Sevgili kardeşim!
Anadolu'dan geldin, İstanbul'da kaplan oldun.
İnançlı insansın, günde beş kez seccadeni çalışanların görebileceği yere serip namaz kılıyorsun.
Allah kabul eylesin.
Rivayete göre; bu dindarca tavrını Başbakan Erdoğan bile biliyor, takdir ediyormuş.
Ben de takdir ediyorum.
Anadolu'dan gelip de İstanbul'da elektronik ticaretinde başa güreşmek kolay mıdır?
***
Ey benim kaplan kadar yırtıcı; Hira Dağı kadar Müslüman kardeşim!
Müslümanlığının neresine sığdırıyorsun şu sözü: 'Sen benim köpeğimsin; değerin ancak bu köpek kadar.'
Ey Anadolu kaplanlığından küresel kaplanlığa terfi eden Müslüman hemşerim!
Yolunda yürüdüğün Muhammet Peygamber; bırak yanındakilere; düşmanlarına bile böyle bir söz etti mi?
Benim Hira Dağı kadar Müslüman; alnı secdeden kalkmayan Müslüman kardeşim.
Sen ki bu iktidarı can ü gönülden desteklersin de...
Nasıl olur da 1200 lira aylık verdiğin bir çalışanını asgari ücretli gösterirsin?
Acaba gözüne girdiğin Başbakan Erdoğan senin böyle yaptığını duysa, ne düşünür?
***
Sana, 'Beytülmal'den, tüyü bitmemiş yetimden, kul hakkından söz etsem...
Canın sıkılır; kızarsın; 'Bunlar çağdışı işler!' dersin, geçersin...
Kuran-ı azimüşşan'dan ayetler aktararak önüne cehennem ateşini çıkartsam; gülersin.
Ya hesap-kitap günü?
-Nasıl olsa namaz kılıyorum ya; cehennem de neymiş? Hele bir de Hacca gittim mi ondan sonras istediğin gibi söv işçiye; hakaret et mühendisine...
***
Mahallemizdeki Selçuk Hatun camiin kapısına imam kardeşimiz şöyle yazmış:
'Hak ile beraberken halk ile bağlantını kes.'
Hoşuma gitti; üstünde düşünürken aklıma şu geldi:
'Halk ile beraberken Hak ile bağlantını kesme...'
Benim İstanbul'daki şu Müslüman işadamı kardeşim ne yapıyor?
Emeği eziyor; Hakkı çiğniyor; namaz kılıp kurtuluyor.
Acaba?
***
Yunus Emre sanki bu yeniyetme Müslüman zengin tipini anlatmış 700 sene önce:
'Bir kez gönül kırdın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet bile
Elin-yüzün yumaz değil.'
GÖZÜNÜZ AYDIN!
Haydi yine sevinin Mehmet Haberal düşmanları...
Yandaş medyanın vicdanını çöplüğe düşürmüş tipleri; birbirinize 'Çak!' yapın.
Haberal hocanın anası Hakk'a yürümüş.
Böylece ciğeri yanmış.
O yeni bir acı dalgasına daha düştüğüne göre size kalıyor sevinmek...
Aşağılık kompleksiyle kıvranan ruhunuzu biraz rahatlatın.
-İyi oldu; iyi oldu; diyerek.
(Sayın Haberal! Başımız sağ olsun; rahmetli ananızın mekanı Cennet-i åla olsun.)
DENİZ FENERİ'NE ALTIN ÖDÜL
Önce IHH var idi.
1994'te Bosnalı Müslümanlar için topladığı parayı Refahlılarla iç edince yıldızı söndü.
Yerine Deniz Feneri geldi.
İnsanların yoksulluklarını ve iyilik duygularını, inançlarını sömürerek paralar topladılar.
Yüzyılın yolsuzluğu denilen işe bulaştılar.
Yıldızları sönünce IHH yeniden ortaya çıktı; Filistin'e Mavi Marmara gemisi ile cihada bile gitti.
Kandırıp gemiye aldıkları günahsız insanlar İsrail baskınında can verdiler onlara bir şey olmadı nedense...
Deniz Feneri gibi işini bilen bir örgüte ceza kesmeye kalkışan savcılara haddini bildirdi yeni HSYK.
Yeni savcıların iddianamesi ortaya çıkınca bir de baktık ki Deniz Feneri tertemiz imiş.
Yakında Zahit Akman ile Zekeriya Karaman'a birileri altın plaket verir ise şaşmayın.
Nasıl olsa bu millet; AKP'liler ne yaparsa yapsınlar; 'Devam edin!' demiyor mu?
Milli irade istiyorsa çalarız da, adamı zindanlarda çürütürüz de arkadaş!
Yorum Gönder