Ustanın en çok söylediği laftır: “nereden nereye” - Gürbüz Evren

Ustanın en çok söylediği laftır: “nereden nereye” - Gürbüz Evren
Usta, “Nereden Nereye” derken, ilk kelimeyi ağzında yayarak uzatır. Bunu siz de yapabilirsiniz. Özellikle de, Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu (2013) ile Ergenekon (2008) ve diğer tertipleri mukayese ederken denemenizi öneririm. Eğlenceli oluyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde, sabahın beşinde yapılan gözaltılar için tepki gösterenlerle alay edercesine konuşanlar, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu nedeniyle gayet pişkince, “Davet edilse gelecek insanlara sabahın köründe bunu yapmak doğru değil” diyebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde gözaltına alınan, ama çoğu birbirini hayatları boyunca hiç görmemiş insanların aynı kefeye konulmasına tepki gösterildiğinde dalga geçercesine konuşanlar, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu için hiç utanmadan “Birbiriyle hiçbir ilişkisi olmamış insanların çete gibi gösterilmesi haksızlıktır” diyebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde gözaltına alınanların anında suçlu gösterilmesine karşı çıkanlarla alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu nedeniyle geçmişte söylediklerini inkâr edip, “Suçu ispat edilinceye kadar kişi masumdur” diyerek, masumiyet karinesini hatırlatabiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde kime ait olduğu belirsiz birtakım CD ve düzmece belgelerin kanıt diye ortaya sürülmesine karşı çıkanlarla dalga geçenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda delil diye gösterilenler için hiç yüzleri kızarmadan, “Düzmece, senaryo, polis koymuş ya da tapelere eklenmiş” diyerek isyan edebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde “işte size örgüt dokumanı” denilerek haritaların, nutuk ve kitapların, çocuk çizgi filmlerinin sergilenmesine tepki gösterenlerle alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda ortaya çıkan para sayma makinesi ve paraların doldurulduğu ayakkabı kutuları için hiç sıkılmadan, halkı kandırıyorlar diyebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde bir takım video ve ses kayıtlarının yayınlamasına karşı çıkarak, insanların küçük düşürüldüğünü söyleyenlerle alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda ortaya saçılanlar için hiç utanıp sıkılmadan, “Kasetli, kayıtlı iftira” diyerek kıyameti koparabiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde özel hayata ilişkin ayrıntıların sızdırılmasına tepki gösterenlerle dalga geçenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonuna bakarak hiç yüzleri kızarmadan, “Özel hayata ilişkin bilgiler açıklanamaz” diye bağırabiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde, daha ortada iddianame yokken insanların mahkûm edilmesine karşı çıkanlarla alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu için hiç utanmadan, “Soruşturma sürecinin sonucunu bekleyin, insanları peşinen suçlu ilan etmeyin” diyebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde gözaltına alınanların dosyalarına avukatları ulaşamazken, bunların yandaş medya sızdırılmasına tepki gösterenlerle alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu için, hiç sıkılmadan, “Nasıl olur da avukatlar dosyaya ulaşamadan basına servis ediliyor” diye ortalığı inletebiliyor.
Ergenekon operasyonunu yürüten savcı Zekeriya Öz'e yönelik tepki ve eleştirileri gülerek dinleyen, görevden alınma ihtimaline karşı “Savcıma dokunma” adı altında yürüyüş ve kampanya düzenleyenler, “Bu davanın savcısıyım” diyerek ona sahip çıkanlar, şimdi hiç ama hiç utanmadan Savcı Öz'e demediğini bırakmıyor, görevden alınma ihtimaline karşı göbek atabiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde, “Yargıyı etkileyecek söylem ve eylemlerden kaçınılması gerektiğini” söyleyenlerle dalga geçenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu nedeniyle, hiç çekinmeden, “Yargı sürecini etkileyecek söylem ve eylemler engellenmeli” diye bağırabiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerde, “Soruşturmanın gizliliği ihlal edilmemeli” diyenlerle alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonuna bakarak, hiç yüzleri kızarmadan, “Bu kadar da olmaz ki. Soruşturmanın gizliliği ihlal ediliyor” diye en üst düzey ağızlardan tepki gösterebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertipler için komplo diyenlerle dalga geçenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu için hiç ama hiç utanmadan, “İğrenç ve kirli bir komplodur” diye isyan edebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerdeki gözaltı şartlarını ve uzun tutukluluk sürelerini eleştirenlerle, “Bekleyin canım, yargıya güvenin, süreç devam ediyor” diyerek alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda daha 3 gün olmadan, çok pişkince, “Bu işi uzatmayın, insanları mağdur etmeyin” diye uyarı da bulunabiliyor.
Ergenekon'da örgütün kasası diye tutuklanan, kapatıldığı zindanda hastalanıp ölen Kuddusi Okkır'ın cenazesi belediye tarafından kaldırıldığında, bu duruma isyan edenlerle dalga geçenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonunda, kasalara sığmayan, ayakkabı kutularından taşan milyonlarca doların neyin parası olduğunu açıklayamıyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerdeki haksızlıklar ve hukuksuzluklara tepki göstererek, “Adalet birgün herkese lazım olur” uyarısında bulunanlarla alay edenler, şimdi Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu nedeniyle hiç utanmadan,  “Adalet size de lazım olabilir” diyebiliyor.
Ergenekon ve diğer tertiplerdeki, savcı ve hâkimlere yönelik eleştiri yapanlara, “yargıyı tehdit ediyorlar” suçlamasında bulunanlar, şimdi memnun olmadıkları Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu nedeniyle hiç utanıp sıkılmadan, yargıyı açıkça ve en sert ses tonuyla tehdit edebiliyor.
Beş yıl öncesini bugünle karşılaştırarak ulaşılan noktaya baktığımızda, akla tek bir söz geliyor, “Nereden nereye”

 Gürbüz Evren // Siyaset Bilimci

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget