Sevilen Lider… Korkulan Lider… Güvenilen Lider… - Emre Kongar

Sevgili okurlarım…
Sevilen bir insan mı olmak istersiniz…
Korkulan bir insan mı…
Yoksa güvenilen bir insan mı?
***
Nasıl bir siyasal lider tarafından yönetilmek istersiniz?
Sevilen bir lider mi…
Korkulan bir lider mi…
Yoksa güvenilen bir lider mi?
***
Elbette başka seçenekler de var:
Sevgi, korku, güven duygularını üç, iki ve tek seçenek olarak sıralayabilirsiniz…
Örneğin ne sevilen, ne korkulan ama güvenilen bir lider…
Ya da güvenilmeyen, sevilmeyen ama korkulan bir lider gibi…
Benim tercihim, sevilen ve güvenilen liderden yanadır…
Hatta sevgiyi de bir yana bırakıp, sadece güvenilen bir lideri de tercih edebilirsiniz.
Pek doğal olarak, sevilmeyen, güvenilmeyen ama korkulan bir lider ancak otoriter ve totaliter rejimlerde görülür.
***
Sevgi, korku ve güven, üretildikçe büyüyen duygulardır…
Bu nedenle sevgiye sevgiyle, güvene güvenle aynen karşılık vermek…
Ama korkuya karşı korkusuzlukla direnmek gerekir…
Böylece sevgi ve güven artar, büyür; korku azalır!
***
Demokrasilerde liderlik ne sevgiye dayanır ne de korkuya…
Güven en önemli duygudur bir insanı lider seçmek için!
(Pek doğal olarak umut da unutulmamalıdır!)
Elbette sevgi de her zaman yararlıdır, ama zorunlu değildir.
Demokrasilerde liderlik “eşitler arasındaki birinciliğe” dayanır.
Bir başka deyişle, demokrasilerde liderler normal, olağan insanlar arasından seçilir…
Sevilmeleri çok da gerekli değildir…
Hele hele kendilerinden korkulmalarına hiç ama hiç gerek yoktur…
Hatta demokrasilerde korkulan insanlar lider seçilme şanslarını yitirir, çünkü ellerine kudret geçtiğinde neler yapacağını kimse kestiremez!
***
Her lider, az ya da çok umut vaat ettiği, bir ölçüde güvenilir olduğu için seçilir…
Yaptığı işlerle, zaman içinde ya bu umudu ve güveni pekiştirir ya da yitirmeye başlar.
Demokrasisi yerleşmiş ülkelerde kendine duyulan güven ve yarattığı umut azalan liderler değiştirilir…
Kimi zaman seçmen tarafından, kimi zaman seçime gerek kalmadan doğrudan partisi tarafından.
Demokrasisi iyi işlemeyen ülkelerde kendisine duyulan güven ve verdiği umutlar azalan liderler yavaş yavaş korku salmaya başlar…
Umut ve güvenin yerini, zamanla sevgi değil, korku alır. Menfaati olan olmayan herkes, kendini lidere göre konumlandırmaya, kendine çekidüzen vermeye başlar…
Topluma, insan ilişkilerine umut, güven, sevgi yerine, umutsuzluk, güvensizlik, sevgisizlik ve maalesef korku hâkim olur.
İşte o nokta, artık demokratik liderliğin zorlandığı, demokrasinin tahammül sınırlarının çatırdadığı noktadır!

Emre Kongar/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget