Siyaseti ve devleti işim gereği bunca yıldır yakından takip eden biri olarak ilk defa böyle bir şeye ilk kez şahit oluyorum.
Evet Yüksek Askeri Şura toplantısı sonrasında harbe hazırlık gibi bir açıklamayı ilk kez işittim!
Kuşkusuz bu olağan bir durum değildir ve kamuoyundan gizlenen şeyler söz konusudur!
Olayın perde gerisine gidiyorum ve şu tablo ile yüz yüze geliyorum!
AKP kısa bir süre önce adeta gizli bir biçimde Savunma Bakanlığı’nın bütçesini yüzde 8’ler civarında artırmış ve örtülü ödenekler ihdas etmiş!
Buna paralel olarak Suriye sınırımızdaki birliklerde savaş pozisyonuna geçiş var!
Keza Hava Kuvvetlerimizde izinler kaldırıldı ve teyakkuz söz konusu!
Bütün bunlar ve de bugüne kadar hiçbir YAŞ toplantısı sonrasında görülmeyen harbe hazırlık açıklaması soruyorum neye delalettir?
Bitmedi, aynı süreçte komşularımızda Ankara’ya bakışta acayip farklılıklar var!
Suriye füzelerinin pek çoğu artık Türkiye’ye çevrili!
İran, Malatya’da İsrail’i korumak için kurulan ve kendi füze sistemini hedef alan radar üssüne dikkat çekip ültimatomlar çekiyor ve ilk hedeflerinin burası olacağını açıklıyor!
En önemlisi NATO ve ABD operasyonu kuşkusu ile harekete geçen Rusya!
Moskova hükümetinin Erivan’daki üssü savaş alarmında!
Dahası, Rus askeri sınırımıza yani Gümrü’ye sevk ediliyor!
Bitmedi Rusya güneyindeki bütün füzelerin yönünü Türkiye’ye çevirdi!
İlave olarak Dağıstan’a yeni füze rampaları kuruyor!
Keza Karadeniz’deki Rus donanması savaş pozisyonuna geçti!
Yok yok bunları ben uydurmuyorum, Rus’ların Kremlin’e yakınlığı ile bilinen ünlü Nevazisimaya Gazetesi yazıyor!
Tam bu süreçte hasta Başbakanımız nekahat dönemine ve programında olmamasına rağmen önceki gün acil kodu ile MGK Genel Sekreteri ve MİT Müsteşarı ile görüşüyor!
Tekrar soruyorum bütün bunların anlamı eşikte olduğumuz bir belanın işaretleri değil midir?
Görüldüğü gibi ABD, Suriye ile İran’a hücum edin diyor, AKP iktidarı baş üstüne noktasında!
İyi ama bunlar ne için, Türkiye maazallah böyle bir savaşın içinde olursa ne kazanacak?
Evet birileri cevap vermeli Ankara böyle bir belanın içine hangi ulvi hesaplarla giriyor bilen var mı? Türkiye ne için ve kimin için savaşacak?
Duyduk duymadık demeyin AKP Türkiye’yi Haçlı’nın öncü şövalyesi ve hatta kılıcı yapıyor haberiniz ola!...
Leon Panetta bunları istedi!
Kim bu Panetta?
ABD’nin Savunma Bakanı yani Pentagon’un patronu!
Önceki görevi CIA başkanlığıydı.
Daha önce de yazdık bu adam Türkiye’ye geldi mi acayip şeyler oluyor!
Hatırlayın geçen mart ayında Ankara’da 5 gün kaldı, Tayyip bey bir anda kardeşlerim dediği Esad ile Kaddafi’yi çöpe atmak zorunda kaldı!
İşte bu adam iki gün önce yine Ankara’daydı ve Gül ile Erdoğan’la görüşüp ayrıldı!
Araştırmalarıma göre Leon Panetta’nın yeni buyrukları pardon talepleri şunlarmış:
1) Suriye’ye derhal aktif müdahale ve sınırda tampon bölge!
2) İran’a topyekün ambargo!
3) ABD’nin Irak’tan çekilmesiyle Barzani - Talabani ikilisi ile Kuzey Irak’ın güvenliğinin Türkiye tarafından korunması!
4) Ermenistan ile ilişkilerinin düzeltilmesi ve kapının açılması!
5) Yeni Anayasanın acilen çıkarılması!
6) Kıbrıs’ta esneklik!
Sen Dersim’den bahsedersen, Fransız ‘Ermeni soykırımı’ der!
Fransa Parlamentosunda Ermeni oylaması var ya Tayyip Bey ile Bakanı Davutoğlu feveran ediyor! Ermeni soykırımı hikayesi siyasetin değil, tarihçilerin alanı imiş!
El hak doğru!
İyi de aynı doğru Dersim konusunda geçerli değil miydi?
Bu Tayyip Erdoğan değil midir kürsüye çıkıp Dersim’de soykırım yapılmıştır diyen?
Tarihçiler yok öyle bir şey derken ısrarlı olan kimdi söyleyin?
Bebekler süngülenip, derelerde boğduruldu diyen kimdi söyleyin!
Bir Başbakan kendi ülkesinin yakın tarihinde olmayan bir olayı siyasi fayda uğruna bu şekilde saptırıp bunları söylerse, elin Fransızı elbette Ermeni tehcirine soykırım der!
Reytingler yalan da, tirajlar doğru mu?
Yaygın olan kanaat televizyon kanallarının izlenilirliğini takip eden AGB denen malum yapının “dış dinamiklerin dolaylı olarak yönetiminde bir kuruluş” olduğu ve sadece parasal amaçlar için değil kültür emperyalizmi için de işlev gördüğüdür!
Toplumu yozlaştıran diziler bilinçli olarak en çok izlenenler arasına alınarak reklam yolu ile para kazanmaları ve gündemde olmaları sağlanıyormuş!
Televizyondaki tablo böyle anlatılıyor (ki bizce doğrudur) peki ya yazılı basının durumu?
Mesela yine yaygın iddialara göre, Taraf denen gazetenin tirajı 20 binin altında ama etkisi olsun ve ilan alsın diye birkaç misli fazla gösteriliyor. Bu açığı manipüle etmek için de pek çok gazete gibi o da abone hikayesini gündemine almışmış!
Radikal, Bugün, Vakit, Star ve Yeni Şafak gibi gazetelerin de 20 binin altında olduğu da dillerdedir ama tiraj raporlarına bakarsanız her biri 100 bin’e dayanmış gibi görünüyor. Buradan hareketle madem televizyon izlenilirliğinde temizlik başladı, bu işi yazılı basına da taşımalıyız!
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder