Bir Krize Bir Özel Dava - Şükran Soner

Uludere,Erdoğan iktidarının doğrudan sorumluluğu üzerinden öyle hafife alınabilecek,kolay kolay unutturulabilecek,yenilir yutulur bir iş değil...Üstüne üstlük en pembe ekonomik tablo,büyüme rakamlarından ay geçmeden,enflasyonun çift haneliye geçmesi başta,ekonomik olumsuz gelişmelerin istatistikleri peşi peşine saklanamaz oluyor.Yandaşı,cemaati,teslim alınmışı ile büyük medya tam kadro üzerine gitmese de,en yandaş yorumlarda sorumluluklar yadsınamıyor,kasıt olmadığı üzerinden durumlar hafifletilmeye çalışılıyor...
Özel yargı eliyle gündemin değiştirilebilmesi,iktidarın ülkeyi demokratikleştirmede ne kadarda olumlu adımlar attığı,ülkenin diktatoryal geçmişi ile hesaplaşıldığını gösterecek yeni ataklarda,özel yargı eliyle yeni bir iddianamenin ortaya atılmasının çarpıcı şok haberleri yetmez...Batı dünyasını da en etkileyebilecek olanı.12 Eylül iddianamesinin gündeme girmesinin tam zamanıdır.12 Eylül ile hesaplaşılmasını kim istemez ki...Doğuştan muhalif olarak ben yine dilimi tutamayacağım. "Toptancı iddianamelerle geçmişle hesaplaşma olmaz.Konseyin hayatta olan iki çok yaşlı üyesininin müebbetle yargılanacakları bir genel ana dava ile gerçekçi bir hesaplaşma başlatılamaz.Devletin içinde var olan.12 Eylül'e gidişin kaldırım taşlarının döşenmesinde kullanılan illegal güçlerin eylemlerinin tek tek çıkarılması,faili meçhullerin,darbe ittifaklarının hesabının tek tek,ciddi ciddi sorutması ile ancak olabilir...Hükümetin siyaseten gelişmesini.varlığını borçlu olduğu güç odakları ile hesaplaşmak gibi bir niyetinin olmadığını..." iddia edeceğim.İktidar için 12 Eylül ile hesaplaşma gibi bir niyet olsa.artık tümden iktidarın elinde olan devlete ait kaynaklardan yola çıkılır...Örneğin benim önceliklerimin içinde kanlı 1 Mayıs 1977,Kahramanmaraş,Kanlı Pazar (1969) türünden büyük provokasyonlar var ki...Artık devletin tüm gizli arşivleri,belgeleri,suç kanıtları hükümetin elinde...

***

İktidarın bugünkü sıkışıklığına 12 Eylül iddianamesi yetmez...Çünkü iktidarın her sıkışıklığında şok gündem değişikliklerinde kullanılan özel yargı eliyle iddianameler,ele geçirilmiş medya gücü ile şok haberler,toplumda kabak tadı vermeye başladı...Özel yargı eliyle,en çarpıcı senaryolarla medyanın aylarca gündeminin baş tacı yapılan iddianameler,davalar,suçlamalar öylesine birbirlerine eklemlendiler ki...Öylesine birbirlerine karışıp,arapsaçı oldular ki...Bir tanesinde bile suçun sabitlendiği,sonuca ulaşıldığı yaşanamadığından,aylar,yıllar süren tutukluluklar,boşa çıkan iddialar,çok ağır insan hakları,hukuk ihlalleri kanıtları,çok ağır cezaevi koşulları,yargısız infaz içerikli tutukuluklar,ölümler derken hukukun gerçekten işletildiğine,adaletin terazisinin çalıştığına güven diplerde...
Özel yargı katkısıyla gündem değişikliklerinde güncel destekli atışlar peşi peşine geliyor...Cumhuriyet okuru çok iyi bilir...Sevgili İlhan Ağbey.Sevgili Balbay üzerinden Ergenekoncu ilan edilmemizle yetinilmemiş,kendi gazetemize atılan bomba.Danıştay cinayeti ile ilişkilendirilmiştik...İnandırıcılık kanıtı elbette bu türden davalarda hep olduğu üzere sayısız adi suçtan da sabıkalı itirafçılar,gizli tanıklar üzerindendi.Şimdi Danıştay baskını ile ilişkilendirilmiş OYAK güvenlik şirketleri operasyonları devreye sokuldu.Danıştay cinayetinde görüntü kayıtlarının silinmesi,zaman da bilinen bilgiyken,bu operasyonlar yıllar sonra,neden şimdi.Doğrusu azıcık sonrasını öğrenemediğimiz,arkası gelmeyen Arınç suikast girişimi gerekçe,kozmik odaya giriş yolunun keşfedilmesine daha benzer bir durumu çağrıştırıyor.Bu sayede TSK'yi hedef alan birkaç davanın belgelerine ulaşılmış,yolu açılmıştı.OYAK güvenlik şirketi aramasından da birden fazla yeni dava çıkarsa hiç şaşmayalım...Bir taşla sayısız kuş...
Zaten sürmekte olan TSK üyeleri davaları üzerinden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a ulaşılınca,nerede yargılanabileceği üzerinden bile çarpıcı bir tartışma medya gündemi ortaya çıktı...
Yine de dün sabah medya yorumlarının peşi peşine okunduğu sabah haber saatlerine baktım da,özel yargı eliyle bu kadar şok yeni haberin bile Erdoğan hükümetleri için ana sorun olan yaşamsal gündem maddelerini unuturmaya pek de yetmediklerini gördüm...Aynı taktik dünyanın en teslim alınmış medyası bile olsa kabak tadı veriyor,tutmuyor.Çünkü hani Başbakan Erdoğan'ın çok güvendiği yüzde 50'lik seçmeni bile bıktırmış durumdalar...Onların bile ilgisini çekememeleri,onları bile heyecanlandıramıyor olması gerçeği bir yana.iktidar nimetleri ne kadar çekici olursa olsun.onların da yaşamlarını sarsan çok daha önemli kaygılar,korkular ağır basıyor....

Şükran Soner/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget