Yanlış anlaşıldım arkadaşlar! - Ruhat Mengi

Yılların deneyimi olsa da yazdıklarımda hata yapabiliyorum demek ki, tatile çıkacağımı bildirdiğim yazım yanlış anlaşılmış, “bundan sonra arasıra yazacağımı ve siyasi yazı yazmayacağımı” zanneden okurlarım yazarak, telefonla arayarak soru yağmuruna tuttular.

Tabii ki böyle bir şey yok, seçim öncesi de “seçimden sonra vınlayacağımı” yazmıştım ama gözden kaçmış demek ki, tatildeyim arkadaşlar. Hepimizin kendi yoğun çalışmaları nedeniyle bir araya gelip tatil yapamadığımız ailemle, çocuklarımla kısa bir tatil yapıyorum. Bir sahil köyünde, dalgaların sesini dinleyerek, serin ve bir akvaryum gibi berrak sulara dalarak (kıskanmayınn, bütün kış aralıksız çalıştım) , hepimizin kendini kaptırdığı gürültülü çarktan kurtularak eski doğal neşemi buluyorum .

Sadece ‘bu tatil sürecinde sizden tümüyle ayrılmayacağımı, farklı yazılarla beraber olacağımızı’ yazmıştım, tam anlatamadıysam affola..Sonra yine eskisi gibi devam edeceğiz merak etmeyin canlarım benim!



*****

Ancelina bir de bizim mağdurlar için el sallasa!

Yine kadın saldırıları, tecavüzler ve cinayetler tam gaz sürüyor. Son olarak Fatma Bağcı’nın sonradan kendini de öldüren kocası tarafından katledildiğini duyduk. Bu 3 çocuk annesi kadın da aynen Ayşe Paşalı (ve ondan sonra başkaları) gibi savcılığa giderek koruma istediği halde korunmadığı için ölüme teslim edildi.

EN AĞIR CEZA VERİLMELİ!

İstanbul Fulya’da yalnız yaşayan 32 yaşındaki kimyager genç kız alışverişini taşıyan market elemanı tarafından taciz niyetiyle komalık hale getirildi. Neymiş efendim “kıyafetinden tahrik olmuş”. Kızın üstünde etek bluz var, yaz sıcağında kolsuz bir bluz..Eğer bu kafadaki sapıklar bu kıyafetlerden de tahrik olacaksa yandı kadınlar! Önce evine dalıp yumruk atıyor, sonra duvarlara vuruyor, yerde tekmeliyor ve bayıldıktan sonra bela yaratık kimbilir ne yaptı o da belirsiz.

23 saat sonra evinin banyosunda “hala baygın ve kanlar içinde” bulunuyor. Sonra da uyanık saldırgan parasını da aldığı kadına yaptıklarını “taciz değil gasp” olarak tanımlamış, cezası inecek oh ne ala...

Hakimler en ağır cezaları vererek toplumu, vatandaşları bu sapıklardan temizlemedikleri takdirde, savcılar; başvurulduğu halde tehlikedeki kadınlara koruma sağlamadıkları takdirde onları dünyaya duyurmayı ve yasa çıkararak “hakim ve savcıları hesap sorulamaz hale getiren” devletin de bunun hesabını vermesini sağlamayı görev bileceğiz.

Bu arada Angelina Jolie bi zahmet Türkiye’deki kadın kıyımına, çocuk ve kadın tecavüzcülerinin serbest bırakılıyor olmasına da bi el atsa çok iyi olacak. Suriyeli mültecileri korumamız iyi hoş ama önce kendi ülkemizdeki kıyımı durdurmamız daha mı az önemli. Karar verdim ‘Angelina’ya bir mektup’ yazacağım, belki insaf eder de gelir, yoksa bu skandal başka türlü bitmeyecek!



*****

Önce kısırlaştırma kampanyası!

Sokak hayvanları için “barınakları iyileştirme, hayvanlara gıda yardımı” gibi konulara el atılıyor olmasını ve hayvanları korumak için daha büyük kitlelerin dikkatinin çekilmesini izlemekten mutlu oluyorum, zira geçtiğimiz yıl bu konuyla yakından ilgilenip, çok sayıda hayvanın bakımını da üstlendim.

Ama inceledikçe ve ‘onların çaresizliğine yakından şahit’ oldukça asıl yapılması gerekenin önce ülke genelinde “sokak hayvanlarını kısırlaştırma kampanyası” açılması olduğunu gördüm. Zira ne yaparsanız yapın arkadan yüzlerce “yeni doğmuş bebek kedi ve köpekler” geldikçe yaptıklarınız etkisiz kalıyor. Ancak küçük hayvan gruplarına yararlı olabiliyorsunuz.

BELEDİYELER GÖREVE ÇAĞRILMALI!

Ülke çapında bütün belediyelerin göreve çağrılması ve “yasayla belirlenmiş olan” kısırlaştırma görevlerini yapmalarının istenmesi gerekiyor. Tabii yeni doğmuş bebekleri olanları bile yavrularından ayıranlar ya da “yakalamak isterken hastanelik edecek kadar yaralayan”lar gibi değil, dikkatle-özenle ve doğru zamanda yakalayıp kısırlaştırarak. O klinikleri de temiz ve bakımlı tutarak..Böylece giderek sokak hayvanı sayısını azaltan medeni ülkelerden olmaya çalışarak..

Buna da “başarılı ve hayvanlara önem veren bazı belediyelerin öncülük etmesi, örnek yaratması” şart, bunları tekrar tekrar yazacağım. Bu arada mevcut barınakların şartlarının düzeltilmesi, hayvanların güneşte kavrulup, karda donması önlenmeli elbette.. Hangi belediye bunu tam yaptığını iddia edebilir, varsa hemen haber versinler görelim.

Acaba siz kapınızın önüne “onlar için bir kap su ve yemek” koymayı hiç düşündünüz mü? .. Hayvanlarla ilgili yazılarım
devam edecek.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget