Burs vermek hayırların en büyüğü ama... - Abbas Güçlü

Türkiye’nin eğitime yönelik çok büyük sıkıntıları var. Bunlardan birisi burslar. Burs yani mali destek bulamadığı için hemen her yıl on binlerce gencimiz öğrenim hayatını yarıda bırakıyor. Ya da çok zor koşullarda öğrenimini sürdürmeye çalışıyor...
Devletin verdiği burs olanakları çok kısıtlı. Sivil toplum örgütlerinin ya da hayırseverlerin verdikleri burslar da devede kulak kalıyor.
Oysa Türkiye’nin sahip olduğu olanaklar ve geleneksel hayırsever yapımız, şu anda verilen bursların rahatlıkla 100 katına çıkmasına olanak sağlayabilir. Ama nedense bu alışkanlığı bir türlü oturtamadık.
Bırakın bu konunun çok uzağındakileri, en zor zamanlarında, burs desteği alıp, parlak bir gelecek yakalayanlar bile, kıt kanaat da olsa başkalarına burs vermiyorlar.
Burs veren kurumlara ya da kişilere sorduğum ilk soru hep şu oluyor:
Sizden burs alanlar, hayata atıldıklarında, ekonomik özgürlüklerine kavuştuklarında, az ya da çok geri dönüş yapıyorlar mı? Başka öğrencilere burs veriyorlar mı?
Söylenen rakamlar öylesine düşük ki, insanın yüzü kızarıyor. Bin kişi birkaç kişi hepsi o kadar!..
Şu günlerde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alan çok başarılı öğrencilerimizin, burs bulamadıkları için bu sevdadan vazgeçtiklerine yönelik haberlerle sık sık karşılaşırsanız hiç şaşırmayın. Çünkü her yıl yaz aylarının değişmez eğitim haberlerinden birisi de bu oluyor.

Neden burs çok önemli?
Başka ülkelerde dünyanın en iyi üniversitelerini kazanan öğrenciler el üstünde tutuluyor. Başta devlet olmak üzere, sivil toplum örgütleri ve hayırseverler bu öğrencilere burs vermek için yarışıyorlar. Ama bizimkiler maalesef ortada kalıyor...
Bu konuda daha kat etmemiz gereken çok yol var. Ama önce bir mantığın oturtulması gerekiyor. Çok güvenilir öncülerin çıkması belki bu süreci hızlandırır. Örneğin Türk Eğitim Vakfı TEV benzeri üç beş değil yüzlerce kurum olursa her şey çok daha farklı olabilir. Yeter ki istensin...
Ülkelerin medeniyet düzeyi konusunda çok farklı kriterler öne sürülebilir. Başkalarını bilmem ama benim için en önemli kriterlerden birisi, gençlere sağlanan burs olanaklarıdır.
Bir ülke, öğrencisine hangi ölçüde özgür öğrenim olanağı sağlıyorsa, o kadar medenidir.
Sadece vakıf üniversiteleri açmakla olmuyor, o üniversitelerde öğrencilerin rahatlıkla okuyabilecekleri ekonomik özerkliğin de eşit koşullarda sağlanması gerekiyor. Parası olanlar gidip okuyor da peki ya olmayanlar?..

Neler yapılabilir?
Burs konusu, eğer üzerine gidilirse bir çırpıda olmasa bile orta vadeli kısa bir sürede çözülebilir. Örneğin 5 yılda, 500 bin öğrenciye burs olanağı sağlanabilir. Eğer Başbakan Erdoğan, bu işi kafaya taksa ve biraz zaman ayırsa, burs bulamadığı için ortada kalan tek öğrenciye rastlanmaz. Hem de devletin kesesinden tek kuruş çıkmadan.
Peki, neler yapılabilir:
- Bu konudaki yasal düzenlemeler zaten yapıldı. Burslar vergi muafiyeti kapsamına giriyor. Bu çok daha iyi anlatılabilir.
- Başbakan Erdoğan yılda birkaç kez farklı sektörlerin önde gelen isimlerini toplayıp, her birine gücüne göre ‘salma’ yapabilir.
- Bursla okuyan öğrencilerin, iş hayatına atıldıktan sonra aynı geleneği sürdürmeleri konusunda samimi çabalar harcanabilir.
- Yasal bir düzenleme ile maç ve sinema girişlerinden ülke genelinde oluşturulacak bir burs fonuna akar sağlanabilir.
- Bankalar öğrencilere sıfır faizli krediler verebilir. Ayrıca faiz gelirlerinin çok minik bir bölümü yine burs fonuna aktarılabilir.
- Belediyeler ve ticaret odası benzeri yerel dinamikler, kendi kentlerine müthiş bir ekonomik hareketlilik sağlayan üniversite öğrencilerine yine belirli kotalar çerçevesinde burs desteği sağlayabilir. Bu burslar en iyi öğrencilerin kendi şehirlerine gelmesine de vesile olur.
- Üniversite mezunlar derneği, okul aile birlikleri ve benzeri oluşumlar da burs konusunu daha ciddiye alabilirler.
- Sadece karınlarını doyuracak kadar değil, sosyal bir insanın harcamalarını karşılayacak kadar verilecek bir burs, üniversite öğrenci profilini müthiş bir şekilde değiştirecek, ekonomiye dinamizm getirecektir...
Özetin özeti: Burslar konusunda yapılacak o kadar çok iş ve uygulanabilecek o kadar çok fikir var ki, sadece bu işe inanmış öncüleri bekliyor. Gerisi gelecektir. Ve bunun tattırdığı hazzı, başka bir yerde bulamazlar...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget