Değişen ne - Rifat Serdaroğlu

Asırlar önce Yunus Emre bakın ne demiş;
Emeksiz zengin olanın / Kitapsız bilgin olanın,
Sermayesi din olanın  /Rehberi şeytan olmuştur…

Yunus Emre’den bu yana asırlar geçti, değişen ne, değişen bir şey olmuş mu?…
Adam ve çocukları hiç emek harcamadan, devletin sırtından zengin oldular mı?
Bırakacağı bir ilmi eseri, doğru düzgün kitap okumuşluğu var mı?
Kutsal dinimizi siyaset ve ticaret malzemesi yapıp, insanları kandırmış mı?
Rehberi emperyalist  Amerika değil mi?…
Eee o zaman ne bekleniyor ki?  Değişen bir şey yok. Başımız ciddi olarak belada demektir…
Son bir haftada Başbakan Erdoğan ve Türkiye için öyle şeyler yazıldı  soruldu ki, bunlara AKP Hükümetinin mutlaka yanıt vermesi gerekir;
*Başbakan Erdoğan, 14 Şubat 2004’te Kanal D “Teke tek” programında “Eşbaşkanı olduğum Büyük Ortadoğu Projesinde Diyarbakır merkez olabilir, o iş bitti” demişti.  7 Nisan 2012 de eski CIA  Ortadoğu sorumlusu ve Başbakan Erdoğan’ın Belediye Başkanlığından bu yana dostu olan Graham Fuller;
İkinci İsrail’e Diyarbakır Başkent olur” dedi…
-AKP Hükümetinden bir yetkili, mesela Bülent Arınç bu benzerliği ve fikir akrabalığını Türk Milletine açıklayabilir mi?…
*İtalyan mafyasının ve siyasetinin uzmanı Alexander Stille “Roma’nın Yağmalanması” adlı kitabında;
“Türk Telekom’un Aycell Şirketi ile, İtalyan Şirketi Aria’nın birleşmesinde, İtalya Başbakanı ve Başbakan Erdoğan’ın oğlunun nikah şahidi Berlusconi’nin önemli rol oynadığını ve Aria’nın 2.3 Milyar Avro zararının Türk Milletinin sırtına yüklendiğini, Berlusconi’nin de bu anlaşma sebebiyle  futbol takımı A.C Milan’a 24 Milyon Avro yardım aldığını yazdı…”
-Kitaplara geçmiş bu yolsuzluk hakkında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, lütfedip Türk Milletine bir açıklama yapabilir mi?
* İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Üyesi Hüseyin İbrahimi;
“Dürüst olmamak söz konusu ise Erdoğan başta gelir. Ankara, bir nevi Amerikan Emperyalizminin (Şeytanın)  taşeronu ve aleti haline gelmiştir”  dedi…
-Diplomatik lisanda bir ülke Başbakanına bundan büyük hakaret yapılamaz.
Amerikalı meslektaşlarının “Pilli Tavşan” dediği Davutoğlu, Suriye ile uğraşmaktan zaman ayırıp bu hakarete bir cevap verebilir mi?…
Değerli okurlar;
Türkiye,  AKP Hükümeti yönetiminde çok zor günlere girdi. Önümüzdeki günler daha da zor olacak.
Lâik Cumhuriyetin damarları her gün teker-teker kopartılırken, ülke süratle bir savaş ortamına sürükleniyor. Başbakan Erdoğan’ın kafasından geçen; Suriye ile bir çatışmaya girmek, 10 yıllık iktidarının sonunda çökme noktasına gelen ekonominin “çöküş sebebini” ve 10 yılın pisliklerini Suriye çuvalına atıp, temize çıkmaktır.
Herkesin, özellikle yürürlükteki Anayasa’nın  görev yüklediği  kamu görevlilerinin olayları dikkatle izleyip, tavır almaları zamanıdır.
Genelkurmay Başkanı Özel Paşa, özellikle sizi Türk Milleti ve Atatürk dikkatle izliyor. Bu işi, Harp Akademilerini şov alanı yapmakla kotaramazsınız.
Söz konusu olan vatan ve evlatlarımızdır.  Tarih hepimizi seyrediyor…
Yazıyı, Koca Yunus’un bir dörtlüğüyle bitirelim;
Korkan varsa konuşmaya /  Anlam yükleyip susmaya,
Gerek kalmadı korkmaya / Çünkü korkulan olmuştur…

Sağlık ve başarı dileklerimle  12 Nisan 2012

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget