Bir zamanlar, “Kürt yok; karda kart kurt sesi çıkaranlar var!” diyen darbecilerin sözcüleri vardı.
Şimdi
devir değişti ya, “Türk yok!”diyenler ortalığı kapladı. Bu yeni
darbeciler her yerde Türk’e atıp tutuyorlar. Allame yazarlardan İsmet
Berkan, Radikal’da, bir sapık Alman’ın ağzından çıkanları kendi
fikriymiş gibi tekrar ederek “Türk yok; Türk bir sentezdir!” diye
ferman buyurmuştu.
Şimdi bu kervana Yasin Aktay nam profesör de katılmış. Bu zat-ı muhterem AKP tepe yönetiminde.
Hadi
bunu bazı Kürtçüler söylese anlarım da aldığı oyların yüzde 80’i
Türklerden gelen bir partinin yöneticisi nasıl söyler? Hem de yakasında
profesör rozeti takılı iken.
Demekki bizim profesörler; ortalama bir ilkokul mezunun bilgisine bile sahip olamayabiliyorlar.
***
Şimdi Bay Aktay’a bazı hatırlatmalar yapalım:
Türk
ismi; tarih öncesine kadar uzanır. Bu isim Çin kaynaklarında geçer.
Türk, Hunlar’ın içinde yaşarken onlardan ayrılıp Gök Türk Hakanlığı’nı
kuran Açine (Aşina) soyunun özel adıdır. Bu haliyle de tam bir ırk
adıdır. Sadece Çin yıllıklarında değil, 720-732 arasında dikilen ve özel
Türk alfabesi ile yazılan Orhun anıtlarında Türk budunu sözü yer alır.
Gök
Türk Hakanlığı’nun yıkılmasından sonra Türk ismi, Hun (Gun/Kun), Saka,
Kuşan, Avar, Oğuz,Karluk, Türgiş, Kanlı, Bulgar, Kırgız, Kıpçak, Kimek
ve onlarça büyük Türk halkının ortak adı olarak kullanılmaya
başlanmıştır.
Daha 8. Yüzyılda Arap kaynaklarında Hazar bölgesi,
Asya ve Türkistan’daki bu büyük Türk boyları toptan Türk adı altında
anılmışlardır. Bu yüzyılda bile Türklerin ne kadar erdemli olduklarını
Arap yazarlar anlata anlata bitiremezler. El Cahiz’in bu konudaki
kitabını acaba bu profesör duymadı mı?
Türkler ve Türk adı Çin
dışında Bizans, Fars, Arap, Rus kaynaklarında da açıkça yer alır. Hatta
Yunan eserlerine bile girmiştir. Türk ırkı ile ilgili olan arkeolojik
verilerin eskiliği MÖ 4. bin yıla kadar çıkmaktadır. İtil-Ural ırmakları
bölgesindeki kazılar bunu ispatlamıştır. Ama bu büyük profesör böyle
bilimsel verileri nereden bilecek ki?
Yasin Bey bilmiyor olabilir ama Rus salnameleri 10. Yüzyıl’da bile Türklerden Tork diye kuvvetle söz eder.
Yasin
Bey, 11. Yüzyıl’da Kaşgarlı Mahmut Bey’in “Tanrı devlet güneşini Türk
burcundan doğurmuştur.” demesinden de belli ki habersizdir.
Hadi
onu geçelim 12. Yüzyıl sonlarında Haçlı ordusuyla Anadolu’ya giren
Alman Kralı Barbrossa’nın yanındaki Batılı yazarlar Anadolu’dan nasıl
söz ediyorlardı? Bu profesör onu da mı bilmiyor? Onlar, bu Roma
topraklarına Türkiye, yani Türk yurdu demiyorlar mıydı? Bir müddet sonra
da Marco Polo aynı biçimde Anadolu’yu Türk yurdu olarak göstermedi mi? O
Türkler de mi uydurma Türklerdi?
Avrupalılar; Osmanlı Devleti zamanında da şimdi Osmanlı diye gösterilen toplumdan Türk olarak söz etmediler mi?
Osmanlı
sarayındaki Enderun yetiştirmesi dönme-devşirme takımı da hak isteyen
Türk halkından “Etrak-i bîidrak” diye söz etmiyor muydu? Etrak, Arapça
Türkler demek değil midir ey profesör? Hoca Sadeddin Efendi’nin “Akılsız
Türkler” dediği bu Türkler uzaya gittiler de onların yerine birileri
laboratuvarda sentezleme yoluyla biz Türkleri mi imal etti?
Aha Yasin Bey, ah! Suç sizde değil; sizi böyle Türk’ten habersiz biçimde yetiştirip ortaya salanlarda.
Hem siyaset yapacaksan yap. Yediğin içtiğin senin olsun ama bırak şu Türk milletinin yakasını.
Biraz
sende ilim adamı kimliği var ise, Türk tarihi ile ilgili yabancı
kaynakları oku. Bak bakalım Türk ırkı var mıdır yok mudur? Sonra gel
konuşalım.
Ama bizimle tartışamazsın ki… Seni rakipsiz olarak kürsüye çıkartırlar sen de oradan atar tutarsın.
Tekrar ediyorum: Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun; bırakın şu Türk milleti ile uğraşmayı… Vallahi sonunda millet adamı çarpar…
Yorum Gönder