ANKARA‘da tartışması başladı.
Görüşler sergileniyor.
Kapıyı Sayın Bakan açtı.
Sayın Bakan, partisinin halktan yüzde 50 oy alarak “güçlü ustalığa hazır lider” kabul ettiği Başbakan’dan bir uyarı almadan bu konuşmayı yapmazdı.
Yapamazdı!
Söyleyene bakma!
Söyletene bak!
Tahminime göre Sayın Bakan, Mevlana’nın “Cömertlikte akar su gibi ol!.. Kusur kabahat örtmede gece gibi ol!..” öğüdüne sarılarak; “Devlete karşı işlenmiş suçlar Parlemento’da tartışılabilir… Cezalar affedilebilir…” diyebilmenin sinyalini “güçlü liderinden” almıştır.
Bakan ortam hazırlıyor.
Urgancılıktan dönülecek.
Dönüş imkanı yaratıyor.
Dikkatli bir gözlemciyseniz.
Devlete karşı silahlı kalkışma suçu, işlenmişlerin önderi olmuş Abdullah Öcalan’ın “yağlı urganla asılması” söyleminin en son Tayyip Erdoğan’ın ağzına sakız olduğunu kabul edersiniz.
***
Sandığa bir hafta kalmıştı.
“Ben olsaydım asardım” dedi.
Bu sözle de yetinmedi.
“Zaten oradan çıkamaz” diye vurgu yaptı.
Anlayın “af da yok” diye halka söz verdi.
Öcalan’ı asma konusunda Tayyip Erdoğan, şu yüzde 50 oy desteği aldığı son seçimin son haftasına kadar MHP ve onun Başkanı Devlet Bahçeli ile yarışa girmemişti.
8 yıllık söylemi bu değildi.
Söylemi; demokratik açılımdı.
Orduya zaten diz çöktürülmüştü.
Devlet Apo ile görüşür olmuştu.
Tayyip Erdoğan, “Devlet Bahçeli’nin Meclis’te yağlı urgan atarak şimdi iktidarsın al da as” söylemini sekiz yıllık iktidarında hiç sahiplenmemişti.
Ne olduysa!
Seçim kampanyasının son haftasında Tayyip Erdoğan, “Ben iktidarda olsaydım asardım” diyerek söyleme salıverdi.
Dikkatinizden kaçmasın!
Bu son hafta çok orjinal oldu.
AKP’nin “açılım söylemini” CHP kullanmaya başlarken MHP’nin “asarım söylemini” de AKP üstleniverdi.
***
Daha lafın tükürüğü kurumadı.
Üzerinde 15 gün bile geçmedi.
15 gün önce liderinin “Ben olsam asardım… Zaten yattığı yerden de çıkamaz…” dediği laf sanki hiç söylenmemiş gibi Bakan Nihat Ergün, “Devlete karşı işlenmiş suçlar affedilebilir” önerisi getirerek “yağlı urgan sözünden dönebilme” ortamı hazırlanıyor.
Hazırlansın!
Önemli olan Öcalan değil.
Önemli olan seçimlerde; “Tek bayrak… Tek vatan… Tek toptak… Tek dil…” diyerek yüzde 50 oy alıp güçlenmiş iktidar partisi AKP’nin ve onun ustalığını göstermeye istekli lideri Tayyip Erdoğan’ın “Türklerin ve Kürtlerin kabul edeceği bir çözümü” bulabilmesidir.
Yüzde 50 oy almak.
Tayyip Erdoğan’ı güçlü kıldı.
“Teröre çözüm imkanı” sundu.
Çözüm önerisini görelim.
Yorum Gönder