden 'İnkarcı' ilan ettiler

Ünlü İtalyan tarihçinin 'soykırım' yerine "katliam' sözcüğünü kullanmaya devam etmesini şiddetle yeren Attarian, aba artından sopa gösteren biçimde -özetle- "Fikir özgürlüğü adına biz de sizi 'inkarcı' İlan edebilir miyiz" diye soruyordu..
Sarkozy'nin soykırım yasası, Fransa'da senato faslına daha gelmeden komşu İtalya'da bile, böyle inanılmaz süratle bir "serpinti etkisi" yarattı.
Ancak söylediği lafların "delikanlı gibi" arkasında olan S. Romano, asla geri adım atmıyor.
"Ermeni sorunu Özerinde tarihçilerin çalışmasına izin verin" başlığıyla çıkan tepkilere cevap mahiyetindeki ikinci yazısında da (13 Ocak) tarihçi-yazar, "Tarihçilerin üzerinde çalıştıktan soru şudur" diyor:
"Katliamları,Osmanlı imparatorluğu'nu güvensizlik ve saldırganlık karışımı tepkiye sürükleyen savaş mı tetikledi? Yoksa savaş, İttihat Terakkiciler ve Jön Türkler tarafından, Ermeni sorununu kökünden halletmek amacıyla özellikle mi tasarlandı? İlk savı destekleyen tarihçiler 'katliam'dan bahseder; ikinci tezi benimseyenlerde 'soykırım'dan Bu tezlerden ilki önden 'İnkarcı’ diye damgalanırsa, ortada tartışılacak ne kalırla?"
Bu pilav daha çok aş kaldırır.
Çizmede şimdiden gelişen tartışmanın hızı ve çapına bakılırsa, yasanın Fransa'da pazartesi günü senatodan geçmesi halinde etkileri yağ halkaları gibi büyüyerek tüm kıtaya yayılacak.

Nilgün Cerrahoğlu/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget