CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, önemli bir uyarı yaptı ve “MGK, aynı zamanda Türkiye’nin devlet sırrı dediğimiz çok önemli kararların, sorunların paylaşıldığı bir yerdir. 5 yıl mesai arkadaşınız olan, özellikle son 3 yılı Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan bir askere, emekli olduktan sonra ’pardon, şu suçların varmış’ demek, bugüne kadar alınmış MGK kararlarının da tartışma konusu haline getirir” dedi.
Gerçekten de İlker Başbuğ hakkındaki terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamaları doğru kabul edilirse, Türkiye’yi yönlendiren kararları bir terör örgütü imzalamış; Milli Güvenlik Kurulu’na katılan “mesai arkadaşları” da bir terör örgütü kurucusu ile birlikte çalışmış olur. Bu da alınan kararların meşruiyetini zedeler. Nereden bakarsanız bakın, garip bir durum.
***
Daha ayrıntılı bir değerlendirme de yapabilirim elbette. Ancak ana muhalefet partisinin lideri hakkında bile “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ten fezleke düzenlenen bir dönemde yaşıyoruz ve aynı suçlamayla yargılandığım iki davadan daha yeni beraat ettim.
Üstelik Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın 1960 darbesinden sonra görev alan devlet adamlarını yani şimdi rahmetli olmuş, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay gibi eski Cumhurbaşkanlarını, “Olimpos tanrısı gibi hareket etmek” le suçlamasından esinlenerek aynı benzetmeyi Obama ve Tayyip Erdoğan için kullandığımdan dolayı Erzurum’da açılan “Başbakan’a hakaret” davasından yargılanıyorum.. Ben de yetkisizlik itirazıyla birlikte, bu ifadenin hakaret kastıyla kullanılmadığını ispatlamak için Tayyip Erdoğan ve Mustafa Kamalak’ı tanık gösterdim. 90 yıl öncesine kadar padişahlara bile “Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var” diye hitap edilebilen bir ülkede bugün aynı eleştiriyi yapmak suç zannediliyor!
***
Bir Genelkurmay Başkanı’nın terör örgütü kurmakla suçlandığı bir ülkede, kim yarınından emin olabilir ki?
Veya bir orgeneralin tahliye edildiği ve duruşmalara katıldığı halde mahkeme salonunda yeniden tutuklanması, daha önce başka bir davada duruşmaya gelen bütün sanıklara aynı uygulamanın yapılması sözün bittiği yerdir...
***
Dünya öyle bir dönemden geçiyor ki devlet başkanlarına bile medya üzerinden operasyon uygulanabiliyor. İşte Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad anlatıyor:
“60 tane televizyon kanalı Suriye’ye karşı çalışmak için görevlendirildi. Küresel çapta, onlarca haber sitesi ve basın organı bize karşı cephe aldı. Bize karşı zafer kazanacaklarını zannediyorlardı ama yanıldılar.
Ben ABD televizyon kanalındaki röportajda bundan bahsettim. Ben kendi röportajlarımı genelde izlemiyorum ama bu röportajı izledim. Ve izledikten son bir baktım çok farklı görünüyor. Dedim ki, eğer beni bile aldatabiliyorlarsa, neler yapabilirler. Elimizde röportajın orijinali vardı ama onlar dünyaya farklı bir montajı verdi. Batı’ya karşı beni ve Suriye’yi kötü göstermek için ellerinden geleni yaptılar. Yapılan planlar psikolojik saldırı düzenlemek amacını taşıyor. Suriye’ye karşı bir korku kampanyası başlatıldı.”
Gerçi Suriye halkının da tarihi tecrübesi vardır ama Türk Milleti, bu korkuya teslim olmayacaktır.
Arslan BULUT/YENİÇAĞ
Yorum Gönder