Yeniden Yazarken - Oktay Akbal

Böyle yaşamaktansa çekip gitmek, İlhan gibi, Demirtaş gibi, Turhan gibi diyorum ama içimde bir ses dayan sen “yazmak, yaşamak” demedin mi diye soruyor.

Yeniden Yazarken - Oktay Akbal
Hastalanmadan önce yazdıklarımı okuyorsunuz. Ne çok yazı birikmiş meğer... Şimdi yeniden eski daktilomun başındayım. İyileştim mi, yoksa hep aynı durumda mıyım? Bunu sizler anlayacaksınız, yeni yazdıklarımı okuyanlar...
Yazmak yaşamak demiştim. Ama son ay içinde çoktan çekip gitseydim de Türkiye’nin yeniden yapılışının acılarını çekmeseydim diyorum. Ama yaşamak her şeyin üstünde. Hele daha küçük yaştan yazma tutkunluğunu bir ömür boyu duymuşsam...
***
Benim kuşağımı yetiştiren, olgunlaştıran Hasan Âli Yücel’dir. Büyük bir adamdı, değeri pek bilinmedi. Bizlere uygarlık nedir, sanat, edebiyat nedir öğretti. Onun dönemindeki tüm öğretmenler Atatürk devriminin öncüleriydi. Şimdi biri bile yok, hepsi yeni iktidarın buyruğunda... Hele şu dört artı dört artı dört hikâyesi yeni kuşakların hangi amaçla yetiştirileceğini bize gösterdi. İktidarı kendine bağlı kuşaklar istiyor. Önce dindar olacak. Oysa gereken uygarlıktır. Bilimdir, sanattır, kültürdür, insan olma yoludur...
Bütün dünya bize hayranmış. Bizim liderimiz tüm Arap dünyasının, daha doğrusu İslam âleminin tek yol göstericisi imiş...
***
Atatürk kuşağı bugün seksenleri aştı ama içlerinde hep o güzel devrim günlerinin tadı var. Bu tat elden gitti mi, bu ülke yaşanacak bir yer olmaktan çıkar.
Neler yapılacak? Arap harfleri yeniden doğacak! İmam okulları yetmeyecek, her okul dinsel bir nitelik kazanacak! O güzel Ata heykellerine de sıra gelecek... Hele yeni türeyen tarih yazıcıları şimdiden Türkiye’nin gelmişini geçmişini yeni düzene uygun biçimde sahneleyecekler.
***
İlkyaz geldi. Balkona çıkıyorum, elimde bastonla yürüyerek. Buna iyileşme diyorlar. Ama o eski günlerin yazarı bir başka idi, şu andaki yazar çok daha başka! Ama yüreği sevgili okurlarının gösterdikleri ilgiye, şefkate minnettar. Hep gençmişim, daha yazacak çok şeyler var diye mektuplarla, telefonlarla, çiçeklerle destek veriyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum.
***
Böyle yaşamaktansa çekip gitmek, İlhan gibi, Demirtaş gibi, Turhan gibi diyorum ama içimde bir ses dayan sen “yazmak, yaşamak” demedin mi diye soruyor. Yanıt vermek kolay değil.
Şimdilik bu kadar. Hasta bir yazarın sağlık arayışının öyküsü.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget