28 Şubat davasında topyukûn karargâhı yargılanan, kendisi de 1 numaralı
sanık olan Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hep sustu.
Kanser tedavisi gördüğü için duruşmalara katılamayan Karadayı’nın ne
söyleyeceği, nasıl savunma yapacağı merak ediliyordu.
Silah arkadaşları bile Savcılıkta verdiği ifadede, “BÇG’ye hatırlamıyorum”
dediği ve kendilerine sahip çıkmadığı için Karadayı’ya öfkeliydi.
Perşembe günü Mahkemeye geldi, savunmasını yaptı. Aynı gün başlayan
çapraz sorgusu ise dün tamamlandı.
Yüzlerce soru soruldu. Henüz
davaya müdahil olmalarına karar verilmeyen müşteki-mağdur avukatlarının
sorularını cevaplamadı veya “hatırlamıyorum” demekle yetindi. Emrinde çalışmış tutuklu, tutuksuz komutanlar da Karadayı’yı çok sıkıştırdı.
Söyleyeceğini söylemişti oysa; “28
Şubat bir darbe değildir... Asıl mağdur burada yargılanan
arkadaşlarımız... Bütün arkadaşlarımdan memnundum, hepsiyle gurur
duyuyorum... BÇG asla cunta değildir...” gibi.
Bazı gazeteler dört köşe, “Darbeciler kapıştı... Bunama iması...” başlıkları atmış.
Sanık
sandalyesindeki kişi 82 yaşında ve kanser. Öyle ki, savunmasını
oturarak yapmasına izin verildi. 67 yaşındaki bir insan notere bir iş
için gittiğinde sağlık raporu istendiği dikkate alınırsa, 82 yaşındaki
birisinin 16 yıl öncesini “hatırlamaması” normal değil mi? Cevaplasa bile bunların doğru ve sağlıklı olduğu iddia edilebilir mi?
Nitekim
dünkü duruşmanın öğlen arasında titremeye başladı, paltosunu giyip,
Baro odasında oturdu. Ateşi yükselmişti, doktora götürmek istediler,
savunmasını tamamlamak istediğini belirtip, gitmedi. Avukatı Erol
Aras’ın getirdiği bir tostu yiyerek, duruşmanın başlamasını bekledi.
İşte bu arada Karadayı’ya birkaç soru sordum.
Önce Teoman Koman’ın vefatını konuştuk. Bir gece önce hastaneyi arayıp, durumunu sormuş. “Gidecektim,
ama hem benim doktorlarım izin vermedi, hem de Koman’ın doktorları
yoğun bakımda olduğunu, konuşma görme şansım bulunmadığını söyledi. Çok
iyi bir insandı. Çok üzgünüm, Allah rahmet eylesin” dedi.
28 Şubat davasının ne olduğunu, neyin yargılandığını sordum. Şu cevabı verdi:
“Neyin yargılandığını anlamadım. Ama bunun bir intikam, öç davası olduğunu söyleyebilirim.”
Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın en çarpıcı sözleri ise şunlardı:
“İstanbul
işgâl edildiğinde vatanseverleri Bekirağa Bölüğü’ne kapattılar. Sonra
Malta’ya sürdüler. 1 sene sonra da bıraktılar. Bugün yapılanları
işgâlciler bile yapmadı.”
Karadayı bile artık bunu söylüyorsa, fazla söze ne hacet?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
17 Aralık 2013
Yorum Gönder