2) 10 yıl önce Rus ve İran füzelerinin yönü Türkiye’ye dönük değildi, bugün bu füzelerin hedefi Türkiye.
3) 10 yıl önce Irak’la sorunumuz yoktu bugün Irak da hasım.
4) 10 yıl önce Azerbaycan can kardeşimizdi bugün küskün.
5) 10 yıl önce Rum’u Yunanı Türkiye’nin gölgesinde korkardı bugün Doğu Akdeniz’de petrol arayan Rum, Başbakan Erdoğan’ın tehdidi ile eğlenip dalga geçiyor.
6) 10 yıl önce Türkiye’nin Kerkük ve Musul diye bir kırmızı çizgisi vardı bugün zerresi yok.
7) 10 yıl önce Barzani ile Talabani uzatmalı çavuşa muhatap ettiğimiz aşiret reisleri idi, bugün Bağımsız Kürdistan’ın müstakbel devlet büyükleri.
8) 10 yıl önce Bağımsız Kürdistan Kaf Dağı’nın ardındaydı bugün ilan aşamasında.
9) 10 yıl önce bölücülük rafa kalkmıştı bugün haritalar tartışılıyor.
10) 10 yıl önce PKK hem tüketilmiş hem de bütün dünyada imaj olarak cani bir örgüttü bugün ise örgüt hem toparlanmış hem de dünya nezdinde bağımsızlık peşinde olan özgürlük savaşçısı konumunda.
11) 10 yıl önce TSK bu ülkenin Şanlı Ordusu idi bugün terör örgütü kategorisinde.
12) 10 yıl önce PKK ile vuruşan generaller kahramandı bugün hain diye sunuluyor.
13) 10 yıl önce polis ve yargıda devlet dışı iradeler egemen değildi bugün bu kurumlar devlet dışı kesimlerin ipoteğinde.
14) 10 yıl önce coğrafyamızda yaşayanlara Türk denirdi bugün onlara 30 ayrı etnik yapı deniliyor.
15) 10 yıl öncesinin Başbakanı için hiç kimse “Onun bir milyar doları var” diyemedi oysa bugünkü Başbakan için üstelik Rahmi Koç gibi bir isim “Bir milyar doları var” dedi ve Başbakan Erdoğan bu iddia sahibini mahkemeye bile veremedi.
16) 10 yıl öncesinde yani 2002’de Türkiye’nin ödemeler dengesi fazla veriyordu oysa bugün cari açık 78 milyar dolar.
17) 10 yıl önce Türkiye’de gazeteciler hapiste değildi oysa bugün 98 gazeteci hapiste ve Türkiye Çin’den sonra en çok gazeteci hapseden ülke konumunda.
18) 10 yıl önce telefonlar kitleler halinde dinlenmezdi bugün AKP ve cemaat muhalifi olan herkes izlenip dinleniyor.
19) 10 yıl önce kitap yazdı diye kimse hapse atılmazdı oysa bugün yazmadığı kitap için bile hapiste olanlar var.
20) 10 yıl önce insanlar borçlu değildi bugün 10 yıl öncesinin 42 misli daha fazla borçlu.
21) 10 yıl önce temiz bir futbol sektörü vardı bugün o da yok.
22) 10 yıl önce politize olmamış saygın bir MİT vardı bugün MİT hükümetin hafiye teşkilatı.
23) 10 yıl önce isteyen her türlü ihaleye girebilirdi bugün Başbakan kızar diye pek çok grup Sabah-ATV ihalesine giremedi.
23) 10 yıl önce aleyhte yazıyor diye medyaya vergi cezaları kesilmezdi bugün milyar dolarlık cezalar kesiliyor.
24) 10 yıl önce yargı bağımsızdı bugün Deniz Feneri savcıları olayı ile sabit olduğu üzere istenmeyen savcı ve yargıçlar afaroz ediliyor.
25) 10 yıl önce devlet komplo kurmazdı bugün bilgisayarlara virüs göndererek komplo kuruyor.
26) 10 yıl önce muhalefeti etkisizleştirmek için siyaset mühendislikleri yapılmazdı oysa bugün muhalefet silik olsun diye kaset komplolarından tehdit ve şantajlara kadar her şey yapılıyor.
27) 10 yıl önce emniyet ABD sefaretinde FBI ekibine brifing vermezdi bugün veriyor.
28) 10 yıl önce Öcalan katildi bugün müzakere ortağı.
29) 10 yıl önce Türklük, Türk dili ve Türk bayrağı tartışılmazdı bugün tartışılıyor.
30) 10 yıl önce bu ülkenin Telekom, Tüpraş ve Petkim gibi onlarca dev kuruluşu vardı bugün bir tane olsun kalmadı, tamamını sattılar!
31) 10 yıl önce ülke borcu 214 milyar dolardı bugün 687 milyar dolar.
32) 10 yıl önce Türkiye’de 614 ev kilisesi vardı bugün bu rakam 43 bin 687.
33) 10 yıl önce Patrik Bartholomeos’un muhatabı Eyüp kaymakamı idi bugün Başbakan.
34) Hülasa 10 yıl önce Türkiye bağımsız bir devletti bugün Amerikan mandası.
Onursuzluk ve Fransa’nın NATO’ya dönmesi
Merakım, eğitimim ve biraz da işim gereği tarihimizi iyi bildiğimi zannediyorum ki hala okuyorum.
Buradan hareketle Türkiye bugünlerdeki gibi onursuzluğu emin olun en zorda olduğu günlerde bile yaşamadı.
Evet, AKP’nin son süreçte izlediği dış politika kelimenin tam anlamı ile faciadır.
Açın haritaya bakın sorunumuzun olmadığı tek bir ülke bile gösteremezsiniz ki bu tablo sıfır sorun diye yola çıkanların eseridir.
Dahası, Türkiye sırat köprüsünden geçtiği günlerde bile hiç bu denli aşağılanmamış ve imajı yerlere serilmemişti.
Gün geçmesin ki Ankara uluslar arası arenada paspas yapılmasın.
Hatırlayın Başbakanımız NATO Genel Sekreterliğine Rasmussen’in atanmasına Şanlı Peygamberimizin karikatürünün çizilmesi olayındaki tavrından ötürü başlangıçta haklı olarak karşı çıkmış ve meydan okumuştu ama aynı akşam edilen bir telefonla ve aldığı buyrukla anında çark edip dize gelmişti.
Keza NATO’nun Libya’da ne işi var dedikten bir hafta sonra tezkere bile çıkmadan savaş gemilerimizi Libya’ya gönderdi.
Aynı şekilde Başbakanımız dünya tarihinde hiç olmadığı şekilde ortak Bakanlar Kurulu toplantıları yaptığı Suriye’nin Devlet Başkanı Beşar Esad’ı ABD istiyor diye bir günde çöpe attı.
Bitmedi, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arayan Kıbrıslı Rum’a “İzin vermeyiz. Müdahale ederiz. Son ikazımdır” gibi iddialı ve keskin cümlelerle hücum ettikten sonra ABD’den gelen sus emriyle o gün bugün sus-pus oldu.
Sorarım size böyle bir lideri ve onun yönettiği ülkeyi kim umursar ve kaale alır?
İşte Fransa örneğini gördük…
Ona da herkese yapıldığı gibi önce yapay bir Hacıhüsrev pardon Kasımpaşa kolpası çekildi ama elin Fransızı öğrendi, seni takar mı hiç!
Baktılar ki Sarkozy yemiyor bunu, anında eller havada yani Fransa’ya da teslim bayrağı.
Yahu bunlar da zerre devlet adamlığı ve öngörü olsa Fransa’nın NATO’nun askeri kanadına dönüşünde tavizler ve bazı garantiler alınırdı, akıllarına bile gelmedi öyle şeyler.
Eh dış politikanın dümenini Washington’a verirsen olacağı budur .
Sabahattin Önkibar/Yeni Mesaj
Yorum Gönder