Yaşam boyu iki Cumhuriyetti bütün derdin
Bir Türkiye Cumhuriyeti bir Cumhuriyet gazetesi derdin
***
Hiçbir kaygı geçmedi ikisinin önüne
Ne paraya pula aldırdın ne şöhrete üne
***
Sırtında hep bir ceket bir mintan gömlek
Mümkün değildi seni başka türlü görmek
***
Herkesi bir ulu ermiş sabrıyla dinlerdin
Ne kimseye kin tutar ne diş bilerdin
***
Senin sohbet sofralarında eşitti âlimle uçuk
Çağları aşmış bir filozof kadar engindin İlhan Selçuk
***
Her iki Cumhuriyet yara aldıkça sen de erirdin
Ama en karanlık anda bile herkese umut verirdin
***
Ziverbey Köşkü’nde de ağırlandın Çankaya Köşkü’nde de
Neler düşmedi payına; hapis de künde de
***
Mustafa Kemal adı dilinden, kaleminden hiç düşmedi
Adın onun kadar kimseyle örtüşmedi
***
Aydınlanmaydı başlıca evrensel kimliğin
1789-1917-1923 çizgisiyle oluşmuştu kişiliğin
***
Bu üç tarihi yan yana yazmayı sen öğrettin
Üçünü özümseyemeyen solu reddettin
***
Senin gözünde solun değişim gücü şuydu:
Ayağa kalkan ilk maymun, solcuydu
***
Dört kuşağın tümü senden etkilenmiştir az buçuk
Penceren bir kutupyıldızı gibiydi İlhan Selçuk
***
Descartes aklı öğretti; “Düşünüyorum, öyleyse varım”
Sen Türkiye’ye uyarladın; “Düşünüyorum, öyleyse vurun.”
***
Davalar, soruşturmalar yıllarca mahkemelerde süründün
Devlete bir uzak bir yakın göründün
***
Oysa sen hiç değiştirmemiştin çizgini
Kimse aydınlara vermek istemedi toplumsal dizgini
***
Nice saldırılarla karşılaştın sağlı sollu
Onlara en ağır lafın şuydu; keratanın oğlu
***
On beş yıldır şu sözlerine çok alıştık:
“Çocuklar artık devletle barıştık”
***
“Yıkılınca Sovyetler, bitince komünizm korkusu
Herkesle kucaklaştık, bitti geçmişin tortusu
***
Ama şimdi siyaset teslim olmakta dine
Bu takım devleti de benzetecek kendine.”
***
Kader son oyununu oynadı Ergenekon’la
Bitmemeliydi yaşam böyle bir sonla
***
Okkır, Prof. Geray, Tatar, kaç can aldı bu uğursuz dava
Memlekette hayat pahalı, ama can bedava
***
Biliyorum sen buna da eyvallah diyeceksin
Her yaşam bir şekilde biter deyip güleceksin
***
Her şey gibi kalbin ölümle de barışıktı
Kafan bir tek ölüm törenine karışıktı
***
Şöyle bize göre bir ölüm bulamadık diyordun
Güzel sohbetlerin arasında ikide bir buna giriyordun
***
Sonunda aradığımı buldum dedin sekseninde
Hacıbektaş, sonsuz yurdun oldu senin de
***
Organ değil, hukuk yetmezliği ölüm nedenin
Yine bizimlesin, toprağa karışsa da bedenin
***
Hiçbir zaman kapanmayacak açtığın pencere
Yine bizimlesin, yanında Hacıbektaş, Mahzuni, Yunus Emre
***
İnsanoğlu yaratıldıysa topraktan, balçıktan
Türk aydınlanması da ruh almıştı İlhan Selçuk’tan.
Yorum Gönder