Ecevit'in paraları giderken - Rıza Zelyut


Hey gidi rahmetli hey!
Partisinin parası üzerine titrer; bir kuruşun hesabını bile sorardı.
Kendisi Hakk'a yürüdüğünde parti kasasında bugünkü para ile 120 milyon liranın bulunduğu yazılmıştı.
Acaba şimdi kaç lira kaldı?
Sanıyorum 50 milyon bile yoktur.
Peki nereye gitti o kadar para?
Yeni DSP'liler yediler...
-Nasıl yani?
Nasılı masılı yok; hızla tüketildi Ecevit'in paraları...
- - -
Allahaşkına televizyonlara verilen o DSP reklamlarını görüyor musunuz?
Oluk oluk para akıtılıyor...
Masum Türker konuşuyor.
Ey Masum Efendi; şimdi sen oy mu alacaksın?
Alamayacaksın...
İktidara mı geleceksin...
Gelemeyeceksin.
Bunu sen de çok iyi biliyorsun amma reklam olsun; partiden para çıksın; gerisi önemli değil...
- - -
Ben size bir şey söyleyeyim mi?
DSP'nin parası bittiği gün...
Bu DSP'liler çil yavrusu gibi dağılırlar...
İzleyin, göreceksiniz...

BDP-MHP KAVGASI MI?
Vallahi bu MHP'nin işi çok zor...
Önce kaset tuzağı kurdular...
Hem de özel bir örgüt kullanılarak yapılmış çok ciddi bir tuzak...
Milim milim izlenen MHP yöneticilerindan bazılarının özel yaşamları filme alınmış.
Yayımlandı...
Tutmadı...
- - -
Devreye hemen BDP'lilerle MHP'lilerin kavgası sokuldu.
MHP mitingine giden bir gruba BDP'liler saldırdılar.
Başka yerlerde de ufak tefek çatışmalar oldu.
Amma Devlet Bahçeli basiretli davrandı.
Bunun da kaset işi gibi bir tuzak olduğunun farkına vardı; uyardı...
Türkiye'de çatışma en fazla MHP'ye zarar verir.
BDP de bunun altında kalır.
BDP'li kesime tavsiyem; çatışmayı kimin adına yaptıklarına biraz dikkat etmeleridir.
Eğer Türkiye partisi olacaksanız; bu yol, yol değildir.
Türkiye'nin bir  Arap ülkesi olmadığını...
Türkiye Cumhuriyeti'nin arkasında binlerce yıllık bir devlet geleneğinin bulunduğunu...
ABD'nin Türkiye'yi asla istikrarsız bir Ortadoğu ülkesi haline getirmeyeceğini...
Böyle bir Türkiye'nin onların işine de gelmeyeceğini...
biliniz...
Biliniz de ortalama insanın da kabul edebileceği taleplerle geliniz...
Bizler de sizinli konuşalım, gerektiğinde oy bile verelim.

İNŞALLAH BİTER
Şurada seçime kaç gün kaldı ki...
Hayırlısı ile bir olsa da bitse...
Meydanlardan yükselen sert sesler doğrusu ya beni korkutuyor...
Bu yüksek tansiyon, vatandaşı da etkiliyor.
O yüzden yer yer hareketlenmeler başladı.
İktidar partisinin bu olguya biraz daha dikkat etmesi şart...
Meydanlardaki iktidara yönelik tepkileri eşkıya işi gibi görüp geçmek sadece insanın kendisini kandırması olur.
Ve en önemli bilgi şudur: Toplumsal tepki; bireysel tepkiye benzemez. En korkak insan; grup içinde acımasız bir  insana dönüşebilir ve kahramanlaşabilir.
Tekrar ediyorum:
Durum pek parlak değildir...
Bu tepkiler; ileride olabileceklerin de bir işaretidir.
Bu tepkileri biber gazı ve polis copu durduramaz.
O yüzden basiretli davranmak şarttır.
İktidarı ellerinde bulunduranlara tavsiyem şudur: Kendinizi en sevmediğiniz muhalefetinizin yerine koyun... Bir de onun gözüyle bakın kendinize...
Ancak böyle anlarsınız eksikliklerinizi...
Bu yöntemle neyi yapıp neyi yapmamak gerektiğini de keşfedersiniz...
- - -
Ben seçimlerden sonra daha kavgalı değil daha dingin bir Türkiye istiyorum.
Bunun için de herkes, kendisini öbürünün yerine koyarak düşünmeli...
Bu yöntem; kardeşlik duygusunun yayılması için çok önemlidir...
İnşallah, 12 Haziran'dan sonra daha iyi bir Türkiye'ye uyanırız...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget