Merhaba,
Ülkemizdeki adaletsizlik, adalet için mücadele etmenin sebebidir. Bu sebep ortadan kalkmadıkça adalet için mücadele de hiç bitmeyecektir.
Ülkemiz hapishaneleri tarihin en kalabalık dönemini yaşıyor. 12 Mart ve 12 Eylül gibi yasaların rafa kaldırıldığı hiçbir “hakkın” ve hukukun olmadığı dönemlerde bile hapishaneler bu kadar kalabalık olmamıştı.
Bu, AKP iktidarının başarısıdır. Hem de kendinden önceki iktidarları kıskandıracak kadar büyük bir başarıdır. AKP sadece yasalara karşı gelenleri değil kendine muhalif olan her kesime saldırıyor. Ne yasa tanıyor AKP ne de hukuk. Adaletin olmadığı bir ülkede adalet için mücadele eden herkes AKP’nin saldırılarından nasibini alıyor. Ancak bir ülkenin, halkın hukukçuları bile sadece mesleki görevlerini yaptıkları için tutuklanıyorsa o ülkede faşizm artık katmerleşmiş demektir.
Evet AKP faşizmi halkın hukukçularına saldırıyor. İşçinin, emekçinin hakkını savunmanın bedelini ödetiyorlar halkın avukatlarına.
18 Ocak 2013 tarihinde Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatlar, yıkılıp dökülen, harabeye çevrilen derneklerinden gözaltına alınıp tutuklandılar. Ve tam 10 aydır tutuklular. Tutuklanışlarından 11 ay sonra 242526 Aralık 2013 tarihlerinde ilk kez mahkemeye çıkacaklar.
Onların “suç”ları çok büyük. AKP’nin sevmediği türden “suç”lar bunlar. İşçinin, emekçinin, sendikalının, gecekondulunun, gençliğin... Kısacası tüm halkın avukatı onlar.
Halka “hak” aramanın sadece adliyelerin tozlu koridorlarında ömür tüketmek olduğunu değil, halkın direnişle, mücadeleyle kazanılacağını gösterendir onlar.
Yürekleri dağlanan halkın adalet talebinin yok edilmeye çalışıldığı, halkın sesinin kırılmak istendiği yerde halkın sesidir onlar.
Kısacası onlar halktır, halkın avukatlarıdır. Yürekleri, zulme, zorbalığa boyun eğdirilemeyen büyük insanlıkla birlikte atıyor.
Onlar halkın avukatı olmanın bedelini tutsaklıkla ödüyorlar. Ama biliyoruz gurur doludurlar. Halkın avukatı olmanın haklı onurunu yaşıyorlar.
Şimdi 24-25-26 Aralık tarihlerinde Silivri Yerleşkesi’nde mahkemeye çıkacaklar.
İşçinin, emekçinin hakkını neden savunduklarını savunacaklar yine onlar.
Niye patronların değil de işten atılan, halkları gasp edilenleri savunduklarını soracaklar. Neden katillerin, tecavüzcülerin, işkencecilerin değil de yürekleri dağlanan anne, babaların, namusuna göz dikilen halkın, işkenceye uğrayanların haklarını savunduklarını soracaklar. Zulmün temsilcileri halkın avukatlarına gerçekten de bunları soracaklar. Çünkü onlar tüm bu sebeplerden dolayı tutuklandılar.
Biz avukatlarımızın müvekkilleri olarak sizi bu yürekli insanları sahiplenmeye çağırıyoruz. Onların faşizmi nasıl yargıladıklarını tanık olmaya çağırıyoruz sizi.
Gelin ve karar verin; “Adalet isterken bir başka adaletsizliğin kurbanı olunan bu düzenin adı ne?”
Av. Barkın Timtik
Yorum Gönder