Yedi Yıl Olursa... - Işık Kansu

Cumhurbaşkanı'nın görev süresinin yedi yıldan beş yıla düşürülmesine yönelik anayasa değişikliğiyle birlikte Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığının 2012'de sona ereceğine ilişkin hukuksal yorumu eski CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay yaptı. " Kanun koyucu bir statüyü yeniden düzenlerken önceki statünün uygulanacağını ifade etmediği sürece kazanılmış haktan söz edilemez.Bu da doğrudan doğruya statü hukukunu ilgilendirir.O nedenle hukuk temelinde artık yedi yıllık sürenin konuşulması dahi söz konusu değildir.Bu yönde bir geçici madde ilgili anayasa değişikliğiyle konulsaydı bu konu.zaman değerlen dirilebilirdi.Cumhurbaşkanlığı süresi beş yıldır."
Olayın siyasi yanı da var kuşkusuz.Gül'ün görev süresi yedi yılda tamamlanırsa neler olabileceğini şöyle bir aklımızdan geçirelim.Anayasa değişikliği yapılmış." tam bağımlı,piyasasever ılımlı İslam federasyonu" kurumsallaşmış,yenilenen genel seçimle AKP yine büyük çoğunlukla iktidarı bir kez daha ele geçirmiş.Recep Tayyip Erdoğan da Çankaya'ya tam yetkiyle taşınmış olacak.
Gül'ün görev süresinin beş yıl olduğunu kesin bir dille kamuoyuna açıklayan CHP ve MHP,hem hukuken hem de siyaseten doğrusunu yapmış oldu.

MUHABBETİN MEHABETİ
TBMM'nin AKP'Iİ Başkanvekili Sadık Yakut'un,salondan gelen "çüş"sesi üzerine "Bu söz,hiç Meclis'in muhabbetine yakışıyor mu"dediğine tanık olan Ti HAK kurucularından Ö .Faruk Yenigün,bir düzeltme yapma gereği duyuyor. " Sözün aslı' Meclis'in mehabeti'dir.
Mehabet;Osmanlıca bir kelimedir ve anlamı kısaca 'saygı duygusu'olarak tanımlanabilir.
Yani Meclis'in saygınlığı...
Muhabbetse;sohbet,sevgi,aşk vb anlamları ifade eder."

Sarıhan'ın mektubu
Zeki Sarıhan,uzun yıllardır yürüttüğü Ulusal Eğitim Derneği Başkanlığından ve Öğretmen Dünyası dergisindeki görevlerinden ayrılıp yerini arkadaşlarına bıraktı.Dostlarına gönderdiği veda mektubunda,üç türlü insanın varlığından söz etmiş.
" Birinciler bu topluma bir şey vermeden ondan almak isteyenler.İkinciler topluma bir şeyler verenler ve bunun karşılığını para,unvan veya saygınlık olarak almak isteyenler,üçüncülerse topluma bir şeyler verenler,fakat hiçbir karşılık beklemeyenler.Bu üçüncüleri tatmin eden tek şey vicdanlarına karşı sorumluluktur.Henüz 67 yaşındayım.Sesim çıktığı,elim kalem tuttuğu sürece yurdumuza ve halkımıza yapılan haksızlıklara karşı çıkmanın ödenmesi gereken bir borç olduğunu biliyorum."
Yurt işleri;çetin direnç ister,korkusuz bilinç ister.Zeki öğretmenin yüreği,işte tam da orada atıyor.

Korkuyorum

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye'ye geldiğinde,otel ve restoran sahibi Sahir Erozan.İstanbul'daki evinde bir gece düzenlemiş.Geceye katılan gazetecilerden Cengiz Çandar,Biden'a "Artık yazmaya korkuyorum,bir sabah alınıp götürülürüm diye"demiş.Çandar bile böyle diyorsa,halimizi anlayın artık...

Dirsek teması

Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın son İzmir gezisini değerlendirenler;belediye başkanları,milletvekilleri,il genel meclis üyeleri,il ve ilçe parti yöneticilerinin orada olduklarından söz ederek Baykal'ın "nicelikli değil,nitelikli bir kalabalık"tarafından karşılandığını söylüyorlar.
Geziye ilişkin yapılan bir saptama daha;Baykal ve Önder Sav ekipleri,ilk kez İzmir gezisi dolayısıyla dirsek teması kurmuşlar...

Malta yargılaması

Fransa Meclisi." Ermeni soykırımı iddiasının reddedilmesini suç sayan yasa önerisi"ni gündemine aldı.
Uluç Gürkan," Ermeni Sorununu Anlamak"adlı kitabında çok önemli bir tez geliştirmiş.100'ü aşkın İttihat ve Terakki yöneticisinin Müttefikler tarafından Malta'ya götürülmesinin "sürgün" değil,bir "yargılama" olduğunu savunuyor Gürkan:
" Burada Ermeni iddialarıyla ilgili soruşturmayı Londra'daki İngiliz Kraliyet Başsavcılığı yürütmüştür.Milletler Cemiyeti'nin çeşitli oturumlarında Malta'da ingiliz Kraliyet Başsavcılığının yürüttüğü Malta yargılaması soruşturmaya atıf yapılarak dava açılması halinde ilgili mahkemenin nasıl kurulacağı ayrıntılarıyla konuşulmuştur.İngiliz Kraliyet Başsavcılığı.Malta'daki Türk tutuklular hakkında'kovuşturma'kararı verip dava açmış olsaydı.Ermenilerin'katledildikleri'yolundaki iddialarının Milletler Cemiyeti tarafından yetkilendirilen bir uluslararası mahkeme tarafından ele alınması gündeme gelebilecekti."
Oysa gelmemiş.Neden?Çünkü," Malta yargılaması", İngiliz Kraliyet Başsavcılığının ittihatçılar hakkında "kovuşturmaya yer olmadığı" kararıyla son bulmuş.Savcı,bir suçlamada bile bulunmamış yani.Uluç Gürkan'ın dediği gibi:
" Malta'da,bugün'soykırım'olduğu iddia edilen olaylar soruşturulmuştur.Malta yargılaması,sonucu itibarıyla 'Ermeni soykırımı' iddialarının geçersizliğini hem hukuksal hem de tarihsel açıdan açıkça ortaya koymaktadır." Fransa Meclisi,önündeki yasayı onaylarsa,bir anlamda Türklerden nefret ettiğini ilan etmiş olacak !

Işık Kansu/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget