Kılıçdaroğlu : 'Yeni CHP’nin AKP’den farkı düşüncenin özgür olması…'

Samimi sosyal demokratlar farklı düşünseler de birbirlerine saygı göstermek ve birbirlerini sevmek zorundadırlar. Hem “emek en yüce değerdir” diyeceksiniz, hem de insanı sevmeyeceksiniz


-İlk önceliğimiz işsizlik
-AKP borç batağı yarattı.
-Evet efendimci değiliz.
-CHP’li belediyelere baskı büyük boyutta…
-Çok çalışmalıyız.
CHP’nin başta ekonomi olmak üzere tüm konularda projelerinin ve çözüm önerilerinin hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ancak “Parti içindeki özgür düşüncelerin de bir disiplin içinde olması şart” dedi
CHP lideri Kılıçdaroğlu ile yaptığım, röportajımın son bölümünde; Halkın merak ettiği soruları da…
Tek tek kendisine yönelttim.
O da tüm sorularımı…
Açık yüreklilikle…
Dobra dobra yanıtladı.
* * *
İşte sorularım ve cevapları;
CHP olarak birçok sorunun yer aldığını belirttiğiniz ekonomiye ilişkin sizin hazırladığınız paket ve çözüm önerileriniz nedir?
Kuşkusuz ekonomi çok çok önemli. Hem ülkenin, hem de vatandaşın ekonomisinin iyi olması gerekiyor. Bunun yolu da üretimden, yani üretmekten geçiyor…
Öncelikle Merkez Bankası’nın özerk bir yapıya kavuşması gerekiyor. Yani Merkez Bankası siyasi otoritenin arka bahçesi olmayacak.
Bu sağlanmadığı içindir ki Merkez Bankası durmadan dolar satıyor.
Ama doları frenleyemiyor…
Bakınız!
Enflasyon hedeflemesi yapmışlardı. Sözde enflasyon düşecekti. Ama tam tersine enflasyon yükseldi…
Yılda ortalama yüzde 7 büyüyemezsek, 2023′te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olamayacağız.
AKP’nin 2010 -2011 arası ortalama büyüme hızı yüzde 5.5civarında.
Yani yüzde 7′nin gerisinde…
Seçimlerden önce AKP yaptığı propagandada diyordu ki “CHP iktidara gelirse faizler artar, enflasyon yükselir, dolar artar, istikrar bozulur…” Bu propaganda ile yüzde 49 oy aldılar, iktidar oldular.
İlk önceliğimiz işsizlik
Gelelim ekonomideki çözüm önerilerimize…
Toplumun bugün birinci sorunu işsizlikse, demek ki…
İlk önceliğimiz işsizlik olacak…
İşsizlik, “ben işsizliği çözeceğim” demekle çözülmez. Bunun için kalıcı ve tutarlı politikalarınız olacak…
Örneğin; Vergi politikanız işsizliği önleme amaçlı olacak… Asgari ücret üzerindeki vergi yükünü azaltmak gibi…
Sanayi politikanız istihdamı özendirecek, örneğin belli sayıdan fazla işçi istihdam eden kuruluşlara vergi avantajı sağlanması gibi…
KOBİ politikanız işsizliği önleme amaçlı olacak…”Ödediğin vergi kadar sıfır faizli kredi” projemiz bunun içindi…
Teşvik politikanız da işsizliği önleme amaçlı olacak… Eski teşvik politikalarının tamamını çöp kutusuna atacağız… Hem istihdam yaratan hem de katma değeri yüksek malların üretimine ağırlık verecek ve teşvik edeceğiz…
Eğitim politikanız da aynı amaca hizmet etmeli… Örneğin her organize sanayi bölgesinde “yatılı meslek lisesi” kurulması ve bu liseye gidecek öğrencilerin, okudukları sürece sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından ödenmesi önemli bir projedir…
Borç batağı yarattılar
Doğu ve Güneydoğu’da devlet özel sektör işbirliği ile yatırımlar özendirilecek, özel sektörün belli sayıda istihdam sağlayan yatırımlarına sıfır faizli kredi desteği sağlanacak…
Vatandaşlar borç batağında…
Borçlanarak kalkınmasını sağlayan hiçbir ülke yoktur.
Bizim ekonomi politikamızın ana eksenini de Mustafa Kemal çizmiştir. Şöyle der Mustafa Kemal “Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını itiyat haline getiren milletler; önce haysiyetlerini, sonra istikballerini daha sonra da hürriyetlerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
- Ertuğrul Bey!
Şunu da söyleyeyim. Düşündüğümüz bu politikaların tümü bugünde olumlu sonuç vermez. Halka doğrulan söylemek gerekiyor. Bu politikalar ilk 3 yıl içinde olumlu sonuçlar doğurmaya başlar…
AKP bunları 2002′den bu yana yapamadı. Çünkü onlar ekonomiyi sıcak paraya teslim ettiler. Yani uluslararası spekülatörlere…
21. yüzyılın Türkiye’sinde yoksulluğu da “Aile Sigortası’yla” bitireceğiz… Şayet Aile Sigortası olsaydı, insanlar 50lira için kaçakçılık yapıp, hayatlarını tehlikeye atmazlardı…
Eksikliklerimiz var!
CHP’liler neden birbirlerini sevmiyorlar?..  Partinizde görünen bölünmüş yapıya neden son veremiyorsunuz?
Samimi sosyal demokratlar farklı düşünseler de birbirlerine saygı göstermek ve birbirlerini sevmek zorundadırlar. Hem “emek en yüce değerdir” diyeceksiniz, hem de insanı sevmeyeceksiniz. Bu, sosyal demokrat bir anlayış değildir.
Ancak bir gerçeği daha vurgulamakta yarar var.
Siyasal partiler sağlıklı ve tutarlı rekabetin olduğu kurumlardır. Yani insanlar birbirleriyle yarışırlar. Dolayısıyla insanların rakiplerine göre daha iyi durumda olduklarını anlatmaları demokrasinin gereğidir…
Saygı içinde mücadele etmek… Bu yanımızda eksiklikler olabilir. Ama inanıyorum ki, çok partili yaşamı Türkiye’ye getiren CHP bu konuda da örnek bir parti olacaktır.
Genel başkan yardımcılarınız neden tanınmıyor? Kamuoyu onların çalışmalarından neden haberdar değil?
Partinin merkez yönetimi büyük ölçüde yeni yüzlerden oluşuyor. Dolayısıyla kamuoyu belki çok yakından tanımayabilir. Ama her arkadaşımız kendi alanlarında, o dünyanın insanları tarafından çok iyi tanınıyorlar. Ayrıca yasama yılı da yeni başladı. Umarım arkadaşlarımızın parlamento performansı onların kamuoyunca daha yakından tanınmasına yol açar. Kaldı ki bana göre tanınmaktan çok, onların parti için ürettikleri önemlidir.
Çok çalışmamız lazım
Seçim sonrası sizi tatmin etmeyen sonuç neticesinde parti tabanından gelen tepkiler nelerdir?
- Ertuğrul Bey!
Bir siyasal partinin hedefi iktidar olmaktır. İktidar olamazsanız bunun gerek partililerde, gerek oy veren yurttaşlarda bir burukluk yaratacağı açıktır.
Yine samimi olarak söyleyeyim, son seçimlerde beklediğimiz oyu alamadık.
Aldığımız oyu küçümsemiyoruz.
Oy veren tüm yurttaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu bağlamda gelen tepkileri de anlayışla karşılıyoruz.
Demek ki daha çok çalışmamız gerek.
‘Herkes için CHP’ ve ‘Yeni CHP’ söylemleri eskide mi kaldı?
Hayır bu söylemler eskide kalmadı. Bunlan daha fazla anlatacağız ve dillendireceğiz. İddia ediyorum, bizim kadar sağlıklı, tutarlı ve sorunları çözen projeleri hiçbir parti üretmedi. Projelerimize “bunlar ütopiktir, bunlar uygulanamaz” diyen AKP, bizim projelerimizi uygulamaya başladı. Şimdi ben size soruyorum. Hiç ‘Kanal İstanbul’dan söz eden var mı? Yok… Neden? Çünkü AKP’nin bir projesi yoktu. Projesi olmadığı içindir ki, AKP bugün, sorun üreten parti konumuna gelmiştir. Biz Yeni CHP olarak kendimize güveniyoruz…
Partinin sosyal demokrat tabanı yok sayıp, sağa doğru kaydığı söyleniyor. Ne diyorsunuz?
CHP köklerini Kuva-yi Milliye’den alan bir partidir. Halktan yana politikalar ürettiği için de’, sosyal demokrat bir partidir. Yani CHP’nin hacında “rant” yoktur. O AKP’ye özgü bir politikadır. CHP, alın teriyle üretip, evine helal ekmek götürmek isteyen yurttaşların partisidir. Politikası da budur. Bu politikayı kim benimsiyorsa, CHP’nin şemsiyesi altında yeri vardır.
‘Evet efendimci’ değiliz
Örgüt içerisinde kimsenin birbirini tanımadığına, vekillerin örgütten kopuk olduğuna dair şikayetler var. Buna ne diyorsunuz?
Ertuğrul Bey…
Önce bir hakkı teslim edelim…
CHP örgütü içinde üç aşağı, beş yukarı herkes birbirini tanır. Bu parlamento döneminde çok sayıda yeni yüz, CHP şemsiyesi altında siyasete girdi. Siyaset değişimi içselleştirdiği sürece yeni yüzlere açık olacaktır. Değişimi reddeden ve içine kapanan partilerde ise statüko egemen olur ve yenilenme olmaz.
Bu süreç partilerin bittiği süreçtir.
CHP, Türk siyaset tarihinde en büyük değişimlere imza atan partidir.
Devrimci ve değişimci özü vardır.
CHP’yi CHP yapan da bu ruhtur.
Aynı konuda parti yöneticisi ve vekillerinizden farklı açıklamalar geliyor. Bu bir yönetim zaafı mı yoksa koordinasyon eksikliği mi?
Önce peşinen şunu söyleyeyim.
CHP’de söylemler belli bir disiplin içinde dile getirilmektedir. Başlangıçta bir dağınıklık varmış gibi bir hava vardı. Ama bugün için bu artık yok. Ancak, CHP’de milletvekilleri kapalı grup toplantılarında her türlü görüş ve eleştirilerini özgürce yapabilirler. Çünkü bizi diğer siyasal partilerden ayıran temel özellik, bizim partimizde milletvekillerinin “evet efendimci” kültürden gelmemeleridir. Düşünce özgürlüğü esastır. Kaldı ki, bir siyasal partide milletvekilleri belli bir disiplin içinde düşüncelerini dile getirirlerse, bu hareket o partiye güç kazandırır.
Ama altını özenle çiziyorum…
Belli bir disiplin içinde…
CHP’nin amacı ana muhalefet partisi olmak mı, yoksa iktidar adayı ve alternatifi olduğunu göstermek mi?
Kuşkusuz bizim amacımız iktidar olmaktır. Daha öncede söyledim. Her alanda projelerimiz var.
İklim değişikliğinden hayvan haklarına…
Sanayi politikasından eğitime…
Tarım politikasından milli savunmaya kadar…
Hemen her alanda çözümlerimiz var… Belki temel sorunumuz bu çözümleri halka yeterince anlatamamak. Bunun için de parti okulunu açtık… Eğitime başladık. Temel görev ve sorumluluk bize düşüyor.
CHP’li belediyelere baskı
Yerelde politikanızı güçlendirmek için yerel seçim öncesi yerinde veya merkezde eğitim toplantıları gibi projeleriniz var mı? Yerel seçim çalışmalarına yaz sonu başlanacağını açıklamıştınız? Bugüne kadarki çalışmalarınız nelerdir?
CHP’li belediyeler gerçekten de çok güzel projeler üretiyor ve belde halkına bunları sunuyorlar. İktidarın tüm baskılarına rağmen görevlerini yapmaya çalışıyorlar. AKP, CHP’li belediyeler iş yapmasın diye adeta seferber olmuş durumda. Düşünebiliyor musunuz, İzmir Büyükşehirde aynı anda görev yapan AKP müfettişlerinin sayısı 80…
Bunun adı yerel faşizmdir. Ama bunlar belediyelerimizi asla ve asla yıldırmayacaktır. Onlar ne pahasına olursa olsun belde halkına hizmet sunmaya çalışacaklardır.

Kılıçdaroğlu : ‘Benim tek güvencem partililerim ve halkım.’
Kılıçdaroğlu : AKP’de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler!
Kılıçdaroğlu : 'Lider, korku yaratan insan demek değildir'
Kılıçdaroğlu ; 'Ben Recep Bey’den daha iyi bir liderim…'
Kılıçdaroğlu : En cesur işadamı, AKP’yi övmeyip sessiz kalandır!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget