Ortadoğu’da Siyasal İslam - Hikmet Çetinkaya

İyimser olmak istiyorum... Yaşama sımsıkı sarılmak...
Kimi zaman umutlarım, kimi zaman hüzünlerim iç içe giriyor ve bir çıkmaz sokağa doğru götürüyor beni...
Gerici, dinci, serbest piyasacı bir düzenin içinde ezildikçe ezilen emekçiler, yurtseverler, sosyalistler ve devrimciler.
Kuşatılmış ve sesi soluğu çıkmayan bir medya....
Ve bunlar olurken, CIA’nın Türkiye’deki eski istasyon şefi Graham Fuller’in şu sözleri:
“Türkiye’de daha çok sol hareket görmek isterim!”
Ne denir?
“Yerim senin o güzel dilini!”
***
Sömürgeci ve emperyalist güçler Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi’ni yaşama geçirirlerken, Türkiye’nin Suriye’yi, Suriye’nin Türkiye’yi düşman olarak görmesi neyin habercisidir?
Washington ve Londra, Suriye’ye daha ılımlı yaklaşırken Türkiye birdenbire “şahin kesilmiş”, bir yıl önce kardeş olan Esad, bugün diktatör ilan edilmiş.
Evet, Esad diktatördü, ama Suriye’yi daha çağdaş kılmak için demokrasinin laiklik temelinde yükseleceğine inanıyordu.
Üstelik kapılarını yabancı sermayeye açarak serbest piyasacıların, yani sömürgecilerin ruhunu okşamıştı.
Önce Irak, yıllar sonra “Arap Baharı” havası ve başta Mısır, Tunus ve Libya’da yaşananlar.
***
Suriye’de demokrasi ve insan hakları yok, tamam!
Katar’da, Suudi Arabistan’da, Bahreyn’de demokrasi ve temel hak ve özgürlükler mi var?
Tanrı aşkına söyleyin kim kimi kandırıyor!..
Vahşi kapitalizmin güler yüzü olan küreselleşme, sömürgeci ruhun kendisidir.
Prof. Dr. Erol Manisalı köşesinde yıllardır Ortadoğu’daki “siyasal İslamın” nasıl kurumsallaştığını bıkıp usanmadan yazar.
Yıllar önce yazdıklarının hepsi bugün uygulanıyor Ortadoğu’da.
Libya, Tunus ve Mısır’da “siyasal İslam” tabana yayılarak kurumsallaşırken Mısır’da ordu Müslüman Kardeşler’le birlikte hareket ediyor.
Burada amaç demokrasi ve özgürlükler değil, “siyasal İslam”ın ABD’nin isteği doğrultusunda yolunu açmak.
Esad’ı istediğiniz kadar eleştirin, isyancıların arkasında ABD desteğindeki “Müslüman Kardeşler” bulunuyor.
***
Tüm bu gelişmeler ne anlama geliyor?
Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin yaşama geçmesi için önce Suriye’nin, ardından İran’ın defterinin dürülmesi...
Suriye’nin sömürgeci ve emperyalist güçlerin boyunduruğu altına girmesi.
Suudi Arabistan, Katar ve Bahreyn’de varlık nedenini dine bağlamış, şeriatı yaşamın içine sokmuş bir düzen var.
Kadınların tek başlarına bakkala bile gitmeleri yasak!
Peki niçin hedefte Suriye?
ABD Irak’tan çekilince, Araplar Sünni-Şii çatışmasına girdi; günde en az 20-30 kişi ölüyor...
Irak’ta da “siyasal İslam”a yol açılmıyor mu?
ABD, hani Irak’a demokrasi ve özgürlük getirecekti?
***
Türkiye 1 Mart 2003 yılında ABD, İsrail ve NATO’nun baskısına karşı dik durdu, demokratik bir davranış sergiledi.
AKP’lilerin desteğiyle 1 Mart tezkeresi Meclis’ten geçmedi.
Söyler misiniz 9 yıl içinde ne değişti?
Bugün Kuzey Irak’ta Kürt devleti kuruldu kurulacak; burası kesin. Barzani Beyaz Saray’da cumhurbaşkanı gibi karşılanmadı mı?
Libya’da aşiretler arası iktidar savaşımında günde 30-40 kişi ölüyor, ama yabancı ajanslar nedense bu katliamları dünyaya yaymıyor.
Başbakan Erdoğan, emeğin en çok sömürüldüğü Çin’de... Çin, İran, Rusya Suriye’nin yanında.
Suriye - Lübnan sınırında çatışma ve üç ölü...
***
Suriye’den Türkiye’ye göç sürüyor (25 bin). Gelenler arasında ajanlar var mı yok mu belli değil.
Onun için umut ve hüzün iç içe...
Savaş çanları çalıyor!
Karamsarım!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget