Dengesiz mi, ikiyüzlü mü, dün dündür bugün ise bugün anlayışını Avrupa’da temsil eden bir siyaset adamı mı?
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy için bu tanımlamaların hepsi
geçerli.
Kaddafi’ye karşı son davranış ve söylemleriyle daha önce Kaddafi’ye gösterdiği üstün yakınlık ikiyüzlülüğün kanıtı.
Kaddafi’nin 10 Aralık 2007’deki Paris’i ziyaretinde ayaklarına kırmızı halı seren Sarkozy ile askeri harekât başlamasına öncülük eden konuşmalarında Kaddafi’yi çılgın, deli diye tanımlayan Sarkozy aynı insan.
Kaddafi’nin Elysee Sarayı’nın bahçesinde çadır kurmasına göz yuman Sarkozy ile son günlerde Kaddafi’nin sarayını bombalayan Sarkozy; aynı Sarkozy.
Gönül rahatlığıyla dün dündür bugün ise bugün diyebilen Avrupalı siyaset adamı.
***
Alnındaki damga: Kaddafi’nin işbirlikçisi!
Paris ziyaretinde Kaddafi ile 12 milyar Avro’luk sözleşme imzaladı Sarkozy. Sözleşmenin gerekleri yerine getirilmeyince Libya’ya demokrasi, insanlık gibi kavramları anımsadı.
Ya da Kaddafi’nin Fransız yapımı 14 adet Rafale savaş uçağı almaktan vazgeçmesi Libya halkı ile yakından ilgilenmesine neden oldu.
Batılı gazetelere düşen haberlere göre Fransız diplomatların yayımladıkları ortak bildiride belirttikleri gibi; Sarkozy’nin Libya hamlesi başta Ortadoğu olmak üzere “dış politikada yarattığı kötü izleri kaldırmak isteğine” dayanıyor.
Bütün bu bilgiler, saptamalar, yorumlar; Libya olayının baş aktörü durumundaki Sarkozy’nin ikiyüzlü bir devlet ve siyaset adamı olduğunu belgeliyor ve…
…Libya sorunu çözümlendikten sonra Sarkozy’nin ikiyüzlülüğü Fransa’da ve dünya kamuoyunda geniş yer tutacağa benziyor.
***
Havadan, denizden yürütülen askeri harekâtın temel nedeni, ne hikmetse bugün artık anımsanmıyor.
Günlerce ilan edilen, hatta BM Güvenlik Konseyi’nin yaptırım kararına gerekçe teşkil eden temel neden…
...Kaddafi’nin Libya halkına, kendi vatandaşlarına ateş açması, öldürmesiydi.
Askeri müdahalenin asıl amacı Kaddafi’nin halkına karşı silahlı hareketini önlemekti.
Önce Kaddafi’nin savunma araçlarının yok edileceği... Kaddafi’nin savaş uçakları ile insanlarını vurmasını engellemek için ilan edilen uçuşa yasak bölgenin korunacağı… kısacası havadan ve denizden askeri tesislerin vurulacağı ilan edildi.
Sonra?.. Sonrası Batı ikiyüzlülüğünü belgeliyor:
Müttefikler mi, koalisyon güçleri mi, her ne adla anılıyorsa… ABD, Fransız ve İngiltere savaş uçakları sivil hedefleri vurmaya başladı.
Kaddafi sivil halka silah kullanıyor diye askeri güçlerini harekete geçirenler…
…Libya’da sivil hedefleri vurmaya, halkı öldürmeye başladılar.
Son rakama göre hava saldırılarıyla ölenlerin sayısı 64!
***
Batı’dan bu rakama itiraz yok. Ne doğru diyorlar ne de yalan, yanlış!
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, “Libya’da başka şeyler oluyor. BM kararının amacı, uçuşa yasak bölge ve sivillerin korunmasıydı. Çok fazla ölü ve yaralı var” diyor.
Rusya, Çin ve İran sivil hedeflerin vurulmasından tedirgin.
Batılı uçakların Trablus ile 4 Libya kentini vurduğu açıklandı.
Libya halkını koruyup kollamak göreviyle hareket geçenlerde tık yok!
İnsanları koruyacağız diye yola çıktılar.
İnsanları öldürüyorlar!
***
Ankara ne yapıyor?
Başbakan kutsal topraklarda elinde telefon gerekli kişilerle gerekli yerlerle zaten konuşuyor.
Karar vermesi için Ankara’nın, hükümet başkanının Cidde’den dönmesi ve öngörüşleriyle, dış politikadaki engin birikimiyle yetkilileri aydınlatması bekleniyor.
Libya savaşı sonuçlandıktan sonraki olasılıklara gelince:
Zayıf bir olasılık ama şayet Kaddafi kurtulursa… Başbakan, askeri müdahaleye karşı çıktığını söyleyecek… Yani Kaddafi’nin yanında.
…paçayı kurtaramazsa Kaddafi; çekil, yerine bir başkan getir dedik (1 Mart’ta), nasihat ettik ama… “kardeş” dinlemedi diyecek. Yani, Kaddafi’nin arkasında durduğunu açıklayacak!
Velhasıl RTE, öyle de böyle de duruma hâkim!
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder