Son yazılarıma baktım: Bakın neler demişim!..
“Şu yüzde on seçim barajı kaldırılmadan iki-üç ya da dört parti dışındakilere TBMM’de yer yok. Bu gidişle de hiçbir zaman olmayacak. Yeni kurulan Demokrat Parti bağırıyor, güzel sözler söylüyor, ümit veriyor, seçmenden oy istiyor. Ecevit’ten hatıra DSP’nin başkanı da adaylarını sunmuş, o da oy istiyor. Öteki partiler de... Ama bu partilerin üyeleri, başkanları biliyorlar ki, 12 Haziran oylamasında yüzde on çizgisinde kalacaklar... Yüzde üç-dört alsalar da hepsi boşa gidecek!.. İyisi mi, CHP’yi olanca gücümüzle desteklemek gerekiyor. Yüzde onun altında kalacak partilerin liderlerini uyarmak istiyorum. Seçimden çekilin, aklınız varsa, milleti seviyorsanız.” (31 Mayıs)
***
“Çok parti var, DP var, DSP var, sağda solda başka partiler var, ama hangisi yüzde on sınırını aşabilir? Hiçbiri. Çoğu yüzde ikilerde, üçlerde kalacak, onlara verilen oylar da doğru çöplüklere gidecek! Öyleyse oylar havaya gitmesin, bir işe yarasın, yüzde onu geçebilecek CHP’ye, MHP’ye ve Güçbirliği adaylarına vermek en iyisi...” (9 Haziran)
***
Aklın yolu birdi! DSP de, DP de, öteki partiler de seçime adaylarıyla katıldı, sonu ne oldu! Hepsi yüzde üçü bile bulamadı, bir’lerde, iki’lerde kalakaldılar! Aldıkları yüz binlerce oy da doğru çöplüklere...
***
Şimdi başta CHP olmak üzere bütün partilerin bir hesaplaşma yapması gerekiyor. CHP kurultay partisidir, ilk ona düşer hesaplaşmak, CHP’nin Atatürk devrimi çizgisinde Altı Ok doğrultusundan kopar gibi olması yenilginin gerçek nedenidir. Ben hep yazmışımdır, CHP kendi kökünden koparsa yenilgiyi önceden kabul etmiş olur. CHP seçmeni milyonlarcadır. Atatürk ve onun cumhuriyet devrimlerinden yanadır.
***
Şimdi kurultaylar birbirini izleyecek! Dört yıl da böyle geçecek? CHP kendi geçmişine, kendi ilkelerine, kendi temel felsefesine dönmezse daha çok bozgunlar yaşayacak!..
Önceden bir daha söylemesi!..
Yorum Gönder