Ortadoğu’da Yeni Gelişmeler ve Türkiye - Erol Manisalı

- Asya’da Çin hızla büyüyor ve silahlanıyor; mevcut trendler sürerse 15-20 yıl içinde ABD’yi geçecek.

- Çin’in bu gidişinin kesinlikle durdurulması gerekiyor. Bunun için de geniş Ortadoğu’daki petrol ve doğalgaz rezervleri ile bunların geçiş yollarının denetim altına alınması gerekli.

20 yıl içinde Çin’in Ortadoğu petrolüne bağımlılığı (gereksinimi) 3 kat artacak, yıllık 12 milyar varile ulaşacak. Bu nedenle Arapların ve İran’ın Batı denetimi altına alınmaları zorunlu.

- Çin, Rusya ve diğer Asya ülkeleri ile yakın işbirliğine giren İran, Ortadoğu’da ABD ve AB çıkarlarına zarar veriyor. Ayrıca İsrail faktörü de var.

- Bu nedenle İran’ın Asya büyükleri ile işbirliğinin engellenmesi zorunlu hale geliyor.

- Türkiye bütün bu gerçekler çerçevesinde “Batı açısından stratejik bir önem kazanıyor”; Arap Ortadoğusu’nun denetiminde ve İran’ın koparılmasında işbirliğine gereksinim duyulan ülke...

Bunlar ABD ve kısmen de Brüksel cephesinde yapılan değerlendirmelerdir. Arap dünyasının yeniden yapılandırılmasında ve İran’a yönelik politikalarda Türkiye bu bakımdan stratejik bir konumda bulunuyor.

Arap Ortadoğusu’nda yardım...

ABD Arap ülkelerinde yerel ortak olarak Müslüman Kardeşleri seçmiş görünüyor. Göreceli olarak en örgütlü siyasal güç gibi değerlendiriliyor.

- Mısır, Tunus, Fas, Libya, Yemen, Irak ve Suriye’de temelleri atılmış operasyonlar yürüyor.

- Erdoğan hükümeti bu politikalara tam destek veriyor hem de birçok Arap ülkesi ile ilişkilerin bozulmasını göze alarak.

- İçerdeki “ılımlı İslam modeli” öngörülen şablona uyuyor; her ne kadar ileride doğabilecek büyük riskler bulunsa bile.

- Bütün bu gelişmelerin paralelinde bir taşla iki kuş vuruluyor; Arap Ortadoğusu’nda Türkiye modeli doğrultusunda ilerleme sağlanırken bir yandan da 4 ayaklı Kürdistan yavaş yavaş oluşturuluyor.

Arap Ortadoğusu’nun ve Türkiye’nin denetiminde koçbaşı olarak kullanılacak bir faktör şeklinde değerlendiriliyor. Kürdistan konusundaki en önemli sorun, hızla tırmanan etnik milliyetçilik ile İslami yapılanma arasında başgösteren kavga ve çelişkilerdir.

Küresel odaklar tarafından desteklenen Kürdistan’daki etnik milliyetçilik ile “ılımlı İslam modeli” arasındaki çelişkiler ve çatışmalar “Batı’yı bölgede açmaza sokmuştur.”

Sol cenahın Batı karşıtı durumu da eklenirse etnik milliyetçiler, solcular ve İslamcılar olarak ayrışmaya başladılar. Sol dışındakiler, ABD ve AB tarafından desteklenmektedir. Ancak İslamcı ve milliyetçi eğilimler, kendi aralarında çatışmaya başladılar.

Ve İran meselesi...

Müslüman Kardeşler zeminini Arap Ortadoğusu’nda esas alan Batı modeli, İran’ın saf dışı edilmesi politikasını pekiştirmiştir:

- Müslüman Kardeşler odaklı model, saf ve katıksız bir Sünni zemini gerektiriyor. Suriye’de yürütülen operasyonların gerisindeki en önemli neden budur.

Bu da İran’ın Suriye ve Lübnan’dan tamamen elini ayağını çekmesine (çektirilmesine) bağlıdır.

- İran bölgede ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün Batı Asya’daki önemli ayağı haline dönüştürülmektedir. Asya büyüklerinin yollarının kesilmesi için İran’ın devre dışına çıkarılması ve Batı’ya bağlanması gerekiyor.

- Tabii İran’ın nükleer silahlanma sınırına iyice yakınlaşmış olması ABD, AB ve İsrail’in bölge hesaplarını altüst eden bir gelişme oluyor.

- Rusya’nın İran kanalı ile Kafkasya ve Ortadoğu üzerinde elde edeceği avantajlar ABD ve kısmen de AB’yi rahatsız etmektedir.

İran, ABD ve AB açısından, “kontrol edilemeyen bölgedeki tek ülke” konumundadır. Bu ülke bir de nükleer silah üretebilirse, Batı’nın bölgedeki yaşamsal çıkarları büyük zarar görecektir.

İşte bütün bu nedenler, ABD ve kısmen de AB açısından, “İran’ın hal edilmesini gerektiren” faktörler olarak karşımıza çıkıyor.

Bölgemizde Arap ülkeleri, İran ve Türkiye’nin içine itilmekte olduğu sorunlar, büyüklerin küresel çatışmalarının Ortadoğu’ya olan yansımalarıdır.

Ve bu kargaşalar, bölgede petrol ve doğalgazın öneminin azalmasına dek sürdürülecektir. “Arap Baharı”, bu sürecin yeni bir dönüm noktasıdır.

Arap Baharı, bölgede sert bir kışın gelmekte oluşunun çok ciddi sinyallerini veriyor. Daha şimdiden Irak da iç savaşın tırmandığı bir zemine doğru götürülüyo

Erol Manisalı/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget