Artık "örgütlü işlendiği yolunda bu kadar açık ilişkileri olan Hrant Dink cinayetinin arkasındaki devlet ilişkilerini aklayamazlar, örgütü görmezden gelemezler" derken., mahkeme kararı küt diye miletin yüzüne çarptı.
Mahkemelerin "devlet" ve "isteği" söz konusu olunca, yapamayacakları şey yoktur... Özellikle, konu siyasi davalarsa! Bu davalarda hukukun, yasaların borusu ötmez... İktidarın borusu öter hem de öylesine öter ki bütün dünyayı uyandırır! İşte bakın, Hrant için dünya ayaklandı; verilen karar, mahkeme, iç hukuk yerden yere vuruluyor!
Yoo hayır, hiçbir zaman "dünyâya rezil ettiniz bizi bu kararla" demem. Bu utanç bizim, utanması gereken bizim hukuk, bizim ( yargı, bizim iktidar... Bizler hepimiz, bütün Türkiye'dir utanması gereken!
***
Birileri diyor ki "devletteki Ergenekon ile AKP'nin uzlaşması."
Ergenekon söylemi, Silivri'deki yargılamaların üzerindeki hukuksuz ve devlet/iktidar güdümlü baskılan sürdürmek için kullanılan güçlü bir zamane aletidir, sadece! Bunu da en çok, bu davaların savcıları rolünde duran, cemaatçiler kullanıyor!
Benim 60 yıldır bildiğimse devletteki süreklilik kazanan gericiliktir, bununla bütünleşen Amerikancılıktır, Amerika'nın bölgesel stratejik planlarına uşaklıktır, Türk-İslam ideolojisi ve politikasıdır, Türk-Sünni İslamcılıktır ve bütün bunlar uğruna işlenen cinayetlerdir, kurulan tuzak ve suikastlardır, düzenlenen komplolardır, kitlesel cinayetlerdir ve milletin birbirine kırdınlmasıdır...
Yani, devlet içinde, "yüce menfaatlar" ve bütün yukarıdaki siyaset ve ideolojiler için kendi yurttaşlarına karşı suikastçılar, katiller her zaman kullanıldı...
Hrant Dink cinayeti "Ergenekon "un değil, bu yapının bir ürünü.
***
İktidar, kendi ruhuna çok uygun olan, devlet içindeki bu kadim anlayış ve yapıyla buluştu, bütünleşti.
İktidar, bu yapıyı kendi iktidarı, kendi ideolojisi, kendi amaçlan için kullanmakta...
Olay bu kadar basit.
Hrant davasının arkasındaki “devletli siyasi yapıyı” görmeyenler, zaten Silivri'deki güdümlü siyasi yapıyı da görmüyorlar! .... Hrant cinayetinin ardındaki elle Silivri'deki davaların ardındaki "aynı el"i görmemek,. esnekliğini kaybedip kalıplaşan bir beynin "., sonucudur. İktidardaki kişiler değişebilir, ama hepsi aynı yapıyı bir şekilde kullanır.
Sosyalist, devrimci veya doğasever gençleri ve insanları, "terör örgütü" anlayışıyla yargalayan ve yüzlerce genci hâlâ hapiste tutan iflah olmaz gerici kafanın, Hrant'ın öldürülmesi ipuçları kendi kapısına dayanınca, "Burada örgüt işi, yok bireysel bir olay" kararını vermesinden daha normal ne olabilir!
***
Çünkü cinayetin ipuçları, Hrant'ı valiliğe çağırıp 'Dikkat et başına bir şeyler gelmesin"
diyen, iktidarın MİT'ine dayanıyor! O zamanki valinin şimdi AKP milletvekili olmasına gelip dayanıyor! Ve 'örgüt yok meczup biri var" diyen o zamanki emniyet müdürünün AKP tarafından vali yapılması anlayışına gelip dayanıyor!
Çünkü cinayetin ipuçları, Dink cinayetinin devlet güvenlik ve isihbarat birimlerine uzanan ipuçlarını araştırıp kitaplaştıran Nedim Şener'in mahkemelerde süründürülmesi olayına, süründürenlere dayanıyor!
Nedim, Ergenekon tertipçileriyle Hrant Dink tertipçilerinin benzer kişiler olduğuna ilişkin en sağlam kanıttır! Çünkü Nedim, Odatv ile Ergenekon terör örgütünün üyesi yapılmaktadır!
Çünkü cinayetin ipuçları, Hrant hakkında açılan ilk Türklüğe Hakaret Davası'nda, "Bu hakaret değildir" diyen o zamanki Yargıtay Başsavcılığında görevli Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun hangi güçlerce nerelere sürüldüğüne dayanıyor (Turgut Kazan'a, anımsattığı için teşekkür).
Çünkü bu cinayetin ipuçları, cinayeti önceden ihbar eden bilgilerin, Trabzon Emniyeti ile İstanbul Emniyeti arasındaki iktidarın emniyet ve istihbarat mekanizmasına ve memurlarına gelip dayanıyor...
Çünkü cinayetin ipuçları, bugün devleti yönetenlerin, "bir daha böyle işlerde kullanılacak emniyet mensubu, istihbarat elemanı ve kandırılacak gençler bulamayız" anlayışlarına gelip dayanıyor...
Dayanıyor da dayanıyor... Aptallar da katili "Silivri"de ve Engenekon'da arıyorlar!
Daha çok ararlar, oysa önlerine baksalar görecekler!
Orhan Bursalı/Cumhuriyet
Yorum Gönder