Meydanlar ve Seçmen... - Hikmet Çetinkaya köşe yazısı


Seçmen oyunu hangi partiye vereceğini kararlaştırmış ama alanlarda liderler sert sözlerle birbirine saldırmayı sürdürüyor.
Seçmen sakin ve olup bitenleri sadece izlemekle yetiniyor.
Başbakan Erdoğan:
CHP cami kapattı, işte belgeleri... Yeni CHP diyorlar... Bırakın bunları, senin geçmişin kirli...
Kılıçdaroğlu:
Bütün dünya ayakta, yabancılar da gördüler CHPnin yükselişini... AKP düşüyor CHP yükseliyor...
Bahçeli:
AKP kardeşi kardeşe düşürüyor... Yoksulluk ve işsizlik giderek artıyor... Bunun tek nedeni AKPdir...
Daha sert sözleri biraz yumuşattım.
Din üzerinden, özellikle cami üzerinden siyaset eskiden yapılırdı şimdi de yapılıyor...
Başbakan neden bu denli hırçın, niçin huzursuz?
Görülen şu:
MHP yüzde 10 barajını çoktan aşmış yüzde 14’leri zorluyor, CHP yüzde 30’ları aşmış gözüküyor.
Kasetler, askerlerin tutuklanması ters etki yaptı toplumda.
Herkes birbirine sormaya başladı:
Türkiye nereye götürülmek isteniyor?
***
Başbakan Erdoğan’ın 30’lu 40’lı yılları diline dolaması, İsmet İnönü’ye ve tek parti dönemine saldırması akıllara zarar.
Bu yöntem 60’lı yıllarda Demirel ve arkadaşları tarafından uygulandı...
Aradan 50 yıl geçmiş...
Gençler yakın tarihle ilgili, 30’lu 40’lı yılları çok iyi biliyor...
Halkımıza gelince...
Bu tür söylemler siyasette geçerli değil... Din eksenli siyaset artık oy getirmiyor... İnanç özgürlüğünü savunuyor, demokrasinin yaşam biçimi olmasını istiyor...
Önceki gün Biga’da gençlerle konuşurken konu Kenan Evren’in şu sözüne geldi:
...Kan durmuyordu, ülke felç olmuştu. Türkiye iç savaşın eşiğine gelmişti... TSKnin İç Hizmet Yasasının 35. maddesine göre yönetime el koymak zorunda kaldık. Hiç pişman değilim. Yetkim olsa, bugün aynı olaylar olsa yine yaparım. Hiç pişman değilim...
Kenan Paşa pişman değil!
94 yaşındaki emekli darbecinin ruhunda hâlâ cuntacılık ateşi yanıyor...
Sözüm ona yargı darbecilerden hesap soruyor...
Gençler olup bitenler karşısında gülerken, 78 kuşağından ak saçlı arkadaşlar ise şöyle diyor:
Darbeciler ne zaman hesap verdi ki şimdi verecek!
***
12 Haziran’da ilk kez oy kullanacak olan genç seçmenler hangi partiyi yeğleyecek?
İşte AKP’nin korkusu bu noktada düğümlenip kaldığı için CHP’ye, MHP’ye ve BDP’ye durmadan vuruyor, ağzına ne gelirse söylüyor.
Hopa’daki gece baskınları 12 Eylül sürecinin tıpatıp aynısı... Gözaltılar, askeri darbe döneminde olduğu gibi solcu gençlerin Erzurum’a gönderilmesi ve tutuklanması.
Bu ülkede sosyalist olmak suç mudur?
Çevre bilincini topluma aşılamak, HES’lere karşı çıkmak suç artık, demokrasinin ve özgürlüklerin sözüm ona yaşam biçimi olduğu Türkiye’de.
PKK’li teröristler Ilgaz Dağları eteklerine dek inip bir polisimizi şehit ediyor, İskenderun’a gidip askeri garnizonda ölümcül eylem yapıyor, Tokat kırsalında boy gösteriyor.
Nerede devletin istihbarat birimleri? Niçin bu tür eylemleri önceden öğrenip önlem almıyorlar?
Hopa’da gece baskınlarını konuşuyoruz gençlerle...
Konuştuğum gençlerin çoğu liberal...
Onlar da Hopa’da yaşananları kaygıyla izlediklerini anlattı...
***
Üniversiteli gençlerle Bursa, Balıkesir ve Çanakkale’de konuştum...
Gençlerden birisi sordu:
Observer, Time ve Economist, birkaç yıl önce AKP iktidarını öve öve bitiremiyordu... Şimdi ise eleştiriyor, neden?
Soru ilginçti...
Yanıtı ise bir hayli zor...
Onlara şöyle dedim:
Balbay, Özkan, Ahmet Şık, Nedim Şener neden içerideler? Tuncay ve Mustafa, niçin yargılandıklarını bile anlamış değiller. Daha pek çok gazeteci ve kişi var, tutukluluk halleri hükümlülüğe dönüştü. Bir dava üç yılda bitmez mi?
Gençler onayladılar bu sözümü...
Darbelere, cuntalara karşı çıkmak başka şey, hukukun üstünlüğünü savunmak, adil yargılanmaktan yana olmak başka şey...
Anladılar onlar!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget