Kuzu gibi sevimli ve masumdur bu çocuklar. “Örgüt” bile kuramamışlar, ağız tadıyla “dolandırıcılık” yapamamışlar. Sütte leke var, bunlarda yok. Ağızlarından bakın, diplerini görürsünüz. O kadar temizler yani, Arap sabunuyla yıkanmış kuzucuklar. Avro’lar yetmez dolarlar, pırlantalar kurban olsun onlara…
Biri, Tayyip Erdoğan’ın Belediye Başkanlığından beri hep yanında olmuş, Erdoğan’ın çantasını emanet edecek kadar sırdaşı, yanından ayırmadığı arkadaşı. Sadaka paralarıyla kurulan Kanal 7’nin güvenilir elemanı.
Başbakan Erdoğan’ın RTÜK gibi ülkenin en önemli kurumuna başkan yaptığı, Ankara-Armada İş Merkezinin ortağı, gayrimenkul zengini kuzucuk.
Diğeri, Başbakan Erdoğan’ın en az yirmi beş yıllık arkadaşı. İkisinin çocukları da bacanak. Yani Erdoğan’ın hısmı. Kanal 7’nin kurucularından ve başkanı. Yıllardır Başbakan Erdoğan’ın yanında ve sırdaşı.
Diğerleri ise, yirmi yıldır aynı ekibin elemanları. Ser verirler, sır vermezler. Nerede görev verilirse derhal yerine getirirler. Almanya- Bosna-Sudan-Filistin- Türkiye diye yer seçmezler. Nerede toplanacak para varsa, Allah rızası için koşar gider bu kuzucuklar !… Yeter ki toplanacak para olsun…
Bu kuzucukların beraberce yargılandıkları ve Almanya’da “Yüzyılın En Büyük Yardım Soygunu” denilen Deniz Feneri davasının soruşturması 3,5 yıl sonra tamamlandı. Savcılık bu kuzucuklar için;
“Bunlar örgüt değiller, dolandırıcılık suçlaması da yok” diyerek iddianamesini hazırladı ve davayı “Özel Yetkili Mahkemelerin” görev alanından çıkarıp normal mahkemeye gönderdi. Mahkeme zaten daha önce bu kuzucukların
3 ay gibi uzun tutukluluk süresini (!) göz önüne alarak, tutuksuz yargılama kararı vermişti. Şimdi de soruşturması 3,5 yıl süren davanın görülmesinin
5-7 yıl arası bir zamanda “Jet hızıyla”(!) yapılacağını göreceğiz. Bu arada, Hizbullah ve Sivas Davaları gibi “zaman aşımı” olursa, kuzucuklar, analarından doğdukları gibi tertemiz olacaklar. Sonra siz sağ, ben selamet. Veleddalin amin…
Silivri’de, birbirlerini hiç görmemiş, konuşmamış, tanışmayan yüzlerce insan “Örgüt” suçlamasıyla, Özel Yetkili Savcılar ve Mahkemeler eliyle yıllardır boş yere tutuklu olarak hapisteler…
Adamcağıza, “sen örgütün kasasısın” diyorlar, garibim cezaevinde kanserden bağıra-bağıra ölüyor, cenazesini parasızlıktan belediye kaldırıyor !…
Kasaya bakın…
Adam, Türk Ordusunun eski Genelkurmay Başkanı. Silahlı terör örgütü kurmak suçlamasıyla hapse atılıyor. Cemaat-tarikat artıkları bayram ediyor, Türk Milleti ise sadece seyrediyor. Bilmiyor ki, hapse atılan kendi yaşam tarzı, kendi özgürlüğü, güvenliği !…
Örgüt Başkanına bakın…
Asker Ocağı için “Aslanı kediye boğduran ocak” derler. Ne kadar yanlışmış…
Doğrusu; “AKP Ocağı aslanları kuzucuklara boğduran ocak” şeklinde olmalıymış…
Ey AKP’ye oy veren dürüst insanlar;
Kuzucuklara iyi bakın, üzmeyin, aç bırakmayın, üşütmeyin.
Verin yesinler, örtün uyusunlar, tamam mı ?…
Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Nisan 2012
Yorum Gönder