Bidon Kafalılık - Deniz Kavukçuoğlu


Bu bidon kafalafı sanırım Yılmaz Özdil’in. Bugüne dek hiç kullanmadım, ama son günlerde miting alanlarında Başbakan’ın her söylediğini sahi sanıp destek çığlıkları atan kalabalıkları görünce başka söz bulamıyorum, bidon kafalılıktan başka.
Kim ne derse desin!
Biliyorsunuz Başbakan son zamanlarda CHP’nin geçmişine taktı, tarihi çarpıtarak oylarını arttıracağını düşünüyor. Örneğin, kitlelere seslenirken diyor ki, Bilir misiniz, CHP zamanında valiler aynı zamanda partinin il başkanlarıydı!” Kalabalık yuhalıyor CHP’yi. Bu uygulamanın 1935 yılı Mayıs ayında toplanan 4. Kurultay’da parti örgütünün hükümetle ilişkilerini kolaylaştırmakamacıyla yürürlüğe sokulmasına karar verildiğini, 29 Mayıs 1939’da toplanan 5. Kurultay sonrasında ise yürürlükten kaldırıldığını bilmiyorlar.
Araştırmamışlar, okumamışlar, öğrenmemişler, kafaları boş kalmış. İsmet İnönü’nün 5. Kurultay’da çok partili sisteme geçileceğini de ilan ettiğini, fakat aynı yılın eylül ayında Almanya’nın Polonya’ya saldırarak II. Dünya Savaşı’nı başlatmasıyla ertelenmek zorunda kaldığını da bilmiyorlar.
Başbakan aklı sıra tarih üzerinden siyaset yapacak, fakat tarih bilmiyor. Her olanakta modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu siyasal hareketi olan CHP’nin tek parti rejimini kötülüyor. Bugünden bakıldığında kötülememek olası mı? Şeyh Sait İsyanı bahane edilerek yürürlüğe sokulan etnik farklılıklara bağlı siyasal oluşumları, dinsel yapılanmaları, sosyalizmi yasadışı ilan eden Takriri Sükûn Kanununu onaylamak mümkün mü? Doğal ki değil. Ağrı’daki, Dersim’deki Kürt ayaklanmalarını orantısız güç kullanarak, on binlerce yurttaşımızı katlederek bastırmak, solculara karşı en akıl almaz eziyetleri uygulamak, en değerli yazarlarımızı, sanatçılarımızı, aydınlarımızı zulümhanelerde çürütmek nasıl bağışlanabilir?
Fakat bir de tarihsel koşullardiye bir gerçeklik vardır. Geçmiş, zamanve mekânkavramları göz önüne alınarak değerlendirilir.
O dönemin Avrupa’sına bir bakın! İspanya’da, Portekiz’de, İtalya’da, Almanya’da faşist tek parti yönetimleri iktidardadır. II. Dünya Savaşı ile birlikte Romanya da, Bulgaristan da faşizme yönelmiştir. II. Dünya Savaşı sırasında İsveç, İngiltere ve faşizmi daha önce benimseyen ülkeler dışında tüm Avrupa Alman orduları tarafından işgal edilmiştir. 1939-1945 arası İngiltere ve İsveç krallıkları dışında Avrupa’da hiçbir demokratik ülke yoktur.
Türkiye’deki tek parti rejimio dönemde bu ülkelerin tümünden daha demokratiktir. Nitekim II. Dünya Savaşı’nın bitimiyle birlikte Türkiye’yi savaşın dışında bırakmayı başaran CHP kendi iradesiyle çok partili rejime geçmiştir.
Başbakan’ın CHP’yi miting alanlarında kötülemek için diline doladığıkömür”, “ekmek”, “gazkarnesi gibi dağıtım uygulamaları sayesinde tüm Avrupa açlıktan kırılırken Türkiye, Avrupa’da 50 milyon insanın canına mal olan savaş döneminde (1939-1945) kitlesel kırımlara uğramadan ölümcül açlığın üstesinden gelebilmiştir.
Başbakan’ın kalabalıkları tek parti”, “karnesözcüklerini duyduklarında CHP’yi yuhalıyorlar, düşünmeden, bilmeden, utanmadan.
Başbakan’ın son İzmir mitingini izledim televizyonda. Gündoğan Meydanı’nda on binlerce bidon kafatoplanmıştı. Bidon kafa diyorum, çünkü yalan yanlış ne duyuyorlarsa alkışlıyorlar, çığlıklar atıyorlardı. Başbakan için bir alkış madeniidi o bidon kalabalık.
CHP, Adnan Menderesin öldürüldüğü günü bayram ilan etti,diyordu örneğin. Kalabalık CHP’yi yuhalıyordu. Oysa doğru değildi Başbakan’ın söylediği. Bir, merhum Adnan Menderes 17 Eylül 1961 günü idam edilmişti. İki, 27 Mayıs’ın Hürriyet ve Anayasa Bayramıilan edildiği tarih 3 Nisan 1963 idi. Üç, o tarihte İsmet İnönü Başbakan olmakla birlikte Bakanlar Kurulu, Demokrat Parti’nin vârisi olduğunu savlayan Yeni Türkiye Partili ve Bağımsız milletvekili ile senatörlerden oluşuyordu. Bir koalisyon hükümetiydi.
İnsan kendi türünün zavallılığı karşısında ne yapacağını bilemiyor, en iyisi galiba öfke boşaltıp rahatlamak. Öyleyse sözüm ıslahlarının gayri kabilolduklarına artık iyice inandığım o bidon kafalılara: Şimdi iyi dinle Yap elini yumruk. Şeytan kulağına kurşun der gibi vur bakayım kafana iki defa Ne duydun? Donk donk di mi?Yılmaz Özdil’e sevgiyle, dostlukla.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget