Olimpiyatlara neden ev sahipliği yapamayız? - Abbas Güçlü

Olimpiyatlara neden ev sahipliği yapamayız?
Olimpiyat bizim için hayal diyenleri haklı çıkartacak yüzlerce mail geldi. Çünkü buna, önce kendimiz inanmıyoruz. İnansak da gereğini yerine getirmiyoruz. Birkaç bireysel ya da devşirme madalya dışında, genel başarı elde etmemiz de mümkün değil gibi.
Niye diye bir satır başı açsak, sayfalar dolusu gerekçe ortaya konulabilinir. Ama yaşanılmış tecrübelere kulak vermek, sanki en doğru olanı. Niye bilim toplumu olamıyorsak, o yüzden, olimpiyat da düzenleyemiyoruz, madalya da alamıyoruz. İşte size çarpıcı birkaç örnek:

Spor kültürümüz yok!
“Sporcu ve antrenör olarak Türkiye Şampiyonluğu yaşadım. Ve bir spor bilimci olarak çok üzülüyorum.
Ankara’da, 5-15 Temmuz 2012 tarihleri arasında, 20 Yaş Erkekler Avrupa Şampiyonası oynandı.
En önemli müsabakada bile, sadece 500 civarı izleyici vardı.
Siz olimpiyat komitesi başkanı olsanız, boş tribünlere olimpiyat yarışı oynatma riskini alır mıydınız?
Sporcularımızın madalya alabilmesi için; üstün performansın ancak biyolojik ve psikolojik sınırlarda gerçekleştirilebilir olduğunu unutmadan hareket etmek ve sporcuları aşırı beklenti ile baskı altına almamak ve strese sokmamak gerekiyor.
Bu dengelerin sağlanması için spor eğitimi sürecinde, kaç tane spor psikoloğuna sorumluluk yükleniyor?
Bu baskıyı motivasyona dönüştürmek için ilgililer hangi yöntemleri kullanıyor?
Federasyonların hazırlık kamplarında bu özelliklerde birileri görevlendiriliyor mu? Antrenörlere danışmanlık yapan bu konuda birikimli ve uzman birileri var mı?.. Merak ediyorum, olimpiyat kafilesinde, hazırlık devresini de sporcular ve antrenörlerle birlikte geçiren kaç spor psikoloğu vardı?..”

Desteksiz olmaz!
“Şubatta, eşimle birlikte Kahramanmaraş’ta Maraşgücü Spor Kulübü’nü kurduk. İkimiz de Beden Eğitimi öğretmeniyiz ve basketbol, futbol, yüzme, tenis branşlarında öğrenci eğitmeye başladık. İlk yılımızda, basketbol minikler il birinciliği kazandık. Fakat, Samsun’da gerçekleşecek müsabakalara, maddi imkânsızlık nedeniyle, ilimizi temsilen katılamadık. Kulübümüzde kadın futbol takımımız da var, ama böyle giderse o da yine ilimizi temsilen deplasman maçlarına gidemeyecek. Çünkü biz kendi imkânlarımızla ancak bu noktaya kadar gelebildik. Ne şehrimizdeki büyük firmalardan ne de diğer kuruluşlardan hiçbir destek göremedik ve şu an kulübümüz kapanmak üzere.
Ya biz yanlış meslek seçtik ya da spora verilecek öneme daha birkaç asır var!”

Devşirme madalya sevindirmez
“Olimpiyatlar başladı ve bugüne gelindi. Muhtemelen birkaç madalya ile tamamlayacağız. Bu durum, eminim ki hiçbirimize doyurucu gelmeyecektir.
Hemen ardından da, olimpiyatlar ülkemizde şimdi mi düzenlenmeli; yoksa olimpik spor dallarında, ülke büyüklüğümüz ve gelişmişlik düzeyimizle uyumlu madalya sayısına sahip olabileceğimiz ortamlar oluştuktan sonra mı düzenlenmeli, çelişkisini yaşayacağız.
Elbette bu olimpiyatları en iyi şekilde düzenlemeyi beceririz. Ancak; Türk sporunun gerçek sorunlarını çözemezsek, olimpiyat sonrasında bir elin parmakları kadar madalya alıp prestij de kaybedebiliriz.
İşe öncelikle; antrenöründen spor federasyonu başkanına, federasyon başkanından spor bakanına, spor bakanından başbakana herkesin ve basının, şu gerçek olmayan ifadeyi söylemekten vazgeçmesi ile başlayabiliriz.
Sporcularımız Allah’ın izniyle madalya ile dönecekler...
Dört senedir kota maçları yapıldı, Avrupa ve dünyadaki rakipler belli, konuyu yeteri kadar takip eden herkes gerçeğe yakın tahminlerde bulunabilir. Herkesçe gerçeğin bilinmesi, eleştirilerin sıcak tutulması, hem bakanlık hem de federasyon yöneticilerine eksikliklerin zaman içinde giderilmesi yolunda baskı unsuru olabilirdi. Ayrıca federasyonlar madalya alabilmek için devşirme sporcu getirmeleri gerektiğine inanıyorlar.
Bu kestirme yol, çaresizliğin getirdiği bir yoldur. Bu konudaki çaresizliğimiz nasıl giderilecek? Buna da bir cevap verilebilirse, belki yeni bir umut yolu açılacaktır. Spor Federasyonu Başkanlarının devşirme sporculara olan inancı, bir çıkmaz içinde olduğumuzun göstergesi olmuyor mu?
Devşirme sporcuların aldığı madalya ile kimse yeterince gururlanamaz ve kimse yeterince sevinemez...”
Özetin özeti: Bu tartışma daha çok su kaldırır...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget