Gerilim Tırmanırken - Kürşat Başar
Böyle bir durum daha önce yaşanmışmıydı hatırlamıyorum. İktidar ve muhalefet her zaman kavgalıdır Türkiye de ama bütün partilerin iktidar partisiyle ipleri kopardığı, birbirlerine neredeyse hakaretler yağdırdığı bir ortam olmuş muydu daha önce?
Menderes döneminde Demokrat Parti'yle Halk Partisi arasındaki kavga şimdikine benziyor aslında. Demirel döneminde de Ecevrt'le selamlaşmamaya giden sertleşmeler, Meclis'te kavgalar yaşanmıştı.
Meclis kavgaları, muhalefetin iktidarı kirletmesinden, yasaları geçirmemesinden, koltuk sayısını kullanarak ona iş yaptırmamasından olurdu daha çok.
Şimdi böyle bir durum da yok.
Geçmişte, hükümetler güçlü bile olsa Çankaya'yla, yüksek yargıyla, orduyla, medyayla, üniversiteyle sorun yaşarlardı. Şimdi artık bunlar da söz konusu değil. Herkes bölünmeden, bölücülükten söz edip duruyor ama Türkiye gerçek anlamda bölünmüş durumda.
Bir İktidar partisi ve ona yakın duranlar, ona oy verenler, bir de değişik görüşlerde de olsa kesinlikle ona karşı çıkanlar var.
İlginç olan şu ki, iktidara ve
Başbakan'a hem MHP hem Kürtler aynı sertlikte yükleniyor.
İktidar da zaten kendisine yakın gördüğü kesimler dışında hemen herkesle ve her kurumla kavgalı. Askerlerden TÜSlAD'a, yazarlardan akademisyenlere bu kavgadan herkes payına düşeni alıyor. Seçime çok az kaldı ama ortam gittikçe geriliyor. Artık gerilim sokaklarda polisle çatışmaya, konvoyların taşlanmasına, taşlı sopalı kavgalara geldi.
Hoşgörü, uzlaşma, açılım, demokrasi söylemleri çoktan boş laf haline geldi.
İlginç bir biçimde kurumların, aydınların, medyanın, akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının son derece dikkatli ve özenli davranmasına karşın gerilimi tırmandıranlar partiler ve başta da iktidar.
Seçimden dengeli bir sonuç çıkmazsa, bu gidişin daha da tırmanacağını söylemek pek kâhinlik olmaz herhalde.
Yorum Gönder