3 Koltuk Boşalıyor - 6 Erdoğan’a Hançer?! - Orhan Bursalı

Dünkü yazımda,cemaat ve AKP'nin yakını Nihal B.Karaca'nın yazısından alıntı yapmıştım.(11 Aralık Habertürk). Bir Bakan Pensilvanya'ya giderek.F.Gülen'e,cemaatin devlet kadrolarına yerleşmek için doymak bilmez isteklerinden şikâyetçi olmuş,ver Allah verdikçe daha fazlasını istemelerinden rahatsızlıklarını dile getirmişti.
Buradan,devlet kadrolarının cemaat tarafından yağmalandığı dışında çıkartılacak önemli bilgi,cemaat ile AKP arasındaki "bölüşüm ilişkileri"nin.AKP'yi taciz noktasına ulaştığıdır.
Her zaman yazarım.cemaat ile AKP iki ayrı,siyasi.örgüttür.Tamamen farklı iki ayrı liderliği,amaç ve hedefleri vardır.Cemaat ile AKP tarihsel bir kesitte birbirleriyle örtüştü.Cemaat.AKP kabuğu altına girdi.oradan,partinin içini,üstünü,altını,Erdoğan'ı oyma faaliyetlerinde önemli bir mesafe aldı.AKP giysisi içinde herhalde bakanları davardır,parti liderleri de.
Cemaat,örgütlü-yeminli bir güç,din tabanlı görünüşlü büyük bir toplumsal menfaat şebekesidir.Fatih Altaylı'nın F.Gülen'e yönelttiği"yani bir Mason örgütü gibi mi"sorusuna aldığı yanıt da"öyle de diyebilirsiniz.."olmuştu.
Ama aynı zamanda büyük bir siyasi örgüte dönüşmüştür cemaat.( Bknz.12 Temmuz 2010 tarihli"Cemaat Apolitik mi." yazım)" Mason teşkilatlanması.gibi her yere nüfuz ediyorlar.Ama onları katbekat aştılar.AKP içinde.toplumu dönüştürme projelerini gerçekleştiriyorlar.Bu arada tabii ki AKP'yi de..
 AKP bir"kabuk"tur.Kabuk içinde bir istila hareketi vardır.İşaretler,adalet mekanizmasını önemli ölçüde cemaatin denetlediği,siyasioperasyonel bütün işleri de(yargı,özel mahkemeler,polis)adamlarının yürüttüğü yönünde....
***
Erdoğan bunun ayırdında!Cemaat ile Erdoğan arasındaki gerilim,sandığımızdan çok fazla,Öyle ki bir bakan taaa Pensilvanya'ya gidiyor.
Bizim günlük siyaseti izleyen gazeteci yorumcularımız sanıyor ki,karşımızda bütünsel bir blok var!" Onlar en sonunda anlaşırlar ve bütünleşirler"demek bir siyasi yorum değildir.Aralarında anlaşma-uzlaşma olacaksa,bunun nasıl olacağı belirleyici olandır.
Erdoğan ile adamlarının(B.Arınç)şüphesiz ki en barizi olan gazeteci tutuklamalarındaki işgüzarlıklar,hukuksuzluklar ve bütün davaların uzayarak işkenceye dönüşmesi konusunda rahatsızlıkları ciddidir. " Gözaltılar bizim talimatımız değil,güvenlik,emniyet,savcılık yetkilerini kullandı,bu süreçlerin süratle neticelendirilmesi arzumuzdur", Erdoğan'ın rahatsızlığının dışavurumuydu.Çünkü bunun bütün siyasi yükünü Başbakan taşıyor.İnşa ettiği"dünya politika kariyeri'' nin bunları taşıyamayacağını görüyor.
Yargılama sürecini kontrol eden cemaatin ise böyle sorumluluğu yok.Hile hurda,sahtecilik,hukuksuzluk...Bunların hepsi birer araç onlar için!Toplumu istedikleri yönde dönüştürmedeğiştirmenin araçları!
***
Cumhurbaşkanlığı.Başbakanlık ve parti liderliği koltuklarının 2014'te boşalması,cemaat ile Erdoğan arasındaki gerilimi tırmandırdı ve yeni saflaşmaları erken tetikledi.
Şike yasasını değiştirme sürecindeki yalpalanmalar.Erdoğan'ın çevresinin ne kadar kırılgan olduğunu ve çoğunun kendisini"satacağını"gösterdi.AKP büyük bir dalgalanma yaşadı!Hele Arınç!Özellikle Erdoğan'ın hastalığı döneminde sık pozisyon değiştirdi.
Erdoğan'a karşı." Biz biat eden kimseler değiliz"bile dedi!Erdoğan kesin talimatını verince,özür diledi!Bu özürün de büyük bir haslet olarak değerlendirilmesi çok komikti doğrusu!Siyasi bir derin yalpalanma sonucu gelen özür,ancak "durumu ve pozisyonu kurtarmak"demektir.
Çünkü Erdoğan hâlâ güçlüdür ve önümüzdeki iki yıl bilinmezlikle doludur!
Bu derin yalpalanma acaba şunu da gösterdi mi;Cemaatin,Erdoğan'ın yakın çevresinden bir kısmını esir aldığını ve etkisini?
Erdoğan şunu gördü mü:Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün,günlük siyasette etkisinin kırıldığı bir"sürgün"yerine dönüştürülmek istendiğini?
Bu amaçla,Erdoğan ve çevresinden bir kesim,Gül'ün başbakanlığına oynayacaktır.Yeni saflaşmalar bu eksende olacak.Erdoğan'ın anayasal bakımdan güçlendirilmiş bir başkanlık rüyası.sadece bir rüya olarak gözüküyor bugün için..
Erdoğan ya teslim olacaktır,o zaman siyasi kariyerini de sonlandıracaktır ya da gücünü en azından koruyacaktır.
Bunu belirleyecek olan.boşalacak.koltuğun nasıl ve hangi ilişkiler ve uzlaşmalar çerçevesinde doldurulacağıdır..
 Cumhurbaşkanlığı koltuğu da siyaseten bir bilmecedir!AKP bu koltuğu kaybedebilir;ekonomik ve toplumsal gelişmeler bunu gösterecek.Tabii bir de muhalefetin gücü!
Acaba koşullar ne olursa olsun,Erdoğan,Cumhurbakanlığı'na aday olur mu ?

Orhan Bursalı/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget