Türkiye kendi uygulamalarındaki zikzaklar ve Batılı büyük güçlerin Ortadoğu politikaları arasında sıkışmış durumda.
Ankara’nın seçenekleri ve manevra alanı daralmış bulunuyor. Önce ABD’nin Suriye politikasını ve Ankara’nın yaklaşımlarını sıralayalım...
ABD’nin Suriye politikası
1) Esad’ın ve Şii ağırlıklı yönetimin ortadan kaldırılması...
2) Yerine, Sünni (ve Müslüman Kardeşler) ağırlıklı bir yönetimin getirilmesi...
3) Bu geçiş döneminde Suriye Kürtlerinin, Kuzey Irak’ta olduğu gibi bağımsız bir yönetim kurmaları...
4) Kuzey Irak ve Kuzey Suriye Kürt yönetimleri arasında bütünleşmenin sağlanarak, büyük Kürdistan konusunda en önemli iki ayağın, Akdeniz’e bağlanarak gerçekleştirilmesi...
5) Bölünme ve rejim değişiklikleri ile Suriye üzerinde, İran’ın etkisinin ortadan kaldırılması...
6) Kuzey Irak ve Kuzey Suriye Kürt yönetimleri arasında bütünleşme sağlanarak “Arap Ortadoğusu’nda İran’ın tamamen yalnızlaştırılması”...
7) Ankara’nın, “ABD’nin Suriye politikasında en büyük rolü oynayacak şekilde öne çıkarılması” ve Türkiye’deki Sünni İslami ağırlığın bölgedeki rolünün artırılması. Bu yolla İran’ın Şii etkinliğinin geriletilmesi.
Ankara’nın Suriye politikası
AKP hükümetinin yeni Suriye politikasında, ABD’nin politikası ile örtüşen birçok husus bulunmaktadır. Ancak bazı konularda tamamen karşıt durumlar söz konusudur.
Ankara’nın yeni Suriye politikasının ana başlıklarını görelim:
1) Şii ağırlıklı yönetimin (Esad’ın) bertaraf edilerek Sünni (ve Müslüman Kardeşler) ağırlıklı bir yönetimin getirilmesi...
2) Bu konuda fiili her türlü girişimin gerçekleştirilerek sonuca gidilmesi...
3) Irak’ta (Bağdat’ta) yapıldığı gibi, Şii unsurlara karşı Sünni unsurların desteklenmesi. Dolayısıyla, İran’ın bölgesel etkinliğine karşı ABD politikalarıyla örtüşme söz konusudur.
Ancak Kuzey Suriye’de de Kuzey Irak’ta olduğu gibi bağımsız bir Kürt yönetiminin ortaya çıkması halinde, ‘domino teorisi’nde olduğu gibi bunun Türkiye’ye sıçramasını engellemek imkânsız hale gelecektir.
Hele bu süreç bölgeyi ellerinde tutan büyük devletler tarafından destekleniyorsa. Ankara hükümetinin zorluğu (ve çelişkisi) buradadır.
Ancak perşembenin gelişi çarşambadan zaten belli idi. Ben işin bu noktaya geleceğini son 10 yılda yaza yaza, söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Şimdi Suriye’de yumurta kapıya geldi; Ankara’nın uygulamaları ile büyüklerin politikaları bazı konularda keskin bir biçimde ayrışmaya başladı.
Ankara (ve Türkiye) için esas sorun asıl şimdi; domino taşları art arda devrilmeye başladı. Türkiye de bunların yolu üzerinde bulunuyor.
Ayı ya da fil, hiç fark etmiyor; yatağa girdiğiniz zaman arada ezilmeye mahkûmsunuz, öyle ya da böyle.
Yorum Gönder