Yeni küresel düzen kendi çıkarlarını korumak için elinden geleni yapıyor.
Bir başka deyişle sömürgeci güçler bildiğini okuyor Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da...
Tek amacı var:
İnsanı, toplumun tüm katmanlarını ve devleti kendi boyunduruğu altına almak.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da demokrasi ve özgürlük senaryolarının aslında tüm amacı buydu.
Irak ve Afganistan bataklığına saplanan, şimdilerde Irak’tan çekilen ABD, geride kan ve gözyaşı bıraktı.
Bir milyon sivil öldü, yüz binlerce çocuk sakat, yüz binlerce kadın dul kaldı.
Peki, Irak’a demokrasi ve özgürlük geldi mi?
Afganistan’da da durum aynı...
Ülkenin yeraltı madenlerine göz diken emperyalizmin ağababaları, sömürgeci ruhuyla Afganistan’ı mezarlığa çevirdi.
***
Küreselleşme, bir başka deyişle “Yeni Dünya Düzeni” Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da önce Mısır, Tunus ve Libya’yı gözüne kestirmişti.
Emperyalizmin babası ABD’nin ve sömürgeci AB’nin elinde iki silah bulunuyordu.
Birincisi demokrasi ve özgürlükler, ikincisi din.
Kuzey Afrika’dan başlayarak tüm Ortadoğu’yu kuşatmak için BOP devreye sokulacaktı.
Elbet yöntem farklıydı bu kez. Yurtdışında yaşayan muhalifler, oralarda yaşayan rejim karşıtı Mısırlı, Suriyeli, İranlı, Libyalılar ve köktendincilerle ilişkiye geçildi.
Amaç diktatörleri devirip, BOP senaryosunu yaşama geçirmekti.
Nasıl olsa Türkiye’de denenmişti. Türkiye’de 10 yılını doldurmak üzere olan “Ilımlı İslam”ın temsilcisi AKP iktidarı vardı.
“Arap Baharı” başladı...
Önce Tunus, anlaşmayla kolay çözümlendi, Mısır biraz uzun sürdü ama 30 yıl ABD’ye koşulsuz hizmet eden Hüsnü Mübarek rejimi yıkıldı, askerler yönetime geldi.
***
Bugün arkamızı dönüp baktığımızda Mısır, Tunus ve Libya’da yaşananların demokrasi ve özgürlüklerle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını görüyoruz.
Suriye karışık... Esad rejimi köşeye sıkışmış durumda...
Suriye’nin arkasında Çin ve Rusya olmasa Müslüman Kardeşler destekli muhalefet dış güçlerin yardımıyla çoktan Esad’ı devirirlerdi.
Türkiye bu karışıklıktan yararlanacağını sanıyor ama aldanıyor.
Yedirmezler!
Bu arada ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye’ye geldi ve gitti.
Başbakan Erdoğan o sırada İstanbul’da evinde ameliyat sonrası dinleniyordu.
Ne konuşuldu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var...
1999 yılında Biden, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’e ne demişti:
“Siz ABD’ye muhtaçsınız ama ABD, Türkiye’ye muhtaç değil!”
Ecevit’e Washington’da söylemişti bu sözleri Biden...
***
Biden, Ecevit’le konuşurken giderek küstahlaşmış ve şöyle devam etmişti:
“Türkiye’nin ekonomisi çökmüş durumda. Kredi ihtiyacınız olduğunu çok iyi biliyorum.
Kıbrıs sorununu çözün, istenenleri yerine getirin, size yardımcı olalım.
Aksi halde çöküp gidersiniz...”
Biden bu arada Kürt sorununa ilişkin ağır eleştiriler de getirmişti.
1999 yılındaki gazetelere bir göz atın, şöyle manşetler görürsünüz:
“Rum kuklası küstah senatör”!
Biden’in önce Kuzey Irak’a, ardından Türkiye’ye gelip Küresel Girişimcilik Zirvesi’nde konuştuktan sonra Atina’ya gitmesi bana çok ilginç gelmişti.
Türkiye’yi Ortadoğu’da ateş çemberine atmak istiyor Yeni Dünya Düzeni’nin oyun kurucu emperyalist güçleri.
Malatya Kürecik’te füze kalkanı, küresel güçlerin Kuzey Afrika’dan Avrasya’ya değin uzanan oyun planları, İran, Suriye, İsrail ilişkileri, Ermeni soykırımı masalları...
Ve İslamı siyasal olarak kullananların Türkiye’yi kündeye getirme çabaları...
***
Yazımı yazdığım saatlerde ise Türkiye’nin kimi kentlerinde KCK operasyonu yapılıyor... Birgün, Özgür Gündem, Vatan, Dicle Haber Ajansı, AFP’de çalışan gazeteciler gözaltına alınıyor....
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder