Devlet ve vatandaşın yaşamını etkileyecek bir anayasa söz konusu olmayacak,yapılan da kimi bölümleri dışında kâğıt üzerinde kalacaksa bu kadar zahmete ve masrafa ne gerek var.
Önce kâğıt üstünde kalan anayasa kurallarından birini aktarayım.1982 Anayasası'nın iki kez değiştirilen "Başlangıç" bölümünde şu bölüm de var.
" Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda,milli sevinç ve kederlerde,milli varlığa karşı hak ve ödevlerde,nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu.birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı,karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve'yurtta sulh,cihanda sulh'arzu ve inancı içinde,huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu..."
Niye kâğıt üzerinde kaldığını kanıtlamak için örnekler sıralamayayım.Çünkü Türkiye'de yaşamakta olan herkes bir nedenle biliyor zaten.
***
Şayet hukuk devletiysek yeni anayasayı 1982 Anayasasındaki kurallara göre yapmak durumundayız.Tabii sivil bir darbe yaşamıyorsak!
Yürürlükteki anayasa,ilk dört maddenin değiştirilemeyeceğini,hatta değiştirilmesinin bile önerilemeyeceğini vurguluyor.
Oysa duyduğumuz son öneri,şeriat yönteminin anayasaya yazılmasını.Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinin dini yemin etmelerini istemek oldu.
Hayırlısı olsun!
***
Türkiye'nin siyasal geleneğinde uzlaşarak bir anayasa yapmanın değil geleneği,örneği bile yok demek yanlış olmaz.1982 Anayasası,12 Eylül 2010 halkoylaması ile kabul edilen dahil 16 kez değişti.Başlangıç bölümü ile kimi maddeler birkaç kere değiştiği için şu kadar madde değişti demek zorlaşıyor.
Anayasada en çok değişiklik yapılması.Ekim 2001'de kabul edilen 4709 sayılı yasayla oldu,hem başlangıç bölümü hem de 32 maddede değişiklik yapıldı.
İkinci toplu değişikliği yapan da 7 Mayıs 2010'da kabul edilen 5982 sayılı yasaydı.24 madde değişti.İki de geçici madde eklendi.
İlk toplu değişikliği "uzlaşma sonucu" diye nitelemek mümkün.Çünkü iktidarda 5'inci Ecevit hükümeti vardı; DSP,DYP ve ANAP'tan oluşuyordu.En azından üç parti uzlaşmıştı.
Son toplu değişikliğin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dayatması ile gerçekleştiği ise görünen bir gerçek.
***
Gelelim ilk uzlaşma komisyonunun başarısına.Uzlaşma komisyonu ancak 21 madde üzerinde uzlaşabildiç
13 Ocak 1995'te uzlaşma önerisi 301 milletvekilinin imzasıyla Meclis Başkanlığı'na sunuldu.
Doğal olarak Anayasa Komisyonu'na gönderildi.Komisyondan uzun toplantılar sonunda önerinin 15 maddesi geçebildi.Değişikliklerden biri de başlangıç bölümüydü.
Değişiklik 23 Temmuz 1995'te 4121 sayılı yasa olarak kabul edildi.
İlk uzlaşma girişiminin başarılı olduğunu söylemek mümkün değil.
Yani önümüzde somut ve başarılı bir örnek de yok.....
***
"Yeni bir anayasa yapmıyoruz.Yeni bir anayasa yazıyoruz" söyleminin tutarlılığını irdelemek çok kolay." Yeni anayasada Anayasa Mahkemesi,HSYK,Yargıtay ve Danıştay konusunda yapılacak öneriler ciddiye alınacak mı" sorusuna verilecek yanıt,söylemin zamirini ortaya döküverecektir .
Orhan Erinç/Cumhuriyet
Yorum Gönder