CHP’nin kritik seçenekleri - Emin Çölaşan

Sevgili okuyucularım, aday yarışı AKP’de normal koşullar altında sona erdi. Arkasına devlet gücünü, devletin olanaklarını alan iktidar partisi, işini hemen hemen bitirdi.
Bakanlar, eski ve şimdiki milletvekilleri bol kepçe aday gösterildi ki, seçim bölgelerinde devlet gücüyle oy devşirsinler!
Bakalım, böyle olup olmayacağını 30 Mart akşamı görürüz.
Şimdi CHP kazanı fokur fokur kaynıyor, her kafadan bir ses çıkıyor.
Bazı adaylar belli ve hiç kimsenin en ufak bir itirazı yok. Örneğin Eskişehir’i Eskişehir yapan şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e kim itiraz edebilir?
İstanbul’da -resmen açıklanmış olmasa bile- Mustafa Sarıgül bekleniyor. Onun hakkında itirazların olması doğaldır…
Ancak İstanbul’daki AKP kalesinin ve vurgun kapılarının şu veya bu biçimde düşürülmesi gerekir ve bunu en iyi başaracak adayın Sarıgül olduğuna kesinlikle inanıyorum.
* * *
Gelelim Ankara ve İzmir’e… Ankara’da Mansur Yavaş’ın adı öne çıkıyor. Yavaş geçmiş yıllarda MHP’den seçilmiş, Ankara’nın büyük ve turistik ilçelerinden Beypazarı Belediye Başkanı olmuştu.
Düzgün, efendi, başarılı ve ılımlı bir siyasetçi. Geçmişinde bir leke, hakkında açılmış dosyalar yok.
Sağduyu sahibi muhafazakar kesimden CHP’ye çok oy getireceğini düşünüyorum.
Geçmişteki belediye başkanlığını CHP’den seçilip yapmış olsaydı hiç kimse yadırgamazdı.
Son seçimde yine Ankara’da MHP’den Büyükşehir adayı olmuş ve partisine yüzde 27 oy kazandırmıştı. Bu, MHP için bir rekordu.
Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesine karşı değilim.
Ankara’da yaşayan bir seçmen olarak büyükşehirde CHP kimi aday gösterirse desteğim onun arkasında olacaktır…
Çünkü gün artık “Ben onu beğenmiyorum, o adaya gıcık kapıyorum, o bizden değil” deme günü değildir. Yeter ki gösterilen adaylar hırsız, namussuz olmasın.
Önemli olan AKP kalelerini düşürmek, eldekileri ise onlara kaptırmamaktır.
* * *
Şimdi İzmir’e bakalım. En güçlüler arasında şu anda adaylık başvurusunu resmen yapmış olan Aziz Kocaoğlu ile başvuru yapmak için genel başkanından “Adaylığını açıkla” işaretini bekleyen Aytun Çıray var.
Çıray şu anda CHP milletvekili, ancak sağ kökenli. DYP’nin Sağlık Bakanlığı Müsteşarı olarak görev yapmıştı. Bürokratlığı döneminde particilikten uzak kaldı, milletvekilliği döneminde partisiyle hiçbir zaman ters düşmediği gibi, çok yararlı işler yaptı.
Aziz Kocaoğlu son yerel seçimlerin İzmir galibi olan Büyükşehir Belediye Başkanı.
AKP iktidarı onunla çok uğraştı. Belediye polis tarafından defalarca basıldı, çalışanlar gözaltına alındı, dosyalar açıldı, mahkemeler başladı.
Benim endişem şudur:
Kocaoğlu seçimi kazandıktan sonra -bu dosyalar bahane edilip- İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınacaktır.
* * *
Olmaz olmaz demeyin… Biz bu olaya tanık olduk. Adana’da son yerel seçimlere MHP’den girip kazanan Aytaç Durak olayı önümüzde.
Adana’yı kaybetmeyi içine sindiremeyen AKP, bir sürü sahte yolsuzluk dosyası üretip Durak’ı görevden aldı. Bütün mahkemelerden aklandığı halde Durak göreve iade edilmedi.
Bu, klasik bir AKP taktiğidir. Kazanan muhalefet adayını, elindeki polis gücünü ve
yargıyı kullanarak saf dışı bırakmak.
Aynı yöntemin seçimden sonra Aziz Kocaoğlu için uygulanacağı kesin. İktidar partisi İzmir yenilgisini asla hazmedemez. Bunu şimdiden gösterdi ve Tayyip’in en yakın elemanı olan Binali Yıldırım’ı aday yaptı.
Bu iktidar Kocaoğlu’nu İzmir’de o makamda tutmaz.
* * *
Burada hemen bir not düşeyim… Kocaoğlu, Aytun Çıray veya bir başkası aday gösterilecek…
Kim gösterilirse gösterilsin, İzmir için desteğim onun arkasında olacaktır. Bu konuda hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Ancaaak, seçildikten sonra iktidarın, Kocaoğlu’nun başına iş açacağından en ufak bir kuşkum yok. İşte kanıtlardan biri:
Kocaoğlu, eski genel sekreteri Ersu Hızır’ı görevden alıyor. Hızır yargıya gidip kazanıyor ama Kocaoğlu bu kararı uygulamıyor. İçişleri Bakanlığı -sanki yargı kararlarını kendileri uyguluyormuş gibi!- Kocaoğlu hakkında iki ayrı soruşturma izni verdi. (Bakan Muammer Güler imzasıyla). Bu bile onun görevden alınmasına yeterli olacaktır.
Siyasette hiç kimsenin adamı, hizipçisi, dostu, düşmanı vesairesi değilim. Bugüne kadar da hiçbir muhalefet adayı hakkında iyi veya kötü bir şey yazmadım.
CHP, iyi niyetle yaptığım bu uyarıları belki dikkate alır.
Almasını dilerim.
Tayyip yine açtı!
Sevgili okuyucularım, Tayyip hafta sonunu Antalya’da geçirdi. Yine son model makam araçları, binlerce koruma, yapılan göstermelik açılışlar, hele “Dev tesisler (!)” ve kesilen dandik kurdeleler…
Antalya’da sıkıyönetim ilan edilmişti. Bütün spor müsabakaları padişahımız efendimizin ziyareti nedeniyle iptal edildi, insanlar gözaltına alındı.
Fakat gelin görün ki, kalabalık yine yoktu.
Nereye kaçmıştı bu Antalya ahalisi!..
Tayyip’in bu düzmece açılış törenleri ve dev tesislerin açılışı tam bir komediye dönüştü.
Yıllardır hizmette olan ufak tefek yerleri güya açıyor ki, bunlar arasında ilkokul ve imam hatip binaları, kaldırımlar, parklar, otoparklar, dispanserler, mezarlık yolları, ne ararsanız var!
Bu kez Antalya ve ilçelerini gezerken, gözüne bir de havaalanı takıldı.
Gazipaşa Havaalanı!
“Hazır gelmişken orasını da yutturalım” dediler…
Ve inanın, topluca kurdele kesip açılış yaptılar.
Gazipaşa Havaalanı’nın yapımına 2000 yılında başlandığında Tayyip henüz iktidar değildi.
Yapımı 2009 yılında bitti ve kullanıma açıldı.
Oraya bugüne kadar belki yüzlerce, belki binlerce uçak indi.
On binlerce yolcu geldi, gitti.
Pazar günü yine tam takım, yanında karısı, Binali, başka bakanlar, milletvekilleri ve
Antalya adayı Menderes falan topluca kurdele kestiler ve havaalanının düzmece açılışı işte böyle yapıldı.
Acaba kendisinin ve yanındakilerin yüzü kızardı mı?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget