TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Benim tam 87 danışmanım var. Bunları bulup bir toplantı yapmak, tanımak istedim. Ancak 20’sine ulaşabildik. Diğerlerinin nerede olduğu bile bilinmiyor. Bugüne kadar ne o danışmanlardan bana herhangi bir öneri geldi, ne de ben birisine herhangi bir şey sordum. Artık, onların erimesini bekleyeceğiz ve yeni danışman almayacağız.”
Onların adı “Yardımcı Danışman” oldu
TBMM’nin en çok yorulanların arasında milletvekili sekreterleri gelir. Gelen seçmenleri güler yüzle karşılayacak, vekiliyle görüştürecek, milletvekilinin yükünü azaltabilmek için onların isteklerinin bir bölümünü kendi olanaklarıyla çözmesi gerekecek. Bundan böyle “sekreter” yerine onlara “yardımcı danışman” denilecek.
TBMM’de “Yardımcı danışman” , “asıl danışman” ve de emekli milletvekillerinin maaşlarında önemli artış olurken, ya diğer çalışanlar… Onlar “gözümüz kimsenin maaşında değil ama biraz da bize” dediler. TBMM Başkanlık Divanı o sesi duydu ve onlar için şöyle bir karar aldı:
“TBMM’de çalışan tüm personele iş riski, iş güçlüğü, teminde güçlük zammı getirilecek. Bunlar TBMM Başkanlık Divanında görüşülerek kesinleşecek. Zam miktarları 2 bin 100 lira civarında olacak.”
Harabeye dönen saray ve Atatürk köşkü
Yalova’da bulunan Atatürk Köşkü’nün dışındaki binaların bazılarının yıkılması, bazılarının da onarımı gerekiyor. Başkanlık Divanının gündemindeki konular arasında başka bir konu daha vardı. Sultan Vahdettin döneminde yaptırılan saraylardan birisi Mimar Sinan Üniversitesi’ne tahsis edilmişti. İşte, oralar görüldü.
Tablo üzücüydü. Güzel Sanatlar Fakültesi’nin burayı güzelleştirmesi şöyle dursun, adeta harabeye çevirdiği gözlendi. Bu durumu bir üye anlatırken, “inanılmaz bir biçimde tarihi dokuya zarar vermişler. Polis koruması olmasa tam anlamıyla şarapçıların mekanı olurmuş” diyor. Siz misiniz bunu yapan? TBMM Başkanlık Divanı da, “Artık burayı kullanmanıza izin vermeyeceğiz” dedi ve tahsisi iptal etti.
Ankara’da bulunan TBMM Başkanlık konutunun da onarıma ihtiyacı var. Başkan Cemil Çiçek, bu konuta taşınmadı. Taşınmayı da düşünmüyor. Ancak, tarihi önemi ve anlamı nedeniyle Çiçek istemese de, orada ciddi bir onarım yapılacak.
TBMM’ye yüzme havuzu
TBMM’de bulunan askeri tabur çıkarıldı. İçişleri Bakanlığı’nın karşısında TBMM’nin merdivenlerinin yanında ki iki kulübenin önünde askerler çakı gibi nöbet tutardı. Bugün o nöbet kulübeleri duruyor ama kulübe önünde nöbet tutan kimse yok. Polisler ya hiç durmuyor ya da görüntüleri çok farklı…
Boşaltılan tarihi tabur binasının bir bölümü korunacak. Kalan bölümler ise otopark, lokanta ihtiyacı dikkate alınarak önümüzdeki dönemde nasıl kullanılacağına ilişkin ayrıntılı çalışma yapılacak. Tabur alanında lokanta açılması ve bunun özel sektör tarafından işletilmesi de gündemde.
Ancak bu arada ilginç istekler de var. Milletvekilleri “yüzme havuzu, spor salonları istiyoruz” diyor. Her ne kadar bugün “Yüzme havuzu ve spor salonları halka da açılır” denilse de, bunun böyle olmayacağı da bilinir. Şimdi, bununla ilgili seçenekli çalışmalar yapılıyor.
“Havuzda bulunan” personelin durumu
TBMM’de yüzme havuzu açılması için milletvekillerinden istekler gelirken, bir de Teşkilat Kanunu ile “havuza atılan” yani kendilerine görev verilmeyen personel var. Yakın döneme kadar önemli görevde bulunanlar, “şahsa bağlı kadro”larıyla “havuza atıldıkları” için kazanılmış hakları olduğu gerekçesiyle ne daha önce kendilerine tahsis edilmiş otomobilleri veriyor, ne de sekreter ve şoförlerinden vazgeçiyor.
İşte yaşanan bu sıkıntının giderilmesi de Başkanlık Divanının gündemindeydi. İşte o toplantıdaki öneri ve konuşmalar:
“Havuza alınan personelin öncelikle emekli edilmesi teşvik edilmeli. Norm kadroya alınacak olanlara sınav uygulanmalı. İşe alınanların çoğu milletvekillerinin yakını. O yüzden bir başıbozukluk var. Şişen kadrolar parlamentoya hizmet etmiyor, biz bunlara hizmet ediyoruz. Bürokratlar içinde neredeyse milletvekiliyle aynı maaşı alanlar var. Teşkilat yasasıyla işe başladık, norm kadro çalışmasını yapalım bu işi bitirelim.”
TBMM’den şimdilik bu kadar…
Saygı Öztürk/SÖZCÜ
Yorum Gönder