Paris'te meydanda durmalyıdı.
Elinde megafon bulunmalıydı.
Düşüncesini açıklamalıydı.
Bizim iktidar korkak. Paris’e bizim tüccarların (TOBB-TÜSİAD) başkanlarını gönderdiler. Bizim tüccarlar, Fransız tüccarlara “lobi yapın, Fransız parlamentosunu ifade özgürlüğünü kısıtlayan çamur yasa çıkartmaktan vazgeçirin” diyecekler, sonuç alacaklarmış (!)
Renault’a çek git.
Lafarge’ya çek git.
Danone’ye çek git.
Carrefour’a çek git!
Türkiye’de yatırım yapmış, Türkiye pazarından kar edip yüksek karlarını transfer eden 960 Fransız şirketi var, “hepsine birden çek git” diyemiyorsan; Paris’in lüks otellerine gönderdiğin kendi tüccarını, “otelde Türklere toplantı yapacak salon yok” diye tersyüz ederler.
Aynen bunu yaptılar.
Telefona bile çıkmadılar.
Türk Cumhurbaşkanı Fransız Cumhurbaşkanı’na 2 gün telefonla aradı, ulaşmadı. Hani bu iktidar Türkiye’yi; “dünyada sözü geçen, hatırı sayılan” lider ülke yapmıştı.
Otelde salon vermiyorlar.
Telefona çıkmıyorlar.
Xxx
Bugün Fransa Meclisi’nde oylama var.
Türkiye’yi dünyada sözü geçen, bölgede liderliği olan bir ülke yapmış olsalardı bugün bizim Cumhurbaşkanı, yanına bizim Başbakanı da almış olarak Paris Meydanı’nda olmalıydı. Fransız parlamentosu; “Soykırım yoktur” diyerek söz hürriyetini kullananları hapse atacak yasayı bugün onaylayıp çıkarttığı saatlerde bizim Cumhurbaşkanı Paris’de meydanda elinde megofonla bağırabilmeliydi!
Ey Fransa halkı beni dinleyin!
Soykırım olmamıştır.
Ey Fransız Meclisi beni dinleyin!
Ey Fransız aydınları!
Ey Fransız tarihçiler!
Ey dünyanın iyi insanları!
Ey Avrupa Biriliği liderleri!
Ey ABD, Çin, Hindistan!
Ey Birleşmiş Milletler!
Ey NATO’yu yönetenler!
Ey Müslüman ülkeler.
Ey Afrika memleketleri!
Bugün bizim Cumhurbaşkanı yanında Başbakan ile Paris Meydanı’nda ellerinde megofonla Fransız Meclisi’inden yasanın çıktığı dakikalarda “Soykırım olmamıştır. Fransız Meclis’i bu kararı veremez. Hakkı da yoktur, hukku da yoktur.” diye bağırabilmeliydiler.
Düşüncelerini söylemeliydiler.
Hapse mi atılacaklardı?
Hapse atılsalar ses getirirdi!
Xxx
Eğer Türkiye’yi söyledikleri gibi Ortadoğu’nun lider ülkesi yapmış olsalardı bugün Ortadoğu’da “Arap Baharına benzer bir rüzgar” dalga dalga; Tunus’ta, Mısır’da, Libya’da, Yemen’de, Suriye’de, Irak’da yükselir; milyonlar meydanlara akarak; “Biz de soykırım yapıldığını düşünmüyoruz” diye ifade özgürlüklerini yükseltirlerdi.
Hani nerde İslam dünyası!
Hani nerde Afrika ülkeleri!
Hani nerde valizlere dolar doldurup destek vermeye koştuğumuz Libya’nın, Mısır’ın, Tunus’un bugünkü yöneticileri!
Bir yandan “Fransız şirketleri Türkiye’den kovup” diğer yandan “direnişlerine valizle dolar taşıdığımız ülkeleri harekete geçirip” Fransız Meclisi’ni sarsıp silkeleyecek bir haklı tepkiyi örgütlemek ne bizim Cumhurbaşkanı’nın, ne Başbakan’ın ve ne de Dışişleri Başkanı’nın aklına gelmiyor. Türk tüccarı, Fransız tüccara “ricacı” gönderiyorlar. Fransa, bizim korkak tüccar iktidarı buldu, yükleniyor.
Necati Doğru/SÖZCÜ
Yorum Gönder