Bakanımız temiz midir kirli midir! - Necati Doğru

15 günlük izin de rüzgar gibi geldi geçti. Yeniden yazı başı yaptık. İzne çıktığım gün bu köşede sizlere; “güzel ülkemizde kötülüklerle yüzleşip dürtükleyecek ve gerçeği arayacak çok konu var” diye yazmıştım.
Dediğim çıktı.
Bakanımız kimdir?
Kirli midir?
Temiz midir?

Yeni Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ömer Dinçer; “ben temizim” diyor. Onu kirli gösterenin şu anda Ergenekon’dan tutuklu bir paşa (general) olduğunu söylüyor. Nedense o paşanın adını da söylemiyor. Gazeteciler de, nedense, bu önemli konunun üzerine hiç yazı yazmıyor.
Bakan, bilinen hücumunu yaptı.
Biz iyiyiz, demokratız.
Paşalar kötü, vesayetçi.
Peki gerçek ne?
Biz gerçeği arayalım
“İntihal” eski bir deyim.
Kibar bir anlatım.
Bugünkü Türkçe’ye çevirirsek; “aşırmacı” demek. Ferit Develioğlu’nun “Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat”ında intihalin karşılığı olarak aynen şöyle yazıyor: “çalma, başkasının malını benimdir diye iddia etme, birinin yazısını kendinin gibi gösterme”
Gerçek şu:
Bakanımız, yapmış.
Maalesef çalmış.

Xxx

Bir İşletme profesörü olan Prof. Dr. Tamer Koçel’in kitabından, kendi düşünmüş, kendi emek vermiş, kendi terlemiş gibi yaparak  cümleleri, paragrafları, sayfaları aşırmış.  Kendi yazmış gibi ismini koyup; “İşletme Yönetimi…” adıyla üniversite ders kitabı bastırmış.
Ne oluyor?
Minare kılıfa sığmıyor!
Dönemin (2005 yılı) YÖK Genel Kurul üyeleri; Başkan Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. Engin Ataç, Prof. Dr. İsa Eşme, Prof. Dr. Atilla Eriş, Prof. Dr. Fikret Şenses, Prof. Dr. İlhan Telekli, Prof. Dr.Mustafa İlhan, Prof. Dr. Ali Ekrem Özkul, Prof. Dr. Bülent Serim, Prof. Dr. Tunçalp Özgen, Prof. Dr. Ethem Tolga, Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, Prof. Dr. Uğur Erdener’in kendilerine gelen dosyaları inceleyerek aldıkları karar sonucunda; Prof Ömer Dinçer’i, intihalci diye üniversite öğretim mesleğinden çıkartma cezası vermişler.
Şimdi o bizim yeni bakanımız.
Kirli midir?
Temiz midir?

Xxx

Bakan ise  ”temizim” diyor.
Ankara 1. İdare Mahkemesi’inde  2008 yılında YÖK aleyhine dava açmış, “Benim için intihalci kararı aldılar, beni üniversiteden uzaklaştırdılar. İntihalci değilim. Adalet istiyorum. Bilim ahlakı adına adımın temize çıkmasını diliyorum” diye özetleyeceğim bir arayışla adalete baş vurmuş.
Mahkeme bilirkişi toplamış.
3 profesörü görevlendirmiş.
Profesörler raporlarını yazmış.
Mahkeme de karar vermiş
YÖK’ün 2005’de aldığı karar, hukuka uygundur. Yani Ömer Dinçer intihalcidir. İlköğretim de 11 milyon öğrenci, okul öncesi eğitimde 1 milyon öğrenci, orta öğretimde  5 milyona yakın öğrenci olmak üzere yaklaşık 17 milyon öğrenciyi okutan 637 bin öğretmeden, okullardan, bakanlık kadrosundan, eğitimden, öğretimden ve 2011 bütçesinden  34 milyar 112 milyon TL (20 milyar dolardan fazla) pay verilerek yapılacak harcamadan sorumlu bakanımız eski bir intihalcidir.
İntihalin anlamı çalmaktır.
15 günlük izin bitti.
İşte çıkıp geldik.
Hoş bulduk!

KUTU
(uyan borusu)

Şike avukatının
dilinin altındaki!

Faik Işık, Başbakan’ın avukataydı. Aziz Yıldırım’ın avukatlığına geçti. Başbakan’ın avukatlığını bıraktı. Çok ilginç mesajlar veriyor. Diyor ki; “Aziz Yıldırım, güya Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın sitesinde yayınlanan bir ihaledeki sistemin bilgilerini sızdırmakla suçlanıyor. Ben bu davanın avukatı oldum. O davadan 10 gün sonra da bu şike operasyonu başladı…” Avukat Faik Işık, acaba ne anlatmak istiyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget